Gündem

Balıkesir turizm cenneti mi?…

2014 yılında Büyükşehir olduk. İstatistiklere göre nüfusumuz 1 milyon 200 bin üzerinde. Peki coğrafi olarak 25 milyonluk İstanbul’dan bile kat kat büyük olan Balıkesir sadece nüfusu ile Büyükşehir olmayı hak etti mi? Sanayisi yeni yeni canlanan, turizm konusunda Türkiye’nin ilk turizminin yapıldığı il olan ama sonradan turizm merkezi olan Antalya, Çeşme, Kuşadası, Marmaris gibi yerlerin gerisinde kalan bir yer Balıkesir. Turizm yok demiyorum ama ne tesisleri, ne verilen hizmetler nede o bölgelerin cazip ücretlerini yakalayamıyor Balıkesir.

Geçtiğimiz yıl Burhaniye Ören’de 3 gün tatil yapalım dedik ailecek. Ben, hanım ve kızım atladık otomobile gittik Ören’e. Öncesinde tabi otel, motel ve pansiyon fiyat ve yer araştırması yaptık. Otellerin günlüğü Mahşallah bir aylık ev kirama yakın. En sonunda ucuz olsun diyerek pansiyon tuttuk. Ören’in merkezinde bir pansiyon. İçeri girdik. İçeride bir oda, yanında kartondan bir duvar, sallanan musluklu ve pislik içinde bir ocak. Pansiyonun sitesinden baktığımız fotoğraflar böyle gözükmüyor tabi. Neyse artık tuttuk ve geldik diye yerleştik pansiyona. Sözde 2 yataklı. Biri çift, diğeri çocuk için tek kişilik. Çarşaflar kirli olabilir diye eşim yedek çarşaf, yastık kılıfı, pike gibi ihtiyaçları da alarak tedbirli geldi. Dediği gibi de çarşaflar sanırım 4-5 müşteridir değişmiyor. Neyse sadece yatacağız zaten diyerek avuttuk kendimizi.

Yemek işini de dışarıda hallederiz, ne olacak ki diye düşündük. Dedim ya mutfak nuhnebiden kalma. Kahvaltı için çıktık dışarı tost- most derken, sonra deniz. Sonra tekrar pansiyon malum duş alacağız. Banyo yok. Tuvaletin olduğu yerde duş alıp temizlenmeye çalıştık. Onu da hallettik. Akşam oldu. hadi yemek yiyelim dedik. Girdik bir pideciye. Girdik, siparişi verdik, bekliyoruz. Bir ara gözüm pide fırınına ilişti. Pide ustası 13-14 yaşlarında bir çocuk. Açıyor hamuru içini koyuyor, sürüyor fırına. Pideler geldi. Yarısı pişmiş, yarısı yanmış. Hesabı ödedik. Hesapta pideler gibi kavurdu cepleri. Bir daha gelmeyiz buraya dedik ama ertesi 2 günde gittiğimiz yerler buradan farklı değildi. Anlayacağınız bozduk bünyeyi.

Neyse gezdik tozduk, zaten gidilecek 400 metre uzunluğunda yer var. Geldik yine şatomuzu. Kızı uyuttuk derken oturalım dedik biraz. Ben bir şeyler içtim. Sonrasında başladı bir gürültü. Ama ne gürültü. 4-5 yerden farklı farklı sesler. Adına canlı müzik demişler ama barların sidik yarışına dönmüş olay. Tabi biraz pişmanlık, birazda sinir ile yatalım dedik. Gece 2 ye kadar müzik devam etti. Gelen ses hala kulağımda çınlar. Yataklara gelince sabah her yanımız tutulmuş kalktık. Kısaca 3 günlük işkence de hesap ettik 2 bin lira harcamışız. Bir daha da kalmalı gelmem dedim hanıma, oda onayladı tabi.

Bir sonraki yaz ise Kuşadası’nda indirimlerden yararlanarak bir otele gittik. 5 yıldızlı, havuzlu denize sıfır, kendi Mavi Bayraklı pilajı olan tertemiz bir yer. Adı gibi 5 yıldızlı hizmet, çarşaflar her sabah değişiyor, 24 saat içecek yiyecek bedava. Üstelik herkese uygun herşey var. Balık yiyen balık, et yiyen et, vejeteryana ot var. İçkiler yine aynı şekilde. Neden bu kadar içtin diyen yok. İlk defa gittim böyle bir yere. İşletmecisi de Türk. Genç bir çocuk, tanıştım sohbet ettik. 4 gece 5 gün kaldık. Otele verdiğimiz para, yeme içme dahil 1250 lira. 1 sene öncesinin 2 bin lirası nere, 1250 lira nere. Yaktığım benzinde 300 lira. 1500 liraya insan olduğumu ve tatil yaptığımı hissettim.

Balıkesir belki turizmin Türkiye’de başladığı ilk yer ama ne tesislere, ne ücretleri, nede hizmeti bizden onlarca yıl sonra turizmin başladığı yerleri geçememiş. Bir gazeteci olarak hem eleştiri hem de özeleştiri yapıyorum ama gerçekler acı. Sizce de Balıkesir turizm cenneti mi?.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu