CHP'de Kaynak Kullanımı Ve Dengeler

Semra Aman Akyürek

Semra Aman Akyürek

Tüm Yazıları

CHP'de Kaynak Kullanımı Ve Dengeler

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) içinde son dönemlerde kaynak kullanımı sıkça konuşulanlar arasında.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı süreci bağlamında düzenlenen “Özgürlük Mitingleri”, yalnızca siyasal duruş açısından değil, bu mitinglerin finansmanı yönüyle de değerlendirilmeye muhtaç bir noktada duruyor gibi.

Bugünlerde partililerinde gel git yaşayıp durumu analiz etmeye çalıştığı bir vakit dilimindeyiz.

Duyduğumuz uluorta bilgiler bu organizasyonların büyük ölçüde CHP’nin merkez bütçesinden finanse edildiğini gösteriyor gibi.Teyide muhtaç bu bilginin peşinden parti bütçesinin, büyük oranda hazineden gelen kamu kaynaklarından oluştuğunu ve doğal olarak, bu bütçenin tüm parti örgütlerinin ortak hakkı olduğu algısıda var. Ancak tüm bu bilgiler teyitli olabilmeli bunun için birkaç arama yaptım ancak henüz geri dönüş olmadı.

Buradaki asıl tartışma aslında şu: Bu gelişmler kişisel bir siyasi pozisyonun savunusu mu, yoksa partinin kurumsal refleksi mi?

Ekrem İmamoğlu, doğrudan partisinin lideri ya da sözcüsü değil; yerel bir yöneticisi. Hakkında açılan dava da, belediye başkanlığı görevinden kaynaklanan iddiaları kapsıyor.

Dolayısıyla bu süreci doğrudan CHP’nin kurumsal varlığına yönelmiş bir saldırı olarak değerlendirmek, her kesimi ikna edecek kadar net bir argüman olmayabilir.

Öte yandan Kurumsal kimlik açısından çokyönlü araştırma isteyen bir durum.

Buna karşılık, bazı çevrelerce “halkçı bir belediye başkanına yargı eliyle siyaset mühendisliği yapılmak isteniyor” görüşü de hakim. Bu nedenle partinin tabanı içinde İmamoğlu’na verilen desteği doğal bulan geniş bir kesimde var.

Ancak burada üzerinde durulması gereken kritik nokta şu: Parti içi kaynaklar eğer kullanılıyorsa hangi önceliklere göre harcanmalı? Ekonomik sıkıntıların yaşandığı, il ve ilçe örgütlerinin kendi ayakta durmakta zorlandığı bir dönemde, kişisel savunulara yönlendirilen büyük bütçeler, örgüt içinde soru işaretleri yaratıyor olabilir mi?

Görünen o ki bu durum, parti içi eşitlik ilkesini zedeleyebilir.

Balıkesir'de de partinin genel merkezi ve İmamoğlu konusunda bazı partililer aynı çatı altında farklı görüşlerini anlatabiliyorlar. Aslında CHP yönetimi, bu süreçte samimi bir muhasebeye ihtiyaç duyuyor.

Siyasi duruş sergilemekle, kaynakları doğru yönlendirmek arasındaki denge oldukça hassas bir konu. Ne sessizlik çözüm getirir, ne de sorgusuz destek. Gerek parti tabanı, gerekse kamuoyu, bu süreci yalnızca bir “isim” üzerinden değil; bir prensip meselesi olarak görüyor aslında. CHP Köklü bir parti ve iç çatışmalara sebebiyet verilmemeli ve bugünlerde çözüm odaklı ilerlenmeli...

X'te biz

kaynak