29 Ekim- 4 Kasım KIZILAY HAFTASI
Kızılay denince çocukluğum gelir aklıma, ortaokul ve lise çağlarımda gittiğim Ankara-Çamkoru kampı, İstanbul- Heybeliada ve Eskişehir kampı Türkiye’nin birçok yerinden dost edinmeme sebep olmuştur. Sizlerle bu güzel faaliyeti paylaşmak ve sizlerin de çevrenizdeki başarılı, çalışkan, kendi olanakları ile tatil yapamayan öğrencilere bu kampları önermenizi dilerim.
Her sabah Hababam Sınıfı gibi dinamik müziklerle uyandırılan 100’e yakın belki de daha fazla hemen hemen aynı yaşlarda çocuklar, gençler düşünün. İlk gün odalar veya barakalara yerleşme sonrası tanışma etkinlikleriyle başlayan kamp, akşam kamp ateşi etrafında söylenen şarkılar, türküler eşliğinde sona erer. Uyandırıldıktan sonra sabah sporu ve mıntıka temizliği yapan kampçılar kahvaltı kuyruğuna girer, her öğünde yemekhanede görev alan kişiler sırasıyla yine kampçı arkadaşlarımızdır ve kampın 2. Günü başlamıştır. Kamp alanı elverişliyse trekking, mutlaka kamp dışı toplu bir gezi, kamp alanı uygunsa tekne turu yapılır. Voleybol ve basketbol sahası, tenis kortu, su sporları vb. spor faaliyet alanları mevcuttur. Gençlik Kampına katılan herkes gençlerden sorumlu olmak üzere gönüllü lider öğretmenlere paylaştırılır. Onlara “liderim” denir. Her grubun bir ismi vardır. Lider grubu toplamak istediği zaman grubun ismiyle çağrıda bulunur. Kampçılar ilgi alanına göre tiyatro, müzik korosu, halk oyunları, dans, resim, el sanatları vb. alanını seçip gösteri yapılmak üzere 10 gün sonrasındaki Ateş gecesine hazırlanmaya başlar. Her kampta mutlaka bir yarışma yapılır. Bu yarışmalar Kızılay için proje oluşturma adına, baraka temizliği ve düzeni adına veya tamamen eğlence amaçlı olabilir ve kazanan grup ödüllendirilir. İlk gün kimseyi tanımıyorum, zaman geçmiyor diye düşünürken kampın son günündeki Ateş gecesine olan hazırlıklar tüm bu düşünceleri geride bırakır. Ateş gecesinde gösteriler sergilenir, konuşmalar yapılır, kamp süresi boyunca çekilen fotoğraf ve videolar bu gecede paylaşılır, pasta kesilir eğlence biter ve mutluluk yerini ayrılık gözyaşlarına bırakır bu da 10 gün öncesini baştan yaşamak isteğinin açık mesajıdır.
Türkiye Kızılay Derneği hem yurdumuzun hem de Ortadoğu, Balkanlar, Asya ve Avrupa’da yaptığı yardımlarla Amerikan Kızıl bayrak’tan sonra Dünya’nın en büyük 2. yardım kurumudur. Kızılay asıl olarak savaşta yaralılara yardım eder, barışta kan bankası kurarak kan ihtiyacı olanlara anında yardımda bulunur. Deprem, sel gibi doğal afetlerde evsiz kalanlara çadır, yiyecek ve ilaç yardımı sağlar; insanların acılarını dindirir, yaralarını sarar. Sakat yurttaşlara sakat arabası, koltuk değneği, yapay organ ve ilaç yardımında bulunur. Birçok konuda öncü olan Türk Kızılay’ı, kan, ilkyardım, afet müdahale, sağlık, sosyal hizmetler, öğrenci yurtları, gençlik ve gönüllülük çalışmaları ile eğitim alanında da hizmetler sunmaktadır. Başarılı öğrenciler için yaz kampları açar. Bu kamplarda öğrencilerin bedenen ve ruhen gelişmelerine yardım edecek çalışmalar yapılır. Kızılay, bütün bu çalışmalarını hem yurt içinde hem de yurt dışında özenle yürütür, ihtiyacı olanlara yardım ederken dil, din ve ırk ayrımı yapmaz. Çalışmalarını insani duygularla ve eşitlik, evrensellik ilkelerine uygun bir şekilde yerine getirir.
Türk Kızılay Balıkesir Şubesi Kızılay haftasında günde 2-3 okulda sunum vererek öğrencileri Kızılay ve faaliyetleri hakkında bilgilendirmektedir. Kasım ayının 17’sine kadar bu tanıtıcı sunumlar devam ettirilecektir. Ayrıca şehrimizin öğrencileri günlük harçlıklarını Kızılay Kumbarasında toplayarak Kızılay’a bağışlarını yapmışlardır.
Bu yazımda Kızılay’ın yaptığı çalışmalardan en az bilineni sizlerle paylaşmak istedim. Kan merkezlerine gidip kan bağışı yapmaya, kullanmadığımız kıyafet ve eşyalarımızı, okuduğumuz ve kitaplığımızın raflarında tozlanmayı bekleyen kitaplarımızı Kızılay’a bağışlamaya sizleri davet ediyorum. Kızılay’a gösterilen ilgi bir hafta ile sınırlı kalmamalıdır. Unutulmaması gereken Kızılay’ın hepimizin Kızılay’ı olduğudur.
Türk Kızılay’ı, yardımseverlerin ve gönüllülerin desteği ile dünyanın neresinde olursa olsun insan onurunun korunması doğrultusunda tüm gücüyle çalışmaya devam edecektir. Hepimiz gücümüz yettiğince Kızılay’a yardımcı olmalı, bir gün bizim de yardıma muhtaç konuma düşebileceğimizi unutmamalıyız.
Herkese mutlu hafta sonları dilerim.
Haftaya buluşmak dileğiyle, sağlıkla kalın, hoşçakalın…
