Sivas’ı Bir Meydanda Özetleyen Vali

Semra Aman Akyürek

Semra Aman Akyürek

Tüm Yazıları

Sivas’ı Bir Meydanda Özetleyen Vali

Geçtiğimiz günlerde dolu dolu bir Sivas günleri ile şehri adım adım dolaştık.Sivas üzerine yapılan sohbetlerde Sivas Valisi Dr. Yılmaz Şimşek’in aktardığı bazı cümleler, hafızada iz bırakan cinsten. Kendisiyle birebir görüşmemizde dile getirdiği gözlemler, aslında sadece bir şehre değil, bir hafızaya işaret ediyor. Duyduklarımı satırlara taşımadan edemedim.

Vali Şimşek, Sivas’ı anlatırken şöyle dedi:

“Sivas, adeta açık hava müzesi gibi. Bu meydan; Selçuklu’nun, Osmanlı’nın ve Cumhuriyet’in izlerini aynı anda taşıyan nadir şehirlerden biri.”

Kulağa belki bir cümle gibi geliyor ama içerdiği anlam oldukça derin. O meydanda hem geçmişin hem geleceğin izlerini sürüyorsunuz.

 Sivas’ı Bir Meydanda Özetleyen Vali

Üç medrese...

Bir kale...

Ve tarihe yön veren o bina: Sivas Kongre Binası.

Meydanda gözünüzü nereye çevirseniz, tarihin farklı bir dönemiyle karşılaşıyorsunuz. Valimizin söylediği gibi, “Şurada Kongre Binası, karşısında üç medrese; biraz ileride Ulu Cami, Gökmedrese, Sivas Kalesi…”

Bu cümleler bana sadece bir yön tarifi değil, bir zaman haritası gibi geldi.

Jandarma Binası Osmanlı'nın son mimari izlerinden. Kongre Binası, Atatürk’ün önderliğinde Cumhuriyet’in kuruluşuna ev sahipliği yapmış bir yapı.

Ve tüm bu yapılar bir arada, yürüyerek gezebileceğiniz kadar yakın.

Vali Şimşek’in şu sözleri hâlâ aklımda çınlıyor:

“Buraya gelen herkes Avrupa şehirlerinde olduğu gibi tek bir meydanda birçok döneme ait yapıyı görebilir.”

Haklı. Avrupa şehirlerini kültür turizmiyle öne çıkaran da bu çeşitliliktir.

Sivas ise bu zenginliği sessizce içinde taşıyor. Belki fazla bağırmadan ama kendinden emin biçimde.

Bu satırları yazarken Sivas’ı yeniden düşünmeye başladım. Bir şehir düşünün ki; hem medrese hem kale hem de cumhuriyetin ilk kararlarının alındığı yer aynı meydanda olsun.

İşte bu yüzden Sivas, sadece bir şehir değil; bir hafıza, bir belge, bir duruş.

Vali Şimşek’in bu derinlikli bakışı için ayrıca teşekkür ederim. Bize, elimizin altındaki değerleri bir kez daha fark ettiren cümleleriyle bir yol haritası sundu.

Bugünlerde belki hepimizin ihtiyacı olan şey de bu:

Köklerimizi görebileceğimiz, geçmişle bugünü birleştiren bir meydanda biraz yavaşlamak, biraz düşünmek…