Köşe YazılarıEnder GÖKMEN

Plastik Yiyoruz!

Plastik Yiyoruz!

Plastik 19. yüzyılın ikinci yarısından beri dünyada var olan bir polimer. Öte yandan plastik parçaları bu kısa geçmişine rağmen insan bedeni de dahil olmak üzere hemen hemen her yerde. Anne sütünden Antartika’da yağan yağmura, insan kanından deniz canlılara kadar birçok canlı organizmada karşımıza çıkan plastik mirasından kurtulmanın yolları üzerine güncel çalışmalar da mevcut. Bu nedenle umutsuzluğa kapılmadan bireysel, kurumsal ve kamusal bazda adımlar atmaya devam etmek gerek.

Her hafta bir kredi kartı büyüklüğünde plastik yutuyoruz

 

Avustralya’daki Newcastle Üniversitesi tarafından yürütülen ve WWF tarafından yaptırılan “Doğada Plastik Yok: Doğadan İnsanlara Plastik Alımının Değerlendirilmesi”analize göre insanlar her hafta yaklaşık olarak 2 bin parça mikroplastik yutuyor. Dahası, bu miktar yaklaşık olarak ayda 21 gram yılda ise 250 grama denk geliyor. Başka bir deyişle her hafta bir kredi kartı büyüklüğünde mikroplastiği mideye indiriyoruz yılda ise bir tabak mikroplastiği…

Ayrıca, Newcastle Üniversitesi tarafından yürütülen çalışmada yiyecek ve içecek yoluyla bedene dahil olan mikroplastikler ele alındı. Buna göre kişi bazında haftalık olarak tüketilen içme suyundan 1769 parçacık, deniz mahsüllerinden 182 parçacık, tuzdan 11 parçacık ve biradan 10 parçacık insan bedenine dahil oluyor. (Plastik parçacıkları 0-1 mm aralığında) Çalışmada insan bedenine dahil olan en büyük plastik parçacık miktarının da yaşam kaynaklarımızdan olan içme suyu olması manidar.

Mikroplastiğin insan sağlığına uzun süreli etkileri

 

Mikroplastiklerin insan sağlığına uzun vadeli spesifik etkileri üzerine henüz net bir araştırma sonucu bulunmamaktadır. Ancak bilim insanları tehlikenin öngörülenden daha büyük hasarlar oluşturma potansiyeli hakkında endişeli. Öte yandan bazı çalışmalar belli miktarın üstünde mikroplastiğin insan solunum yollarında oluşturduğu hafif enflamasyonu da ortaya koyuyor. Böylece, deniz canlılarına dönecek olursam, mikroplastikler bu canlılarda solunum yolu bozukluklarına bağlı erken ölümlere neden oluyor.

1950 yılında küresel ölçekte 2 milyon ton plastik mevcutken ABD Çevre Koruma Ajansı’nın güncel çalışmalarına dayanan verilerine göre 2015 yılında dünyada 8.3 milyar ton plastik bulunmaktadır. Böyle ifade edince niceliğin çokluğundan gözümüzde canlanması zor bir rakam. 8.3 milyar ton deyince; Eiffel Kulesi’nin 822 bin, Empire State binasının 25 bin, bir filin 1 milyar katı gibi miktardan bahsediliyor. Bu miktarın 6.3 milyarı ise plastik atığı. Atıkların ise sadece yüzde 9’u geri dönüştürüldü, yüzde 12’si yakıldı. Son olarak, geri kalan miktar plastik mirası olarak olarak gezegenimizde bulunmaya devam ediyor.

Plastik Yiyoruz!

Daha fazla köşe yazısı için tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu