Köşe YazılarıProf. Dr. Fatih SATIL

Doğayla Uyumlu Bir Yaşam İçin: PERMAKÜLTÜR

Doğayla Uyumlu Bir Yaşam İçin: PERMAKÜLTÜR

 

Permakültür terimi, tanım olarak İngilizce “permanent” (kalıcı) ve “agriculture” (tarım) kelimelerinin birleşmesi ile üretilmiştir.

 

Permakültürün amacı şehir ve köylerde ihtiyaçlarını karşılayan, çevresini sömürmeyen ve kirletmeyen, dolayısıyla uzun vadede sürdürülebilir, ekolojik olarak sağlıklı ve ekonomik olarak uygulanabilir ekosistemler oluşturmaktır. Bu şekilde mümkün olan en küçük alanı dahi kullanarak arazinin ve yapıların karakteristiğini, bitki ve hayvanların doğal özellikleriyle bir araya getirmeyi amaçlar. Permakültür kısaca doğaya rağmen değil, doğayla birlikte çalışmanın felsefesidir.

Permakültürün özünde; bitki, hayvan ve insanları doğa içerisinde bir araya getirerek bakımı kolay, istikrarlı ve kendi kendine yeten üretim sahaları oluşturmak vardır. Bunun için botanik, biyoloji, tarım, bahçecilik, coğrafya, antropoloji, mimari, ekonomi, finans, enerji gibi pek çok disiplinden yararlanılır.

Permakültürel uygulamalarda canlı ve cansız tüm varlıklara özen gösterilir. Böylece bozulmuş doğanın, toprağın yeniden canlandırılmasına katkı sağlar. İnsana özen göstererek rekabeti değil, iş birliğini savunur. Gıda ormanları ile ihtiyaç olunan besinlerin doğal yollardan, az emekle üretilmesini hedefler. Doğayı bozmadan ve kirletmeden temel ihtiyaçlar karşılanabileceğini savunur. Böylece ihtiyaç olunan enerjinin önemli kısmını üretilebildiği için fosil yakıtlara bağımlılığı azaltır.

Görüleceği gibi permakültürün hem insan hem de doğal çevre için çok yönlü faydalar doğuracağı aşikardır. Bu nedenle hükümet ve yerel yönetimlerin permakültür çalışmalarını desteklemeleri, hatta koordine etmeleri gerekir. Şehirleşmenin, işsizliğin önüne geçebilmek ve ayrıca ülkenin biyokapasitesini de yükseltebilmek için kırsalda permakültür çalışmaları teşvik edilmelidir. Ülkenin farklı doğa ve iklim koşullarına göre tipik permakültür sistem ve uygulamaları geliştirilebilir ve bu sistemler o bölge insanına öğretilebilir. Şehirden kırsala geri göç etmek isteyenlere bu permakültür uygulamaları için ilgili kurumlarca destekler ve gerekirse araziler verilerek teşvik edilmelidir. Bununla birlikte şehirlerde de permakültür çalışmaları yapılabileceğini hatırlatmakta fayda var. Bu amaçla balkon ve çatılarda gıda üretilmesi, şehir içindeki boş alanların gıda üretimi için yeniden tasarlanması gibi küçük uygulamalar da permakültür altında toplanıp koordine edilebilir.

Sonuç olarak iklimlerin değiştiği, çevrenin kirlendiği ve gıda krizinin yaşandığı şu dönemde; insanların temel ihtiyaçlarını, doğal yöntemlerle kendilerinin üretmelerini sağlamak için permakültür çok iyi uygulamadır.

Bu arada siz sevgili okurlarımıza Balıkesir’de de permakültür projesi hazırlıkları yapıldığı müjdesini de vermek isterim. Geçtiğimiz hafta Kent Konseyindeki genç arkadaşlarımızdan Berkan Aytek’in girişimleri ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Şehir, Çevre ve Planlama Çalışma Grubu tarafından “Permakültür ve Ekolojik Yaşam Merkezi” projesi kapsamında teknik ziyaret gerçekleştirildi. Gülderman Permakültür Çiftliği, Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi, Üsküdar Belediyesi Kuzguncuk Bostanı ve Beykozda’ki Permatürk Vakfının permakültür uygulama sahaları gezildi. Ümit ediyorum bu güzel bostanları pek yakında şehrimizde de görebileceğiz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu