Gündem

MUHASEBE HAFTASI

Muhasebe, finansal karakterli, para ile ifade edilebilen işlem ve olayların kaydedilmesi, sınıflandırılması, özetlenerek raporlar halinde sunulması ve yorumlanması ile ilgili bir sanattır. Burada muhasebe kavramının bir sanat olarak tanımlanmasına dikkatinizi çekmek isterim. İşletme faaliyetlerinin bir kayıt tekniği olarak açıklanan muhasebe, aynı zamanda bir sunuş sanatıdır.
7000 yıllık mazisi olduğu bilinen muhasebenin tarih içerisinde ilk kayıtların ne zaman ve hangi medeniyet tarafından kullanıldığı hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir. Mal takibi amacıyla ilk envanter işlemlerinin, günlük kayıtların ve bütçe planlamasının Eski Mısır’da; orduların beslenme ve giyecek ihtiyacının karşılanması sırasında muhasebenin denetim aracı olarak kullanılması Pers İmparatorluğu’nda görülmüştür. Yine Babil İmparatorluğu’nda malın teslim tarihi, malın türü, sayısı ve malı alıp satanın isimleri kil levhalara yazılmış olup ilk yazılı kuralların da Hammurabi Kanunlarında yer aldığı ortaya çıkmıştır. Muhasebenin önemi sikke paranın kullanılması ile farklı boyutlara taşınmıştır. Devlet muhasebesi ilk olarak Eski Yunan’da ortaya çıkmış olup inşaat ve tarım alanları da oluşmaya başlamıştır. Muhasebe düzeni ise ilk kez birbiri ile bağlantılı, bugünkü anlamını taşıyan “Muhasebe Sistemi”nin temelleri Eski Roma İmparatorluğu’nda atılmıştır.
Muhasebe konuları 15. Yüzyıl sonuna kadar doğal bir seyir izleyerek gelişmiştir. Ortaçağ boyunca, muhasebenin Eski Avrupa’daki bu çok yönlü gelişimini, 15. Yüzyıl ve sonrasında “çift taraflı kayıt usulünün” kullanılmaya başlaması izlemiştir. Çift taraflı kayıt usulünün kimin tarafından, ne zaman ilk uygulamaya başladığı yönünde muhasebe tarihçileri arasında birçok görüş ayrılığı vardır. Fakat ”Muhasebenin Olgunlaşması” en iyi şekilde Luca Pacioli (1445-1514) tarafından dile getirilmiştir. Kimine göre bir din adamı, kimine göre ünlü bir matematikçi, kimine göre de zengin bir iş adamı olan İtalyan Luca Pacioli’nin muhasebe bilimine en büyük katkısı çift taraflı (dengeli) kayıt sistemini bulmak olmuştur. Bugün bile geçerli olan bu sistem muhasebede borç ve alacağın denk olmasını ifade ederek bilanço denkliği veya aktif- pasif eşitliği kavramının gelişimine önemli katkılar yapmıştır. Bu yüzden adı literatürde ‘Muhasebenin babası’ olarak da geçmektedir.
20. yüzyılın başlarından itibaren maliyet ve yönetim muhasebesi konuları ağırlık kazanmış olup günümüzde insan kaynakları muhasebesi, sosyal muhasebe, enflasyon muhasebesi, uluslararası muhasebe gibi konularda yeni kayıt ve raporlama teknikleri gelişmiştir. Teknolojiyle beraber bilgisayarların gelişmesi ile muhasebe uygulamalarında bilgisayarlardan faydalanma oldukça yaygınlaşmıştır. Muhasebede kullanılan hesap planlarının tek düzene bağlanması, uygulamalarla ilgili standartların oluşturulması ve bu uygulamaların artık bilgisayar muhasebe paket programlarında bir hayli geliştirilmiş olması; aslında eğitim sisteminde de farklı bir tekniğe geçilmesi gerektiğinin habercisidir bizlere. Özel sektör ve kamu sektöründeki her işletmenin ve her birimin mutlaka muhasebeye ve muhasebeciye ihtiyacı olduğunu düşünürsek, muhasebenin uygulamada oldukça geniş çalışma alanı olan bir bilim dalı olduğunu daha iyi kavrarız.
Başta annemin ve öğretmenlerimin, tüm uygulamacı arkadaşlarımın, bu yolda emek vermiş ve vermekte olan herkesin ve tabii ki sizlerin; her sene 1-7 Mart tarihleri arasında kutlanan Muhasebe Haftası kutlu olsun, haftaya görüşmek dileğiyle.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu