GündemÖzel Haberler

Kendini Bul Efsane Ol

 

Kişisel, aile ve kurumsal danışmanlık ile ilgili koçluk, NLP ve Quantum teknikleri ile hizmet veren Anka Gelişim Organizasyon Danışmanlık Limited Şirketi kurucularından Sezen Yavaş ile görüştük.  

 

 

7 yıllık hayalin hayata geçiş aşamasını ve verdiği hizmetleri  Büyükşehir Merhaba ile paylaşan Yavaş, “Kendini bulmak hazinlerin en değerlisi, kendin olmak özgürlüklerin en şahanesi, kendini bul efsane ol. Gerçekliğe hoş geldiniz” dedi.

 

“Bütün zincirlerin koptuğu dönemdi”

 

İlk yola çıkış hikayesini anlatan Anka Gelişim Organizasyon Danışmanlık Limited Şirketi kurucularından Sezen Yavaş,  “Ben seminerlerimde de genelde bundan bahsederim. Herkes bize sorar; “büyüyünce ne olacaksın” diye. Büyüyünce ne olacağımı bilememekten ben hep korkmuşumdur. Aslında olmam gereken şey ne ise onu olmayı daha çok istemişimdir. Kişisel gelişim ile ilgili eğitimleri almaya başladığımızda insana en çok ilham veren şeyin aslında kişinin kendisi olabilme yetisini kazanabilmesiymiş. Bunu çocukluktan beri sorgulayan bir zihnim olduğu için öncelikle Allah’a binlerce kez şükrediyorum. Bu sorulara cevap aramamda da etrafımdaki çevrem çok etkili oldu. Toplumsal bir çok norma çoğu zaman ters düşen bir çocukluğum ve  20’li yaşlarım oldu. 25 yaşından sonrasında da kişisel gelişim eğitimleri ile tanıştım. İlk tanıştığım dönemde sağlık sektöründe de çalışıyordum. Asıl mesleğim hemşirelikti ve tayinim oldu. O dönemde nişanlıydım.  Bir yuva kurmak üzereydim. Fakat fark ettim ki ben yeteri kadar keyifli değilim. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite, sonrasında iş süreci. Bunlar olduğunda aşama olarak sanki o çalışmaya başladığım andan itibaren herhalde bütün zincirlerin koptuğu dönemdi benim için. İyi ki de öyle bir dönemden geçmişim. Çünkü dediğim gibi keyifli değildim” dedi.

 

“Kendi kimliğini kendisinin onaylaması”

 

Konuşmasına devam eden Yavaş, “Yaşamda benim belirleyip, ilerlemem gereken yol bu değil diye düşündüm. İnsan hayatında bir şey bittikten sonra yeni bir şey geliştirmeli. Bunu bilimsel anlamda düşündüğünüzde ; evren sürekli ona hava üflediğiniz bir balon gibidir. Sürekli genişlemektedir ve trilyonlarca bilgi yumağıdır. Bu da insanın zihni gibidir. Eğer siz zihne onu geliştirecek bir şeyler vermez iseniz, belirli bir noktadan sonra durur ve onu geliştirmez ve aynı şeyleri yaptırmaya devam ederseniz zihin gelişmeye alışıktır. Mesela sürekli yaptığınız şey nedir? Etrafınızdan duyduğunuz ; “hayır bunu yapamazsın, yapamamalısın” gibi hepimizin günlük hayatta duyduğu şeyler  ya da çocukluktan itibaren hep bize söylenmeye çalışan bir takım şeyler vardır. “Kesinlikle bunu yapmamalısın”, “bunu yaptığında şunu elde edeceksin” denilmez genelde. “Hayır bunu yapma” veya “bu yoldan kesinlikle gitme” gibi bir çok uyarılar. Bu olaylar ve yüklemeler zinciri insanın bilinç altında farklı bombalar olarak ortaya çıkar ve gelişime kapanan bir zihin aynı şeyi işlemeye devam eder. Dolayısıyla da kısır bir döngünün içerisinde olur. Etrafından sürekli onaylanmayı bekleyen bir kimlik ortaya çıkar ve insan kendi zihinsel gelişimini durdurduğunda hep etrafından onay bekler. Birileri hep onu onaylamak zorundadır. Örneğin bunu giydiğinde çok güzel olmuşsun ya da bunu yaptığımda daha iyi olacak gibi, eşinin onayına ya da annesinin onayına, sosyal çevresinin onayına her kesin onayına ihtiyaç duyan bağımlı bir kimlik haline gelecektir. Ama asıl olması gereken de kişinin kendi kimliğini kendisinin onaylayarak kendini kabul ederek, yaşamına  eksileri  ve artıları ile hepsinin bilincinde olarak devam edebilmesidir” dedi.

 

“Mutlu kimliklere aracılık yapabilmek”

 

Aynı şeyleri yaşanıldığı için zihnin gelişime kapalı olacağını dile getirten Yavaş,   “Gerçek ve sürekli gelişime açık olması gereken bir zihin varken belli bir işe başlayıp o işte kendinizi geliştiremezseniz. Türkiye’deki bir çok iş alanında ve sektörde çoğu mesleğin önü tıkalı durumda. Hemşiresiniz ve hemşire olarak kalacaksınız. En kötü yoğun bakım hemşiresi olabilirsiniz. Acil servis ki uzun süre acil serviste çalıştım. Ya da farklı branşlarda uzmanlaşabilirsiniz ama onun ötesi yoktur. Hemşirelikte bir araştırma yapamazsınız. Aynı şeyleri yaşadığınız için zihniniz gelişime kapalı. Böyle bir durum çocukluktan itibaren yaşamı sorgulayan, yaşama aykırı bir kişiliğe çok uygun olmayan bir mesleği ben seçmemiştim. Tabi ki yine etrafımdaki insanların yönlendirmesiyle bir seçim olmuştu. Ki bu işe başlamamdaki en önemli sebeplerden bir tanesi de kişilerin gerçekten de sen kesinlikle bunu olmalısın denilen noktada değil, gerçekten kendilerini mutlu hissedecekleri, keyifli olacakları kimliklerine kavuşmalarına aracılık yapabilmekti. Beni en çok perçinleyen şeylerden bir tanesi de bu oldu” dedi.

 

“Gelin ettiğim eski bir kimliğim var”

 

İşe giriş hikayesini anlatmaya devam eden Yavaş, “O dönemde yaptığım araştırmalar ile insanların ve kişilik gelişimi ile bir çok süreçten geçtiğini bunu da çevresel, sosyal faktörlerin yanı sıra hangi ailede yetiştiğinin çok etkisi olduğunu hatta astrolojik anlamda da bir çok etkilerinin olduğunu öğrendikten sonra çok çetin bir yoldasın dedim. O gün anladım. Çünkü insan kendi kendine hayatı sorgulamaya ilk başladığında sıfırdan başlamaya gayret ettiğinizde dağ gibi önünüze çıkar her şey. Örneğin düğünden sonra gelin ve damat gider ve anne ve babanın elimde sadece bulaşıklar ve temizlenmesi gereken kocaman bir ev vardır. Kızı da gitmiştir. Gelin çıkmış ev gibi oluyor insan. Kendimce benim de gelin ettiğim bir eski kimliğim vardır. Oradan başlayarak işe başladım. Yeni bir adım attım” dedi.

 

“Yepyeni bir hayata başladığımın farkındaydım”

 

Yepyeni bir hayata başladığını dile getiren Yavaş, “Yaşam koçluğu, NLP, Quantum, eğitimcinin eğitmenliği eğitimlerini aldım. Tüm bunlara ek olarak öğrenci koçluğu sertifikamı da aldım. Hayatımda kendi kendime iyileştirebildiğim bir çok yönüm oldu. Böyle bir işin olduğundan beri haberim yoktu. Ben ne yapıyorum deyip de kendi yaşamımı sorgulamaya başlayan Sezenin hayatı değildi. Yepyeni bir hayata başladığımın farkındaydım. Kendi hayatımda kendim olabilme yetisine yakın bir sürece girdim. Umut ediyorum ki bu güne kadar Balıkesir’de  bu hizmette profesyonel olarak çok fazla aktarım sağlamamış ki şu anda biz  burada tek başımayız” şeklinde konuştu.

 

“Hedef belirlenir, plan çizilir”

 

Verdikleri hizmetleri anlatan Yavaş, “Kişisel ve kurumsal olarak çalışıyoruz. Kişisel olarak, yaşam, kariyer, kişisel marka, ilişkiler, aile ve finans koçluğu, kurumsal olarak da iletişim, yönetici, iş geliştirme, liderlik, siyaset ve şirket koçluğu hizmetleri veriyoruz. Yaşam koçluğunda danışan ile koç arasında belirli bir hedef belirlemesi yapılır ve bu hedefe bir plan çizilir. O kişiyi hem madden hem manen hem de fiziksel anlamda belirlenmiş hedef ne ise teknikler ile bu yolda ilerliyoruz. Bu süreç en az 3 ay gibi bir süreç. İnsanın alışması ve düzene girmesi için gerekli bir zaman” dedi.

