Tilkiler, Aşk Ve Fleabag
Psikolog Çisem Özkan
Tüm YazılarıTilkiler, Aşk Ve Fleabag
Geç kalınmış bir dizi benim için Fleabag.
Eşsiz bir dizi olan Fleabag birinci sezonuyla harika olsa da ikinci sezonuyla kalbimde taht kurdu.
Kara komedi türünde olan dizide dördüncü duvarın yıkılması toplum tarafından sürekli eleştirilere maruz kalan bir yaşam biçimine sahip olan Fleabag’i yakından tanımamızı sağlıyor.
Güvenli ve sığ bir limandan yasak olana duyulan arzuya geçiş
Hayatında güvenli bir liman olarak seçtiği uzun süren tek ilişkisi aşktan yoksunken bağlanma problemleri olan ve herkes tarafından farklı bir konumda tanınan rahibe duyulan aşkın yolculuğu dizinin ikinci sezonunda çok güzel işleniyor.
Tilkileri birlikte görmek
İç dünyası ve dışarıdaki kimliği arasındaki uçuruma sahip olan rahibin iç dünyasını gören Fleabag’dir. Tilkiler toplum baskısını ve yasak olanların zihnimizdeki temsilleri olarak karşımıza çıkar. Tilkileri rahip ile birlikte gören tek kişi Fleabag’dir.
Asla birlikte olamayacaklarını bilse de yaşamış oldukları öpücük deneyimi Fleabag’in bağlanma probleminin hayatında somutlaşmış en net halidir.
Yasak ama kendin olduğunda kabul gördüğün bir ilişki
Rahip yasak olanı yaşayamaz ancak Fleabag’i öpmekten geri de duramaz. Çünkü o da insandır ve insanın en temel ihtiyacı olan “kendin olduğunda kabul görmek” kısmını bir tek onda görmüştür.
Dördüncü duvarın yıkılması sayesinde dışarıdan dengesiz ve tuhaf görünen bir kadının iç dünyasına hepimizi davet etmesi tilkilerden arınarak baktığımızda ancak gerçeği görebileceğimizi hepimize hatırlatıyor.
Cesur ve devrilmez bir cümle : “Bu bir aşk hikayesi”
Komedide nadiren işlenen bir cümleyi çok güzel kurgulayan bu dizi hepimize hikayesiyle dokunuyor. Filmleri terapötik bir yansıtma aracı olarak gördüğümde iyileşmek için ayrıca izlenebilecek harika bir yapıt olduğunu düşünüyorum.
