Hayat Sevince Mi Güzel ?
Papatyaya konan bir kelebeğin hassas kanatlarına odaklanır gözler. Şiir yazmanın, yaratıcı olmanın, ilham saatine uçmanın meyve saatini aşılar mısralar. Beş duyu organımız sanki sırayla nöbet tutar da nefesi kesilir mısraların. Müzik portesindeki notalar misali inişli çıkışı seslere konuk oluruz ömür merdiveninde.
Hayat Sevince Mi Güzel ?… Zordur kır çiçeği olmak yahut sıradan bir ot olmak. Yeşile, güzele bakmayı bilemeyenler üstünden ezip geçer seni. O güzelim taç yapraklarını düşünen kim ki! Sokak hayvanı misali sıradan bir ot gibi gören de olur. Hani, aşk durumuna kilitli olur bir nevi. Gönül bir bağlandı mı çiçeğe de ota da konar ve vurulur, bilirsiniz. Vurgun yeri gibidir en güzel kitap sözlerinin arasına kurutulup ayraç olan bir tutam çiçeğin yaprakları da. Devamında, kimi zaman ufacık bir meyvenin kokusu bile papatya, hanımeli, sümbül, gül çiçeklerinin ruhunu aşılar bize.
“Meyvelerin kokusunda tercihimi elmadan yana kullanıyorum.
Sadece tadı için değil elbette, damak zevkini ölçü kabul edenlerden olmak istemem.
Estetik kaygılarım var benim.
Elime almaktan, üstünde parmaklarımı gezdirmekten haz duyarım.
Kokusu etkiler beni.
Hissederim, anlatamam.
Söylenmemi sözler, yazılmamış şiirler, küllenmiş aşklar gibidir bu koku.”
( “HAYAT SEVİNCE GÜZEL” – ÖMER SEVİNÇGÜL kitabı. “elma, serçe ve çınar” (küçük harf başlıklı hepsi) adlı düzyazısından sayfa: 179, 2. Baskı ).
Hayat sevince güzeldir işte. “HAYAT SEVİNCE GÜZEL” adlı Yeşilçam kuşağı Türk filmi, aynı addaki kitap ve şiirler, orijinaldeki çevirisi hayatın tatlılığına dair olan yabancı filmler sevmekten yana tüyolar verir. Güzelliğe dair estetik kaygılar, her duruma aşkla bakabilen insanlar, küllenen hatıraları günyüzüne çıkartanlar, söylenmemiş sözleri tam vaktinde fısıldayanlar, yazılmamış şiirleri mısralara aktaranlar, bestelenmemiş şarkıları ânında mırıldananlar, zevklerden yana takılanlar, mutluluğu başaranlar ne muhteşem örneklerdir. Hayat, sevince mi güzel? Hayatı sevdiğimizde mi güzelleşiyor tüm değerler? Dahası, hayat, etrafımızdaki her şeyi tüm doğallığıyla sevip kabullenince mi özel?
Ayrıca, papatyaya kondu kelebek. Devamında, taç yapraklarından öpüp renkli kanatlarını pır diye uçurup nazlanıverdi. Öleyazdı sevmeyen katı kalpler, düşeyazdı düş kurmasını beceremeyen silik kalemler. Son olarak, uçuverdi bir kelebek ivedilikle, seviverdi gökyüzü kara toprağı tüm içtenliğiyle, gezi yazılarına konuk olduk ve güzelleş(tir)dik şu hayatı sevince.
..Hayat Sevince Mi Güzel ?..