 

“Kıyaslandığımız her şey bizi değersizleştirir”

 

Kariyer ve kişisel marka koçluğu hakkında bilgi veren yavaş,  “Etrafındaki seslere kişi çok fazla açık bırakırsa kim olması gerektiğini unutur. Belki de 30-40’lı yaşlardan sonra kimliğini aramaya başlar. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Çünkü benlik dediğimiz olgu toplumun bize yapıştırdığı bütün yakıştırmalardır. İşte komşu çocuğuyla, okul arkadaşımız ile rekabet sistemi, kıyaslandığımız her şey bizi değersizleştirir. Biz çocuklardan itibaren kendimizi değersiz olacağımıza inandırmışıktır. Bu yapamama, becerememe, hayata geçirememe gibi bir çok bilinç altı blokaj oluşturmuştur. Bu sebeple de bu benlik olgusu ben diye bahsettiğimiz gerçek kimliğimizden uzaklaşmamıza neden olmuştur. Eğer biz benliğimizin farkına varırsak ben olmaya daha çok yaklaşırız. Yaradılış gayemizi buluruz.  Kişinin tam olarak yaradan bizi tek olarak yaratmış. Herkesi olabildiği en mükemmel hali ile yaratmış. Biz bu kendi bireysel yaratımına kişiye en yakın hale getirebilmek için koçluk ve NLP’yi kullanmayı sağlıklı buluyoruz. Kişinin kendi kimliği ile kendi ben olması gereken kimliği ile buluşturma yolcuğu oluyor. Planlamalar yapıyoruz. 5 yıllık bir hedef belirlemesi ile hedef belirlemesi yapıyoruz. En az 6 ay gibi bir süreç gerekiyor” dedi.

 

“Hepimiz farklı duygusal temsil sistemi ile konuşuruz”

 

İlişkiler ve aile koçluğunun  birbirine yakın olduğunu söyleyen Yavaş,” İkisi birbirine çok yakındır.  Çünkü ikili ilişkisi olan bir sevgiliyi de ben aile olarak görüyorum. İletişim teknoloji arttı. Burada çiftler birlikte gelebiliyor, yanlarında çocukları da getirenler oluyor. Hepimiz farklı duygusal temsil sistemi ile konuşuruz. Öncelikli birbirlerini daha iyi tanımaları ve birbirlerini birer kimlik olarak kabul etmeleri için tanışmalarını sağlıyoruz. İletişimde özellikle kendileri için onların ilişkilerini tıkayan ve engel olan şeyleri tespit ediyoruz. Hedef belirlemesi yapıyoruz. Birlikte aynı dili konuşmak zorunda değiller fakat birbirlerinin konuştukları dili anlamak zorundalar. Aynı zamanda kendilerinin ayna olacakları bir de çocukları var. O zaman süreç biraz daha karmaşık oluyor. Bunu ortadan kaldırmak için öncelikli olarak kendilerine olan bireysel özgüvenlerini tamamlamaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Dışsal gözlemci oluyoruz.  Sevgi dili ile birbirlerine konuşmalarını sağlıyoruz. Bunun için de 3 aydan kısa olmaması gerekir” dedi.

 

“İnsanlar paralarını yeteri kadar iyi yönlendiremiyorlar”

 

Finansal koçluk  hakkında da kısa bilgi veren Yavaş, “Buradaki sorun şu; kişin belli geliri var ama parasını yetiremiyor. İnsanlar paralarını yeteri kadar iyi yönlendiremiyorlar. Hazır olan her şeye daha fazla yönelim ve bağımlı hale gelmişiz. İhtiyacımız olmadığı kadar kıyafetimiz vardır. Kişi kendisini yeterli kadar beğenmediği için o şekilde farklı kıyafetler ile kendisini özel hisseder. Bu yüzden sürekli kıyafet alıyordur. Bu bir hastalıktır. Böyle kişilerin yüzde yüz finans koçluğuna ihtiyacı vardır.  Burada en önemli kıyafet ve abur cubur çılgınlığı aslında ev yönetim ve iradesinde kendi dengemizi bulamayıp kendi var olan bütçemizin çok üzerinde olunca ancak kedimizi değerli hissedecek gibi bir bilinçten aslında kendine yetebilme bilinçliliğine gelmelerini sağlamaktır” dedi.

 

Son olarak Yavaş, “Zekai Kafaoğlu’nun başhekim olduğu donemde Ağız Ve Diş Sağlığı Merkezi personellerine stres yönetimi motivasyon kişiler arası iletişim teknikleri ve beden dili konularında seminerlerim oldu. Gecen eğitim öğretim yılında altı eylül halk Eğitim merkezinde kişisel gelişim başlığı altında eğitmenlik yaptım.  Aynı zamanda Ak Parti Altıeylül Yönetim Kurulu ve Belediye Meclis Üyelerine haftada bir gün kişisel gelişim ile ilgili eğitimlerim oldu” dedi. Merhaba Haber Merkezi

 

“Kendini bulmak hazinlerin en değerlisi, kendin olmak özgürlüklerin en şahanesi, kendini bul efsane ol. Gerçekliğe hoş geldiniz. “

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu