GündemKöşe Yazıları

Oyuncaksız Kalmayın

Oyuncaksız Kalmayın

 

Yoga ve Meditasyon Eğitmeni, Yogi komşum Naciye DİKER çocuklara anlattığım masal saatimde, masal konuma uygun oyuncak hayvan bulma telâşımı görünce demişti: “Elif, insanın her yaşında, her yaşta oyuncağı olmalı. Benim bile bu yaşta evimde ıvır zıvır, vitrinimde hatıralar çoktur. Torunlarımın oyuncaklarından bazıları biblo gibi değerlendirmeye yakındı, süs eşyası olarak çocuklarımdan-torunlarımdan kalanları hâlen saklarım. İnsan 80-90 yaşında bile olsa oyuncağı olabilir, olmalıdır.” Çok hoşuma gitmişti o motive edici cümlesi. Hatta Çanakkale’ye ailemi ziyarete gitmeden evvel Civil oyuncak mağazasından benim için oyuncak boz ayı ve yeşil kurbağa satın almıştı. Kendim ve masal saatim için hazır aksesuar oldu. 2022 yılbaşı hediyemi bir ay evvelden vermişti iyi kalpli komşucuğum Naciye teyze. Evet, oyuncaksız kalmayın ve her yaşınızda bir oyuncağınız olsun. Kafesteki muhabbet kuşunuzdan kalan bir parça renkli tüy, kuru kır çiçeği, sandık dibinde biriken bir tutam hatıra, eski fotoğraflar, el yapımı anahtarlık, vitrinde gözümüz gibi koruduğumuz biblolar, çeyizlik porselen takımından arta kalanlar, fincan parçaları, el yapımı oyuncak ayı, vesaire her biri hatıra bir oyuncaktır.

***

Siz de lego ve bilyelerle oynayıp yaratıcı olun. Yapbozda çocuğa eşlik etmek dahi eve bereket katar. Bayram harçlığınla hayalindeki oyuncağı almanın keyfini bir de çocukta görün. İnternet sayfasında lüks yerler gezip yiyip içtiğini paylaşmaktansa bir avuç çekirdek ve bir bardak çay ile olan resmi paylaşmak yeğdir. Mantar tabanca, çatapat, serum lâstiğinden sapan, birbirinden tatlı oyuncaklar her çocukta var olmuştur. Basma kumaş kesiminden don şalvarla, allı güllü kumaşla mutlu olmuştum mesela yengem dikince. Şehir giyimim olunca lâstik ayakkabı ve basma entariye özenmiştim altı yaşımdayken. Köydeki teyzem bakla desenli, naylon tarzı, gayet esnek ve rahat kullanışlı, beyaz, lâstik pabuç almıştı. Yengem de dikiş makinesinde boyuma göre allı güllü basma kumaşla don dikmişti, “don lâstiği” diye gülüştüğümüz o lâstik ve çatal iğneyle bel kısmımı ayarlamıştı.

İlk bahçe şalvarımı da sanırım annem dikti. Köy kızlarıyla yaz tatilinde ben de kıyafet uyumunda hevesimi almıştım. Her zaman oyuncak fincan takımlarıyla oynamak yerine kimi vakit çamurdan pastalar yaparak güneş ışığından faydalanıp toprakta oynamak da harikadır. Bayramlarda erken kalkılan bayram namazı sabahının dualı bereketi, çocuklara işlemeli bir mendilin arasında para ve fiyonklu şeker ayırmak, kolonya ve mis sürünmek, ev yapımı baklava tatlısı, yaprak sarmaları çocukluktan yetişkinlik dönemime uzanan kültürel değerlerimdir. Çocukken yaz tatillerini köyde geçirmek de her çocuğa nasip olmaz, çoğunun bir köyü bile olmayabilir. “Tatil köyü” olmalı, içten dostlara ait kırsal yer olmalı, akrabayla miras ve arsa sorunu yaşamaktansa ufacık bir arsanız olsun ki başınız ağrımasın.

***

Kadir Gecesi’nde önce vatan, bayrak olması adına duaya sarılmalı; sonra kişisel duaya geçmeli. Ülke yoksa eğitim neye yarar? Dualarla ve hayallerle çoğalmalı sevgimiz, hatıralar. Dolaplara mıknatıslı süslerle, resimlerle her gezi ve anı sonrası renk vermek bile buz gibi soğuk dolabı sıcacık anılarımıza bürüyebilir. Rahat olun meslek seçiminde de. Kim bilir bir gün çocuğumun öğretmeni, işimi çabucak halleden bir bankacı ya da yan komşum olacaksın; işte bu yüzden önemseyin işinizi. Karanlıkta bahçeye çarşaf serip girin altına; masal evi ve korku sahnesi, gölge oyunu vs. yaratın o çarşaftan oyun perdesinde. Çocuk kitaplarını önce güzelce kendimiz okumalı, sonra çocuğa tavsiye etmeli. Oyuncaksız kalmayın! Oyuncaksız, oyunsuz, arkadaşsız, kitapsız, masalsız kalmamalı insanoğlu. İnsanın her yaşta bir oyuncağı olmalı, oyuncağa sahip olmanın ve oynamanın yaşı yoktur.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu