Gündem

Engelli Rehabilitasyonu Birinci Önceliğimiz

Ali Osman Demirtaş Vakfı Balıkesir ve Susurluğa 20-30 kilometre uzaklıkta ve doğanın içinde yol güzergâhında bir Vakıf.

 

110 Engelli ve ruh sağlığı yerinde olmayan hastaları bünyesinde barındıran Ali Osman Demirtaş Vakfında verilen  kurslar ve etkinlikler bitmiyor. Kurum Müdiresi Mihriban Sadıkoğlu,

İlgili Makaleler

 

Ali Osman Demirtaş Vakfı Müdiresi Mihriban Sadıkoğlu kurumumuz 2002 yılında yapılan bir inşaatla başladı ve 2006 yılında ruhsatlandırdık. Şu an 365 gün 24 saat çalışıyor ve 60 personelimle görev yapıyoruz.110 engellimize bakım hizmeti, sağlık ve eğitim hizmeti veriyoruz.

 

BEN BURADA MUTLUYUM VAKIF BENİM AİLEM

Ben Bahar İstanbul’dan geldim. Burada abimle birlikte kalıyorum. Ali Osman Demirtaş Vakfında 10 yıldır kalıyorum. Burada kalmak bana mutluluk veriyor burayı seviyorum. Çok güzel bir ortam var. Boyama yapıyoruz. Okuma yazma kursuna gidiyorum. Ben okuma yazma hiç bilmiyordum. Ayşe öğretmenimin bana ders çalıştırması çok güzel geliyor bana. Hayat çok güzel devam ediyor.

 

Ali Osman Demirtaş Vakfı Kurum Müdiresi psikolog Mihriban Sadıkoğlu, ‘2006 yılında 10 engellimizle birlikte faaliyete başladık. Daha sonra ruhsal engelli ruhsatımızda tamamlandığında 110 kontenjanla işimize devam ettik. Bu 110 kontenjanımızın 60 tanesi engelli, 50 tanesi şizofren. Kapasitemiz şuan dolu ve sırada bekleyenler var. Yerimiz açıldıkça, bekleyenleri büyük ailemize dâhil edebiliyoruz.’ dedi.

 

GÜNDELİK YAŞAM

Ali Osman Demirtaş Vakfında gündelik yaşamın nasıl geçtiğini ve neler yapıldığını anlatan Müdire Mihriban Sadıkoğlu düzenlenen kurslar ve aktivitelerle ilgili olarak yapılanları anlattı. Müdire Sadıkoğlu şöyle konuştu: ‘ Gündelik yaşamımız Halk Eğitim Merkezinin açtığı kurslarla sabah saat 08.00’den akşam 17.00’ye kadar engelli bireyler el becerisi ve statüsüne göre ruh sağlığının elverdiği ölçüde kurslara dahil oluyorlar. Kurslarımız boncuk, tasarım, örgü ve okuma yazma kursları şuan için. Geçen dönemde ahşap kursumuz vardı. Bahçeye yatkınlığı olan ve toprakla uğraşmayı seven öğrencilerimiz içinde hobi bahçelerimiz var. Kışın kış sebzeleri yazında yaza uygun ürünleri kendileri tohumdan başlayıp meyve sebze oluncaya kadar uğraşıp büyütüyorlar. Oryantasyon kısmını geçen her hastamız bu kurslara katılıyor.’

 

‘SOSYALLEŞTİRİYORUZ’

‘‘Grup olarak yapılan çalışmalarla birlikte, birlikte refleks hareketinin de geliştiğini ifade eden Sadıkoğlu toplumdaki şizofreni hastalarının damgalandığını belirterek bu konuda önemli açıklamalarda bulundu. Müdire Sadıkoğlu, toplumdaki bu damgalama sonrasında bu kişiler toplumda yer edinemiyor. Ve toplum onları dışlayabiliyor. Aile hayatı ve toplumdan soyutlanma oluyor. Aile de buna dâhil ediliyorsa toplumdan izole ediliyor. Bizim bakım merkezimizde bu kişilerin damgalanmadan uzaklaştırıp rehabilitasyon programları ile sosyalleştirme çalışmalarımız var ve bunu yapıyoruz.’’

