Köşe Yazıları

30 Ağustos

Bağımsızlık ve kurtuluş mücadelemizin zaferle taçlandığı, Cumhuriyet’imizin temellerinin inşa edildiği, tarihten silinmek istenen bir milletin direniş ve dirilişinin yükseldiği, tüm ezilen milletlere moral ve heyecan kaynağı gün olan “30 Ağustos Zafer Bayramı” kutlu olsun.

 

30 Ağustos… Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkomutanlığında, 26 Ağustos 1922’de Afyon-Kocatepe’de başladı. 30 Ağustos’ta 1922’de Dumlupınar’da emperyalist devletlere karşı savaşarak kazanılan “Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesini” anmak için kutlanan bayramımızdır.

Türk milletinin şanlı tarihinin dönüm noktasıdır.

Halide Edip Adıvar’ın ”Türk’ün Ateşle İmtihanı” kitabında anlattığı işgal günlerinde, itilaf donanması İstanbul’a. Fransızlar Adana’ya. İngilizler Urfa. Maraş, Samsun ve Merzifon’a. İtalyanlar, Antalya ve Anadolu’nun güneybatısına yerleşti.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nı anlamak için “Büyük Zafer” nasıl kazanım oldu. Beraberinde, zafer öncesi neler yaşandı bunları bilmek gerekir. Bu toprakların, 1918-1922’de emperyalist işgale uğrayıp elimizden çıktığını. Dahası, 1921’de Sakarya Zaferi ve 1922’de Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile yeniden vatan yapıldığını bilmeyenler “30 Ağustos Zafer Bayramını” anlayamazlar.

15 Mayıs 1919’da İtilaf Devletlerinin izniyle Yunan Ordusu İzmir’e çıkarma yaptı.

Bu durum karşısında Türk milleti, tarih boyunca gösterdiği ”millet olma bilinci” içerisinde işgallere karşı Kuvayımilliye hareketini başlattı. İki seçenek vardı; ya işgal güçlerine teslim olunacak ya da yıkılan yakılan bir ülke, yılmaz evlatlarının azmiyle yeniden ayağa kalkacak ve küllerinden doğacaktı.

1920’de TBMM’nin açılması üzerine işgal güçleri tüm baskıcı politikalarını Atatürk ve silah arkadaşları üzerine yoğunlaştırdı. Özellikle Batı Cephesi’nde hareketlilik başladı. 1921’de Polatlı’ya kadar gelen Yunan ordusunu püskürtmek. Daha birkaç yıl önce tarihe ”Çanakkale geçilmez” sözünü altın harflerle yazdıran vatan evlatlarına düştü.

Sakarya’da 22 gün 22 gece süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruzu başlattı.

26 Ağustos’ta Kocatepe’de şafak sökerken…

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos sabahı Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak). Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile muharebeyi yönetmek üzere Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe’de yerini aldı.

Topçu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekâtın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe’yi ele geçirdi. Beraberinde, Belen tepe ile Kalecik Sivrisinden düşmanı uzaklaştırdı.

Taarruzun ilk gününde 1. Ordu birlikleri, Büyük Kalecik tepe ile Çiğiltepe arasında 15 kilometrelik alanda, düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5’inci Süvari Kolordusu, düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu. Ardından, 2’nci Ordu ise cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.

Türk ordusu, 27 Ağustos sabahı yine bütün cephelerde yeniden taarruza geçti ve aynı gün Afyonkarahisar, 8’inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29 Ağustos’ta başarıyla süren taarruz, düşmanın 5’inci tümeninin etkisiz olmasıyla sonuç buldu.

29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçti. Taarruzun kısa sürede sonuçlandırılmasında hemfikir oldu. Planın 30 Ağustos’ta aksamadan uygulanması için gerekli önlemler alındı.

Büyük Zafer ve bir kırık kağnı

Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk Ordusu’nun Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı en önemli zaferin arifesinde. 30 Ağustos sabahında Kütahya’nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy’de birliklere taarruz emrini verdi.

O’nun bizzat yönettiği Dumlupınar’daki meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik. Yunan birliklerini Allı ören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etti. Kızıltaş deresi bölgesinde açık kalan alandan bazı Yunan birlikleri. General Trikopis, General Diyenis ve birçok Yunan komutanı kaçtı.

Büyük Zafer’in ertesi günü, 31 Ağustos’ta Zafertepe Çalköy’de bir evin bahçesindeki kırık kağnının üzerine muharebe alanlarının haritasını koyan Başkomutan Mustafa Kemal Paşa. Beraberinde, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile durum değerlendirmesi yaptı. Ardından, Yunanlıların yeniden savunma düzenine geçmesini önlemek ve onları mağlup etmek için İzmir’e girme görüşünde birleşti.

“Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”

Mustafa Kemal Paşa, Büyük Zafer sonrası 1 Eylül’de Dumlupınar’da. Batı Cephesi’ndeki tüm subay ve erlere okumak üzere bildiri yayımladı. Yayımladığı bildiride, şu ifadelere yer verdi:

”Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakârlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Ayrıca, sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakârlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak. Devamında, sürekli olarak yerine getireceğim. Dahası, ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak. Yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!”

Ayrıca, 27 Ağustos’ta Afyonkarahisar, 30 Ağustos’ta Kütahya’nın kurtuluşunu 1 Eylül’de Gediz. 3 Eylül’de Emet ve Tavşanlı’nın kurtuluşları izledi. 9 Eylül’de İzmir’de Yunan Ordusunu denize döken Türk ordusu. Mustafa Kemal Paşa’nın emrini büyük bir başarıyla yerine getirdi.

“Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştı”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Zafer’den tam iki yıl sonra, 30 Ağustos 1924’te. Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı’nın temel atma törenine katılım sağlamak üzere Zafertepe Çalköy’e geldi.

Atatürk, törene katılanlara iki yıl öncesini hatırlattı. Ayrıca Atatürk, Büyük Zafer’i şu cümlelerle anlattı:

”Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Savaşı ve onun son parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır.  Ulusal tarihimiz çok büyük, çok parlak zaferlerle doludur. Ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu. Yalnız bizim tarihimize değil dünya tarihine yeni bir adım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbellidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştı. Ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada kazandığı zaferle. Açığa vurduğu gücü ve istemiyle. Bu belli gerçeği bir kere daha tarihin bağrına çelik kalemle koymuş bulunuyor.”

Ayrıca, 30 Ağustos Zafer Bayramının yıl dönümünde, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere büyük Türk milletinin bağımsızlığı ve onuru için vatanı uğruna canlarını feda eden ilk şehidimizden günümüze kadar olan aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden gazilerimizi saygı, minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.

..30 Ağustos..

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü

Daha fazla köşe yazısı için tıklayın…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu