Anime: Öneri ve İnceleme
Anime: Öneri ve İnceleme
Bugün sizlerle anime konusu üzerinde duralım istiyorum. Yazılarımıza genelde bahse konu şeyin kökenine inerek ve anlamını araştırarak başlıyoruz, biliyorsunuz. Gelin burada da aynı şekilde –çok da uzun olmadan– bir inceleme yapalım.
Anime, Japonya kökenli bir animasyon türü ve etimolojik olarak Japonca “animēshon” kelimesinden türetiliyor ( Böylelikle günün kelimesi olarakta “Anime”yi ele alıyoruz) . “Animēshon” kelimesi ise İngilizce “animation” kelimesinin Japonca’ya uyarlanmış hali. Yani, aslında “animēshon” kelimesi İngilizce “animasyon”dan türemiştir. Bu kelime ise “animate” yani “canlandırmak” anlamına gelen Latince kökenli bir terimden alınıyor.

Japonca’da, “animēshon” kelimesi animasyon anlamında kullanılırken, dünya çapında “anime” terimi Japon yapımı animasyonları ifade etmek için kullanılmaya başlanıyor. Anime’nin kendisi ise Japon sinemasının ve kültürünün bir yansıması olarak 20. yüzyılın başlarında şekillenmeye başlıyor.
Türkiye’de anime’nin yaygınlaşması ise 1990’ların sonlarına doğru, özellikle Dragon Ball Z, Sailor Moon gibi serilerle başlıyor. Bu dönemde, Türk televizyonlarında yayımlanan anime dizileri büyük bir izleyici kitlesi ediniyor ve gençler arasında bir kültür halini alıyor. Sonraki yıllarda, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte anime’nin popülerliği daha da artıyor ve büyük anime toplulukları oluşuyor.
Peki, “Binlerce anime var, hangisinden başlayacağım?” diyorsanız, endişelenmeyin! Şimdi sizin için birkaç öneri sunacağım. Benim anime izlerken genellikle ilk olarak, tüm zamanların en iyi animelerini ve en yüksek puanları alanları tercih ediyorum. Ancak, bazen yüksek puanlara sahip olmasına rağmen, küçük detaylar ya da tatmin edici olmayan sonlarla karşılaşabiliyoruz. Yine de, hikayenin her yönüyle başarılı olduğu ve seyir zevki veren animeler de mevcut.
Bu tür animelerden en iyi örneklerden biri bence “Gintama”. Yan hikayeleri ve filmleriyle birlikte yaklaşık 400 bölüme ulaşan bu anime, sizi farklı karakterlerle tanıştırırken, her duyguyu derinden hissettiriyor. Her ne kadar daha detaylı bir analizi başka bir yazıda yapmayı planlasam da, Gintama’nın adeta bir başyapıt olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Şimdi gelin, diğer anime önerilerime göz atalım:
One Punch Man
Aksiyon ve komedi severler için mükemmel bir seçenek. Her bölümde kahramanımız Saitama’nın, her şeyi tek yumrukla yenmesi gibi problemi var. Anime yazarlarının böyle bir karakter tasarlaması gerçekten ilginç aslında. Her şeye tek atan bir adam var ve sürekli bir kötü karakter oluşturmanız gerekmekte çünkü hiçbiri Saitama karşısında duramıyor. Neyse ki derinliği olan yan karakterleri ile ve seyircide oluşan “ tek atamayacağı bir şey olacak mı ya bu adamın?” sorusu ile merakları canlı tutan bir yapım. Yakında yeni sezonu gelecek olan bu animeyi sizlere şiddetle öneriyorum.
Death Note
Zekice yazılmış bir hikaye ve psikolojik gerilim sevenler için harika bir tercih. Light Yagami’nin eline geçen Death Note ona ilahi bir güç veriyor ve deftere ismini yazdığı her insanı hayattan koparabiliyor. Fakat bunun karşılığında cennet ve cehennemden vazgeçiyor ve araf da kalmayı seçiyor. Gizem, polisiye ve aksiyon severlerin mutlaka beğeneceğini düşünüyorum
One Piece
Macera ve dostluk temaları üzerine kurulu olan One Piece, uzun soluklu bir anime olmasına rağmen, karakter gelişimi ve derinliği ile izleyicisini hep yanında tutuyor. Henüz bitmemiş olsa da, her bölümüyle kendini yeniliyor. Fakat Doflamingo ile olan savaş sonrası anime kendini sıkça tekrara sardığı ve bolca flashback olduğu için bırakmak zorunda kaldım. İlk 700 bölümünü izledim ve daha sonrasında nadiren ilerleyen bölümlere baktım. Şuan 1000 bölümü geçmiş bulunmakta. Eğer “ Her dizi , film , anime vs. hemen bitiyor be kardeşim! Doya doya izleyemiyoruz ya bir şeyi !” diyorsanız tam size göre bir anime.
Fullmetal Alchemist: Brotherhood
Aksiyon, dram ve felsefi unsurları mükemmel şekilde harmanlayan bu anime, bence en iyi anime adaptasyonlarından biri. Hikayesinin ve karakterlerinin derinliği, izleyenleri ekrana kilitliyor ve dram yönüyle özelikle izleyenler için farklı bir deneyim sunuyor.
Steins Gate
Zaman yolculuğu temasını işleyen bu anime ise zekice kurulmuş olay örgüsüyle oldukça dikkat çekici. İzlerken insanın kafası karışsa da, finale doğru her şey yerine oturuyor.
Attack on Titan
Anime olarak mükemmel bir yapım, ancak henüz finali yapılmadı. Ben de mangasını okuyarak devam ettim. Hikayenin ilerleyen kısımlarının benim ilgimi çekmedi ama belki de daha farklı bir kitleye hitap ediyor. Yine de aksiyon ve dram arayanlar için izlenesi bir yapım.
Bleach
Son sezonu uzun bir aradan sonra seyirciyle buluştu ancak bana göre, sadece görsel açıdan etkileyici bir deneyim sunuyor. Konusu ve finali tatmin edici değildi. Özellikle, ana karakter Ichigo’nun Ulquiorra ile olan savaşından sonra izlemeyi bırakmanız, sinir ve stres sağlığınız açısından daha iyi olacaktır.
Jujutsu Kaisen
Bu animeyi görsel açıdan oldukça beğeniyorum, özellikle aksiyon sahneleri çok iyi. Ancak, çok hızlı bir şekilde geçmişi olmayan birçok karakterin bir araya gelmesi, bazen izleyiciyi yabancılaştırabiliyor.
Cowboy Bebop
Efsanevi bir klasik! Özellikle bilim kurgu ve aksiyon türlerinin karışımını sevenler için mükemmel bir seçenek. Her bölüm, derin bir tema ve benzersiz bir atmosfer sunuyor.
Bugün sizlerle paylaşmak istediklerim bu kadar, hepinize sağlıklı iyi günler dilerim.