Yeter Artık Düşün Bi Yakamızdan
Yeter Artık Düşün Bi Yakamızdan
Cumartesi gecesi pat diye bir bildiri yayımlandı.
Neymiş efendim, hani şu ülkede kendisini elit gören ve kışlada komuta ede ede, ülkeyi de komuta edeceğini düşünen 104 emekli amiral güya fikir beyan etmiş.
Birçoğu günlerdir televizyonlarda Montrö Antlaşması’na dair rahat rahat görüşlerini aktarıyordu zaten. Üstelik Montrö anlaşması ile ilgili hiç ama hiçbir tartışma açılmamışken.
Ama bu 104 vatandaşa sormak istiyorum.
Ekranlarda, medyada bu fikir beyanları yetmedi mi?
Yoksa eski elit efendi hastalığı mı nüksetti?
Hadi Medyada istedikleri kadar yer bulmadılar da, kamuoyunun dikkatini çekmek için ortak bir bildiri yayımladılar diyelim.
Hatta, “Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.” Cümlesini demokratik ifade çerçevesinde görelim.
İyi de o zaman “Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.” Cümlesi ne demek?
Bu bildiriyi gece yarısı saatinde yayımlamak ne demek?
Ben bu cümleden ve zamanlamadan ne anladığımı söyleyeyim.
Ben bu cümleyi bal gibi de darbe göndermesi olarak algılıyorum.
Zira, yaşım gereği 80 darbesi dahil, darbeye gönderme yapan benzer bir çok fikir beyana şahit oldum. “Genç Subaylar Rahatsız” “darbe yapmasak dış müdahale olacaktı” “yurtta sulh” “bizim çocuklar yaptı.” Gibi beyanlar bu cümlelere benzeyen ve hemen aklıma gelenler.
Ya Allah aşkına buna nasıl bir fikir beyanı, demokratik hak diyelim. Hadi 60’lı-70’li yılları yaşamadık okuduk diyelim. Ama 80-90’lı yıllarda bu filmi yaşayarak izlemedik mi?
O yüzden YETER ARTIK DÜŞÜN Bİ YAKAMIZDAN diyorum. Siz bu ülkenin sahipliğini bu ülkenin tüm yurttaşları ile paylaşıyorsunuz. Bu elit hastalığından kurtulun da düşün artık yakamızdan.
Ben bu ülkenin ferdi ve milletinin bir bireyi olarak, sizden sadece ülkemizi ve sahip olduğumuz tüm değerleri koruma adına, deneyimlerinizi paylaşmanızı bekliyorum. Emekli olmanıza rağmen, “Aksi Halde” cümlesi ile darbe algısına yol açabilecek bir cümle istemiyorum.
Ben oyumu ülkeyi yönetmek için sizlere değil, yönetmeye aday partilerden birine ve özgürce veriyorum. Ayrıca bu ülkede demokrasinin sigortası olan Cumhuriyet Rejimi ve bu Rejimin Yürütme- Yasama-Yargı’dan oluşan sistemi var. Ayrıca, İktidarı gerekirse her platformda olabildiğince özgür bir şekilde halka şikayet eden muhalefet partileri de var.
15 Temmuz’da bu millet tankın altına yatarak, kurşunların üstüne yürüyerek yakasından silkelemişti darbe sevdalılarını. Acaba diyorum hala yakamıza kene gibi yapışık kalan artıklar mı var?
Köşemden açıkça ifade edeyim, varsa da zerre kadar korkmuyorum. Zira artık demokrasi nöbetini, darbe zihniyetine sahip kişiler değil, 81 milyon vatandaşım benimle birlikte tutuyor.
Son Söz
Fikir beyan etmek Demokratik haktır, ama Darbenin her türlüsü Demokratik değerlere Saldırıdır. Ve de bunu çağrıştıracak her türlü beyan, yine Demokratik Değerlere yapılan en büyük saygısızlıktır…
