Gündem

BAROLAR’DAN EŞ ZAMANLI AÇIKLAMA

Balıkesir Baro Başkanı Erol Kayabay çoklu baro nispi temsil, baro seçim sistemi değişikliği düşünülen yasa tasarısına karşı barolar tarafından yapılan eş zamanlı açıklamada bulunduklarını söyledi.

Kayabay,“Demokratik olduğunu ilan eden ülkelerin temel özelliği, hukuk devleti ilkesinin her kurum ve kademede etkin biçimde var olmasıdır. Bu sistem, monarşik ya da oligarşik düzenlerde gördüğümüz “üstünlerin hukuku” felsefesini bertaraf ederken, hukukun üstünlüğünü tüm alanlarda hakim kılar.”dedi.

Yasama Yürütme ve Yargı Üzerine…

Ortak yapılan yazılı açıklamada “Demokratik bir hukuk devleti olan ülkemizde, izah edilen ve olması gereken tüm bu koşulların aksine hukuk devleti ilkesine zarar veren, erkler ayrılığı ilkesini zedeleyen birtakım hususlar yıllar yılı göze çarpagelmiş, teoride ve pratikte eleştirilmesine rağmen de düzeltilmemiştir. İşin hazin tarafı ise, söz konusu hususların son dönemde yapılan rejim değişiklikleriyle daha da artmış olmasıdır. Sözgelimi; yasama erkinin temel taşları niteliğindeki milletvekillerinin çoğunluğunun partili cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi, yürütmenin yasama üzerindeki etkisine açık bir örnektir. Yürütme erki ise son derece geniş yetkilerle Cumhurbaşkanına aittir.Yargıda da durum ne yazık ki farklı değildir. Hakimler Savcılar Kurulu’nun, HSYK olarak bildiğimiz eski yapılanmasında Adalet Bakanı ve müsteşarının doğal üye olmaları öteden beri yürütmenin yargıya müdahalesi olarak eleştirilirken; halihazırda bu vaziyet daha vahim bir tabloya dönüştürülerek Kurul; Adalet Bakanı (Başkan), Adalet Bakanı Müsteşarı, TBMM’ce seçilen 7 ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilen 4 üyeden oluşturulmuştur. İşin parametrelerine bakıldığında; Adalet Bakanı ve müsteşarının Cumhurbaşkanınca atandığı, keza TBMM çoğunluğunu oluşturan parti milletvekillerinin de partili Cumhurbaşkanı tarafından belirlendiği; bu bağlamda aslında HSK üyelerinin tamamının doğrudan ya da dolaylı olarak Cumhurbaşkanınca seçildiği ortadadır.”

Niceliğin Azaltılması Niteliğin Artmasına Yönelik Çalışmalar Yapılmalı

“Avukat sayılarının kontrolsüz büyümesiyle ilgili baroların çözüm önerilerinden biri olan fakültelerde niceliğin azaltılarak niteliğin yükseltilmesine yönelik çalışmalar yapmak yerine, her geçen gün derme Baro, avukatların kayıtlı olduğu kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşudur. Barolar, yasaların bir meslek kuruluşu olarak kendilerine yüklediği görevlerinin yanında, yargı sisteminin bir unsuru olarak hukukun gelişmesine katkıda bulunurlar. Tanımda geçen “kamu kurumu” tanımı irdelendiğinde, kamunun kavramsal olarak tek bir oluşumu ifade ettiği açıktır. Yani bu bağlamda hiç bir ülkede birden çok adalet, eğitim, sağlık bakanlığı bulunmaz. Ya da aynı vilayette birden fazla vali, birden fazla belediye başkanı göremezsiniz. Nitekim bugüne kadar İdare Hukuku”ndan aşina olduğumuz merkezi yönetim sistemine benzeyen yapıda merkezde TBB, taşrada ise il barolarının tek bir yapısal düzen içerisinde işlediği malumdur. Bunun yerine baro sayılarının arttırılarak örgütlerin, grupların etkin olacağı ve barolarla avukatların fiilen ve hukuken bölünmesine hizmet edecek taslaktaki değişiklikler tüm avukatların ve yurttaşlarımızın kırmızı çizgisi olmak zorundadır.Ki bu durum hizipleşmeyi ve kutuplaşmayı doğuracak, en nihayetinde üniter yapıyı dahi tehdit eder hale gelebilecek derecede tehlikelidir.Baroların ve avukatın vazgeçilmez misyonu güçlünün değil, haklının yanında olmaktır. Üstünlerin hukukuna değil, hukukun üstünlüğüne hizmet etmektir. Bu iradesini ise ne bir iktidara, ne de bir zümreye bırakma gibi niyeti yoktur.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu