ESKİ BAYRAMLARA ÖZLEMLER ARTTI
Özlemle sevdiklerini bekliyorlar. Yılların yaşanmışlıklarını bir kenara bırakıp, zamanı anlamaya çalışan Huzurevi sakinleri, Ramazan Bayramı’nda ‘Bir tatlı sohbet için bin gün bekleriz’ diyorlar.
Eskiden Ramazanların daha güzel geçtiğini söyleyen Huzurevi sakinleri, Ramazan anılarını anlattılar.
Onlar ki canlı tarihi yaşananların. Yıllar öncesine götürüp, unutulanı hatırlatan Faik Amcalar, Ayşe Teyzeler, bir tatlı sohbet için gençleri bekliyorlar. Huzur evindeki sessiz saatleri, neşeyle dolduran Huzurevi Müdürü Ahmet Çakar için ‘Böyle Müdür görmedik. İçten ve samimi. Bizim için herşeyi yapıyor’ diyen huzurevi sakinleri, Ramazan Bayramı’nın geçmişten günümüze değişimini anlattılar. Ramazan Bayramlarının özlendiğini söyleyen Huzurevi sakinleri, çocukluklarında yaşadıkları Ramazanların neşe ve mutluluk içerisinde geçtiğini söyleyerek geçmişe kısa bir yolculuğa çıktılar. Kendi dönemlerindeki bayramları günümüzle kıyaslayan huzurevi sakinleri, bayramların birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirdiğini söylediler.
İsmail Kızılarslan: Ramazan ayı bereketiyle geldi. Oruçlarımızı tuttuk. Huzurevimizde arkadaşlarımızla birlikte güzel ve manevi bütünlüğü olan bir ayı daha geride bıraktık. Huzurevinde ekmek elden su dereden yaşıyoruz. Oruç tutmak isteyenler tuttu. Tutmayanlara da hoşgörülü bir şekilde davrandık. Bizim tek şikayetimiz yemekler çok fazla. Ana ve ara öğünlerimiz oluyor. Dilediğimiz gibi yemek yiyoruz. Çok mutluyuz. Sportif faaliyetler, sosyal ve kültürel faaliyetler yapıyoruz.
Huzurevinde zamanımız çok güzel geçiyor. Eski Ramazanlar güzeldi. Yokluk vardı tabi o günlerde. Çok az yemekle sahuru ve iftarımızı yapardık. Ama Allah vergisi yemekler az da olsa , aynı da olsa öyle lezzetli gelirdi ki. Mucizesi de buradan geliyor olsa gerek. Böyle geçerdi zamanlarımız. Ailemiz birlik ve beraberlik içerisinde zaman geçiriyorduk. Şimdiki döneme baktığımda varlık iyice arttı. Daha güzel bir döneme girildi. Bu gelişmeler mutluluk verici. Halimize çok şükür.
Ali Demirok: Huzurevinde zamanlarımız geçiyor. Emekli olduk artık. Bakacak çoluk çocuk da yok. Ben de geziyorum. Vaktimi gezerek geçiriyorum. Haftasonları yeni yerler görmek için geziyorum. Altınoluk’a, Erdek’e gidiyorum. Bu yaştan sonra motor ehliyeti almak istiyorum. Kursa yazıldım. Kursta ders görüyorum. Hayalim hep motosiklet kullanmaktı. İnşallah onu da alacağım. Ramazan Bayramı da geldi. Birlik ve beraberlik içerisinde huzur dolu bir bayram diliyorum. Umarım hep istediğimiz gibi güzel bir bayram geçiririz.
Tüm dileğim bu yönde. Tabi eski bayramlar özleniyor. Ailemizle birlikte büyük masalarda sofralar kurulurdu. Hep birlikte eğlenirdik. Güzel vakit geçirirdik. Neşe ve mutluluk hakimdi. Bu zamanlarda biraz eskide kaldı ne yazık ki. Teknoloji geliştikçe bazı örf ve adetler de ortadan kalktı. Herşey ekonomiye dayandı. Eskiden bir anne, baba çocukların ellerinden tutar aile ziyaretlerine götürürlerdi. Şimdilerde tatile gidiyorlar. Çocuklar bayramın ne olduğunu bilmiyor. Saygı, sevgi, el öpme yok. Akrabasını tanımıyor bayramda. Hacivat ve Karagöz oyunları da eskide kaldı artık. Bayramlar artık böyle gidiyor.
Faik Uçkun: Eskiden Ramazan Bayramları çok eğlenceli geçerdi. Güzel yemekler hazırlanırdı. İnsanların içinde büyük bir coşku vardı. Ailelerimizle birlikte büyük masalarda birbirinden güzel zamanlar geçirirdik. Ramazanların tadı birbirinden güzel geçerdi. Ailemizle birlikte güzel zamanlar geçirirdik. Neşe ve mutluluk hakimdi. Bayram günleri oyun alanları kurulurdu. Oralarda oyunlar oynardık. Bizim için çok güzel zamanlar vardı. Şimdilerde herşey değişti. Eski manevi değerleri çok fazla göremiyoruz. Artık çocuklar tatillere gidiyor. Aile büyüklerine ziyarete gelmiyorlar. Bu da aradaki değeri düşürüyor. Ne yazık ki eski bayramların mutluluğunu yaşayamıyoruz.
