AK Parti İçindeki AKP’li Kardeşlerim

Balıkesir’de siyasi gündem her zaman ilgi çekici ve renkli geçer. Daha da ötesi parti içinde yaşanan kaoslardır. Sürekli olarak iç çatışmalar yaşanır. Nede olsa siyasi hırs gözleri kör eden cinstendir.

AK Parti’de özde olan gönülden yapılanlara önem vermektir. Burada en önemli çizgi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği ve özümsenmesi gereken cümlelerdir. Zira kendisi de fazlasıyla bunu bekler.

O nedenledir ki zaman içinde bazı hatırlatmalar yapmıştır.

Demiştir ki; “AK Parti, milletin bağrından çıkmış ve bugüne kadar gücüne hep milletten almış bir partidir.” Milletle doğru irtibat vurgusunu da hep yapmıştır. İl, ilçe teşkilatlarında güncellemeler yapmıştır ve bunu dile getirmiştir. Metal yorgunluk diyerek; fotoğraflarda değil, halkın gönlünde yer edinilsin istemiştir. Bunu da dile getirmiştir.

Dolayısıyla çok ciddi bir seçim süreci yaşanıyor. Peki, Balıkesir AK Parti’nin içindeki İl Başkanından bazı ilçe teşkilatlarına bakınca ne görüyoruz? Dahası kahvelerde konuşulanları hiç duyuyorlar mı?

Ben bizzat yaşananları aktarayım. İl Başkanı Ekrem Başaran, en önemli günlerde yoktu. Fotoğraflarda bile yoktu. Olabilir, zira sağlık sorunu nüksetti bir tedavi görüyor. Tamam, her insan sağlık sorunu yaşayabilir. Allah yardımcısı olsun. Peki neden yardımcılarından ya da parti içinden birinin de olmasını o görüntülerde istemez?

Sağlığının kendisini zorladığı ve zoraki katıldığını hissettirdiğini düşündüğüm ve hatta duyduğum Başaran, ne yapmak istiyor? Nefis denen şey bu mudur acaba?

Birde şu konu var, ilçelerden gelen misafirlere kapı kapatmak nedir?

Şu an görüşemeyecek, boşuna beklemeyin ne demek?

Partide hiç kimse mi vatandaşı dinlemez? Hiç mi gönül alınmaz? Ayrıca, “ayağınıza sağlık buraya kadar gelmişsiniz belli ki önemli ama daha sonra görüşelim” diyemez?

Başaran kardeşim, maalesef başaramıyorsun! Niye biliyor musun? Hastalığın seni fena çarpmış, agresifleşmişsin. “İl Başkanı telefona çıkmaz, çıktıysa da telefonu yüzünüze kapatma huyu var” diyenleri hala haklı çıkarıyorsan gerisi oldukça düşündürücü?

Uzun süredir AK Parti ile ilgili yazmıyorum. Niye biliyor musun? Hala Recep Tayyip Erdoğan diyen öyle gönüllüler var ki Erdoğan’a canımız feda diyorlar. Peki ya sen? Canın feda olmasa da onun adına güzel işler peşinde misin yoksa başka işler peşinde misin?

28 Mayıs seçimlerinin herkesin dilindeki önemi tartışmasız. Ayrıca Merhaba gazetesinden dün sürmanşette sadece kısa cümlelerle adımın geçtiği yazının detaylı kısmı bugün sayfa 4’te yer aldı. Dahası sitemizde de yer aldı. wwwgazetemerhaba.com’da .

Uzun yıllar AK Parti’nin kuruluşundan buyana, Balıkesir AK Parti’de tam merkezine hakim olduğumu ve olabileceğimi özellikle siyasilerimiz bilir. Nedenini hatırlatayım. Partinin hiçbir şeyi yoktu. Ama gönülden ilmek ilmek partiyi işleyen isimleri vardı…

Dönemin gönül insanları ve hatta bugün, bazı Belediye Başkanlarımızın şahit oldukları pek çok olay bunun kanıtıdır.

Partinin geçmişinden bugüne çok basit bir örnek vereyim. Kadınlar bir araya geldiğinde çekişmeleri bile güzel olurdu. Bugün çöpü kim atacak değil, herkes tutar bir ucundan ama poşet Hülya Kamçı’nın elinde kalırdı… Pürdikkat AK Parti diyen Turgay abileri, İsmail abileri vardı. Gençler haydi bayrak asmaya diyen gecenin ikisinde Gökmenleri vardı…

Bugün gördüğümüz ne peki? Kim kimin hizmetkarı olmak için gayrette? Cüneyt Kaba partiye ne kattı mesela?  Abdullah Altıntaş? Yusuf Eraslan?

Anlatılacak ve isim isim dile getirilecek daha çok kişi var. Ayrıca birebir yaptıkları ve halka yaşattıkları ile…

Güzel işler yapanları da dile getireceğim tabi ki, ama önce neden bu üç ismi yazdım oradan başlamak gerekli…

Devamı gelecek