Gençler Yaşadığı Şehirden Ne Bekler?

Muhammed Can Akyürek

Muhammed Can Akyürek

Tüm Yazıları

Gençler Yaşadığı Şehirden Ne Bekler?

Bir şehir betonla, taşla, asfaltla kurulmaz sadece. Şehri şehir yapan, içinde yaşayan insanlar. Hele ki gençler varsa o şehir nefes alır.

Peki bir genç, yaşadığı şehirden ne bekler?

Kimi sessiz bir park köşesi ister, müziğini açıp biraz kafasını dinleyecek…
Kimi bisikletini alıp güvenle dolaşabileceği bir yol arar…
Kimi sabah okula ya da işe giderken belediyenin dağıttığı sıcak bir çorbayla güne başlamak ister.

Gençler öyle büyük şeyler istemez. Dinlenmek isterler. Duyulmak isterler. Seslerini duyurabilecekleri bir ortam, bir kapı isterler.

Bir genç, yaşadığı yerde sadece “genç” olarak değil, değer gören biri olarak hissedebilmek ister. Şehrin bir parçası olmak ister. Söz hakkı olsun ister. Fikrini söyleyebileceği bir masa, bir fırsat, bir cesaret ortamı ister.

Genç bir insan, hayal kurabileceği bir şehirde yaşamak ister. Kendini geliştirebileceği alan arar. Kimi sanata meraklıdır, kimi teknolojiye. Kimi gönüllü olur, kimi kendi işini kurmak ister. Ama hepsi aynı şeyi ister: Tutunacak bir yer.

Bazısı kütüphane ister, bazısı tiyatro. Bazısı belediye stajı, bazısı gençlik kampı… Ama hepsinin istediği şey şudur: “Bu şehir bana da yer açıyor” diyebilmektir.

Gençler yalnızca okula gitsin, işe girsin, akşam evine dönsün diye yaşamaz. Onlar aynı zamanda hissedip düşünen, sorgulayan, çözüm arayan, yol arayan bireylerdir.

Bir şehir gencine sahip çıkmazsa, geleceğine de sahip çıkamaz.
Gençlerin kaçmadığı, tam tersine kalmak istediği şehirler inşa etmeliyiz. Çünkü gençlik giderse şehir yaşlanır. Ruhunu kaybeder.

Bugün gençler şehirlerinde şunu arıyor: Gidecek değil, kalacak yer. Kaçmak değil, kök salmak istiyorlar.

Ve inanın, bu öyle böyle bir beklenti değil. Bu, hepimizin geleceğiyle ilgili bir şey.

balıkesir balıkesir'de yaşam