GündemKöşe YazılarıProf. Dr. Fatih SATIL

SADECE ANNEMİZDEN GELEN BİLGİ İLE ENERJİ ÜRETEBİLİYORUZ…

Bildiğiniz gibi dün Anneler günüydü, bu vesileyle ben de; haklarını hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz annelerimizin bizler için ne kadar değerli olduğunun, yalnızca bir gün değil, her zaman farkında olmamız gerektiğini bu özel gün vesilesiyle bir kez daha hatırlayarak bütün annelerimizin Anneler Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyorum.

Bugünkü köşe yazımı bu özel günün anısına, şefkat kahramanları annemizle aramızdaki o özel biyolojik bağa ayırıyorum:

Bilindiği gibi biyolojik yapımıza ait tüm bilgiler DNA dediğimiz yapıda 2 kopya olarak kodlanmıştır. Bu kopyalardan bir tanesi anneden gelirken diğeri babadan gelir. Böylece genetik bilgimizin yarısını annemizden diğer yarısını da babamızdan alırız. Ancak bir istisna olarak hücrenin ana enerji üretim merkezi olan Mitokondrilerimizin hepsini annemizden alırız. Bunun sebebi; yumurta hücresi içine döllemek üzere giren spermlerin sadece çekirdeklerinin yumurta ile kaynaşması ve kuyruk kısımlarının yumurtaya girmemesidir.

Spermlerin yumurtaya ulaşması için gereken enerjiyi sağlayan mitokondriler, spermin kuyruk bölgesindedir. Döllenme anında kuyruk kısmı yumurtanın içine girmeyip dışarıda kaldığından, yumurta içine babadan mitokondri girmez. Dolayısıyla da yeni yavrunun mitokondrilerinin hepsi annesinden gelmiş olur.

Enerji insan için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Bulunduğunuz yerden kalkıp yürümeniz, ayakta durmanız, nefes almanız, gözlerinizi açıp kapamanız kısacası hayatta olmanız için gereken enerji, hücrelerinizdeki ‘mitokondri’ denilen santrallerde üretilir. Fabrikalar için gerekli enerji ihtiyacı nasıl enerji santralleri tarafından sağlanıyorsa, vücudumuzun enerjisi de hücre içindeki mikro enerji santralleri olan “mitokondri” isimli bu organeller tarafından sağlanır. Mitokondri olmaksızın hücreler yapmaları gereken işlerin hiçbirini gerçekleştiremezler:

Mitokondrisiz kas hücreleri hareket edemez, karaciğer hücreleri kanı temizleyemez, beyin hücreleri de emir veremezler…

Mitokondri denilen bu santrallerdeki enerji üretimi esnasında son derece karmaşık kimyasal olaylar meydana gelir. Bu santrallerde, besinlerden elde edilen kimyasal enerjiler, hücrenin kullanabileceği enerji paketlerine dönüştürülür. Bu paketlere ATP adı verilir. Hücre içinde hayatı sağlayan bütün olaylar, mitokondrilerde üretilen bu kullanıma hazır enerji paketleri sayesinde gerçekleşir. Bu kimyasal mucizeler, milimetrenin 100’de biri kadar olan hücrenin içinde, yani hayal gücünün alamayacağı küçüklükte bir yerde meydana gelmektedir.

Her varlığa ihtiyacına göre uygun organlar veren; bir tek hücreyi bile gereksiz ve başıboş yaratmayan Rabbimiz, her hücrenin içine onun ihtiyacı olan enerjiyi temin edecek kadar mitokondri koymuştur. Bir hücrede mitokondri sayısı 100 ila 1000 arasında olabilir. En fazla enerji kullanan organın hücrelerine en çok sayıda, daha az enerji gereken hücrelere ise daha az sayıda mitokondri verilmiştir; çok iş yapana çok, az harcayana az verilerek âdil bir paylaştırma yapılmıştır.

Eğer her hücrede sadece bir tane mitokondri olsaydı, bırakın hareket etmeyi hiç kımıldamadan yatsak bile vücuttaki metabolizma faaliyetlerinin gerçekleşmesi için gerekli enerjiyi bile sağlayamazdık.
Evladının varlığı için kendi varlığından feragat ederek dünyanın en kutsi vazifesini yerine getiren, varlıklarıyla hayatımıza anlam katan, enerjimizin ana kaynağı baş tacı annelerimize sağlık, esenlik ve mutluluklar dilerim.

Prof. Dr. Fatih SATIL (fsatil@gmail.com) 
Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu