Hep biraz halsiz kalınca veya yorgun hissedince “C vitamini alsana” der çevremiz bize veya biz birilerine. Peki gerçekten doğru mu bu C vitamini mucizevi bir takviye mi bize hiç zararı yok mu? İşte bu sorulara bu hafta cevap verelim.
C vitamini belirli gıdalarda bulunan ve ilaç olarak da eczanelerde reçetesiz satılan bir takviyedir. İyi bir antioksidan olduğu da yıllardır bilinmektedir. Bu nedenle de başta grip ve bunun gibi vücut direncinin artmasını istediğimiz durumlarda, kalp hastalıklarında ve bazı kanser tiplerinde uzun süredir önerilmekte olan C vitamini daha başka pek çok sağlık sorununda daha kendine yer bulmaya devam etmektedir.
Öncelikle bu vitamini doğal yollardan nelerden alabiliriz onu sizlerle paylaşmak istiyorum. Çoğu meyve ve sebzede bulunan C vitamini özellikle; biber (kırmızı da daha belirgin), brokoli, brüksel lahanası, kavun, çilek, patates, lahana da oldukça boldur. Ancak bazen bu gıdalarla almanın yanında C vitamini takviyesi ihtiyacı da hissedilebilir. Çünkü bu vitaminin vücuttaki eksikliği özellikle sadece inek sütü içen bebeklerde, gebelerde ve emziren annelerde, çölyak, kron (Crohn) gibi bazı barsak hastalıklarında, ayrıca mide ameliyatı olan bireylerde görülebilir. Bunlar dışında çok çalışan guatr hastalığında, alkol kullananlarda, yoğun sigara içenlerde, astım ve şeker gibi hastalıklarda ve kanser hastalığı olanlar da takviye ihtiyacı olacak kadar C vitamin eksiliği görülebilir.