 

‘110 ENGELLİMİZİN AİLESİYİZ’

Vakıf Müdiresi Sadıkoğlu Demirtaş Vakfında yapılan çalışmaları anlattığı konuşmasında ‘Bir şeyler yapabiliyorum diyerek hayata tutunmuş oluyorlar. Hiçbir el becerisi olmasa dahi bir guruba katılım sağlanıyor ve bakıcı anne yada babalarla grup içi oryantasyon programları ile mutlaka bir davranışa, olguya dahil olarak sosyalleştiriyoruz. Yalnız kalma ve izole olmasını engelliyoruz.’ ifadelerine yer verdi ve 110 engellimizin ailesi olduklarını belirtti.

 

TOPLUM DAMGALIYOR

‘‘110 engellimizin ailesiyiz. Çocuklarımızın günlük hayatı Halk Eğitim Kursları ile devam ediyor. Ve biz aynı zamanda bu çocuklarımızın hem Sosyal hayatı hem de iş hayatıyız. Hep birlikte biz Büyük bir aileyiz. İşimizi gururla ve keyifle yapıyoruz. Engellilerimize sahip çıktığımız için toplumun birer bireyleri haline getirebildiğimiz için ve onları atıl durumdan kurtardığımız için toplumun damgaladığı şizofren ve özürlü kimliklerinden sıyırıp hayata dahil etmeye çalışıyoruz. Onlara yardımcı olarak sahiplenebildiğimiz içinde gurur duyuyoruz.’’

 

Ali Osman Demirtaş Vakfında yakınlarını bırakan aileler arasında olan Emine Yücel, Vakıfla ilgili olarak şunları söyledi: ‘ Oğlum var adı Celil 9 yıldır burada. Pek çok yeri gezdik ve sonunda Ali Osman Demirtaş Vakfını bulduk. Burası kurumdan öte bir aile gibi. Sosyal aktiviteleri burada yapıyorlar. Mesela benim oğlum benim için sehpa boyamıştı. 6 ayda yaptı ama yaptı sonunda. Bazen yakınlardaki tesislere gidiyorlar yemek yemek için geziyorlar geliyorlar.

 

‘Ben İmdat. Celil’in babası sayılırım. Celil bizim en büyük parçalarımızdan biri. Ali Osman Demirtaş Vakfı’na verdiğimiz için eminiz. Gidip geliyoruz ailemiz burasıda. Güzel havalarda mangal yapıyoruz, piknik yapıyoruz.’

 

ALİ OSMAN DEMİRTAŞ VAKFI DİYOR Kİ…

Vakfın amacı Engelli bireylerin kendi kendilerine yetip ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılayabilmelerini sağlamak. Engelli bireylerin, özel eğitime muhtaç zihinsel engelli çocuklarımızın zihinsel, duygusal, psikolojik, sosyal, bedensel ve mesleki gelişimlerine yönelik özel yatılı bireylerin sosyal uyumlarını arttırarak toplumla bütünleşmelerine yardımcı olmak.   Ailelere, çocukların bireysel farklılıklarının olduğunu kabullenmelerini sağlamak, olumlu ve gerçekçi tutum geliştirmelerine yardımcı olmak.   Ailelere, çocuğun engeli ve eğitimi konusunda rehberlik yapmak, çocukların ilgi ve yeteneklerini ön plana çıkarıp güvenilir ve gerçekçi eğitim ve mesleki rehabilitasyon programı hazırlamak ve uygulamak.  Mukayeseli özel eğitim programları incelenerek engelli aileleri ve çalışan personeli etkili ve verimli özel eğitim yaklaşımları hakkında bilgilendirmek son derece önemli. Vakfımızda dolu dolu geçen bir zamana sahip olan engelli bireylerimizle toplumda kaynaşma ve yaşama kültürünü her gün yaşatıyor ve yaşıyoruz.

 

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu