Köşe Yazıları

MÜZİK DEDİKODULARI

Bir sanat merkezi işlettiğim için yaşamımın her anı müzikle iç içeyim. Öyle özellikle dinlediğim bir tür yok ama heralde işimiz gereği klasik müziğe olan merakım son zamanlarda biraz daha fazla arttı. Hal böyleyken müziğin enlerini ve dedikodularını yazmadan olmazdı. Bu yazımızda müziğin gelişimi ve enstrümnaların ortaya çıkışından tutun da en büyük orkestraya kadar birçok ilk okuyacaksınız. Öncelikle müziğin oluşması için enstrümanlara ihtiyacımız olduğunu söylemekte fayda var. Müzikal aletler üç grupta toplanıyor. İçine doğru üflenen nefesli çalgılar,yayları olan telli çalgılar ve davul ve büyük zillerin olduğu vurmalı çalgılar.Bu enstrümanlar sizin kullağınıza hoş gelen klasik müzikten tutun da opera,halk müziği,pop,caz,rock ve daha ismini sayamadığım bir çok müzik türünde kullanılıyor. Şimdi gelin bu müzik camiasının bilinmeyenlerine,ilklerine ve dedikodularına bir göz atalım;

*Müzik ilk defa M.Ö 1800’lü yıllarda kaydedilmiş.Anlayacağınız müzik insanoğlunun hayatına bir girmiş tam girmiş.

*Bilinen en eski müzik aleti davulmuş.1994 yılında yapılan en büyük davul takımı yani bateri tam 300 parçadan oluşuyormuş.Günümüzde bir çok sanatçı bu parçaların çoğundan çok az derecede faydalanıyor.

*Bilinen eski piyano 1720 yılında yapılmış. 1886 yılında hayatını kaybeden Macar Piyanist Frans Liszt;1964 yılında karısı için bir şarkı bestelemiş.Nasıl oluyor diyeceksiniz. Bu dedikoduyu anlatan kadının söylediğine göre Frans Liszt’in piyano çalarken hayaletinin ellerinin kendi elleri üzerinde hareket etmesi ile bu beste ortaya çıkmış. Çok ilginç gerçekten. Kadın bu besteyi ben yaptım da diyebilirdi. Bu hikayenin detayına girmek isteyenler lütfen araştırsın.Biz diğer dedikodularımız ile devam edelim.

* Her ne kadar uzmanlar tarafından kabul edilmese de bir çok hayran kitlesi tarafından yani halk jürisi tarafından belirlenmiş bugüne kadar ki en büyük üç bestekar 1700’lü yılların sonu ile 1800’lü yılların başında yaşamış olan Johann Sebastian Bach, 1700’lü yıllarda yaşamış olan Wolfgang Amadeus Mozart ve yine aynı yıllarda yaşamış olan Ludwig Van Beethovenmış.Benim anlamadığım şu; bu 3 isim bencede hala günümüzde en büyük bestekarlar olarak kabul ediliyorken hangi uzmanlar acaba bunu kabul etmiyor merak ettim.Ayrıca dikkat ederseniz 3 bestekar’da aynı dönemde yaşamış.Heralde aralarında tatlı bir rekabet vardı.Bu rekabette kaliteyi getirmiş.

*Dünya’ın en büyük enstrüman aleti orgmuş. Org deyince hemen aklınıza klavye gelmesin. Filmlerde görmüşsünüzdür. Upuzun boruları olan kliselerde çalınan enstrüman var ya.İşte ona da org deniyormuş.

*Dünyada ki en aktif besteci Telemann’mış. Yani adam sürekli beste yapıyormuş. Beste yapmadığı zamanlarda sadece tuvalete gidiyor ve yemek yiyormuş.

*Hepimizin bildiği Keman dünyadaki ilk gelişmiş telli çalgıymış.En iyi kemanlar 1600’lü yıllarda İtalya’da Antonio Stradivari tarafından yapılmaktaymış.

*Gitarın kökeni taaaaa eski Mısır’a kadar gidiyormuş. Akustik gitar’ın doğuşu ise 1800’lü yıllarda başlamış.Gitarların çoğunda 6 tel bulunur. Fakat eski Rock yıldızları için özel yapılan 12 tele kadar olan gitarlar olduğu söyleniyor.

*Saksafon Belçikalı müzisyen Adolphe Sax tarafından bulunmuş.1840 yıllarında ilk üretimi yapılmış.

*Genelde Çello olarak bilinen Viyolonsel aslında kemanın büyüğüdür.Onun da kökeni 1600’lü yıllara dayanıyormuş.Bu çalgıya Kemanın akrabası da diyebilirsiniz.

*Dünyanın en uzun çalgısı Alphorn’muş. 4 ile 6 metre uzunluğunda olabilen bu çalgı ahşap bir borudan yapılmaktaymış. Zamanında İsviçre Alplerinden,civarda ki vadilere kadar olan bölge de haberleşmeyi sağlamak için kullanılıyormuş.

*Dünyanın en büyük caz festivali Kanada’nın Montreal şehrinde düzenlenmiş.

*Orkestranın oluşturduğu standart bir konserde ortalama 100 müzisyen 20 farklı enstrümanla performans sergiler.Ama 1998 yılında İngiltere’nin Birmingham kentinde 3.503 müzisyen biraraya gelerek muhteşem bir konsere imza atmış.Bu dev orkestrayı Malcolm Arnold yönetmiş.

*Bugüne kadar ki en büyük bando  Norveç’te 12.600 müzisyen tarafından oluşturulmuş.

*Dünyanın en uzun operası R.Wagner’in “Die Meistersinger” isimli tam 5 saat 15 dakika süren eseriymiş.En uzun senfoni ise H.Brian’ın “Senfoni No:2” isimli 1 saat 39 dakikalık eseriymiş.Cage’in “4.33” eserinde ki 4 dakikalık sessizlik bu eseri dünyanın en sessiz parçası yaparken şarkıcı Placido Domingo verdiği bir konser sonrası tamı tamına 1 saat 20 dakika ayakta alkışlanarak dünyanın en uzun alkışlanan sanatçısı olmuş.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu