Bir Kız Çocuğu Gülerse Dünya Da Güler

Bir Kız Çocuğu Gülerse Dünya Da Güler

Her sabah kızım okula giderken arkasından bakarım. Çantasının sallanışıyla birlikte, kalbim de gider arkasından… Ve içimden hep aynı dua yükselir: “Kimse onun gözyaşına sebep olmasın. Kimse sesini kısmasın. Kimse ona ‘yapamazsın’ demesin.”

Bugün 11 Ekim, Dünya Kız Çocukları Günü. Bir kutlama değil bu; bir hatırlatma aslında. Çünkü hâlâ milyonlarca kız çocuğu doğduğu yer, taşıdığı soyadı ya da sadece “kız” olduğu için hayallerinden mahrum bırakılıyor.Dünya ilerliyor ama bazı şeyler yerinde sayıyor. Bir yanda robotlar, uzay teknolojileri, yapay zekâ…Diğer yanda okula gidemeyen, erken yaşta evlendirilen, sesini çıkaramayan milyonlarca kız çocuğu…Teknoloji yükseliyor, ama insanlık hâlâ “eşitliği” tam anlamıyla öğrenemedi.

UNICEF’in verilerine göre, dünya genelinde 130 milyondan fazla kız çocuğu okula gidemiyor. Bu sayı, sadece bir istatistik değil. Her biri bir hayalin yarım kalışı, bir kalemin kırılışı, bir gülüşün sessizliğe dönüşü demek.Oysa bir kız çocuğu okursa, bir aile değişir. Bir kız çocuğu özgür olursa, bir toplum değişir. Bir kız çocuğu gülerse, gerçekten dünya da güler. Bugün, bu köşede sadece kendi kızım için değil, dünyadaki tüm kız çocukları için yazıyorum. Onların sesi olmak, bir babanın en kutsal sorumluluklarından biri. Çünkü biliyorum ki, bir kız çocuğuna “sen yapamazsın” diyen her yetişkin, aslında kendi korkularını miras bırakıyor. Ama bir baba, kızına “sen her şeyi başarabilirsin” dediğinde, o kızın önünde hiçbir dağ duramaz.

Kız çocuklarının önündeki engelleri kaldırmak sadece devletin değil, hepimizin görevi. Eğitim, güvenlik, eşit fırsatlar; bunlar birer lütuf değil, hak. Ve bu haklar, ne yazık ki hâlâ dünyanın birçok yerinde kâğıt üzerinde kalıyor.Toplum olarak önce dilimizi, sonra düşüncelerimizi değiştirmeliyiz. “Kız gibi koşma” diyerek büyüttüğümüz çocuklardan adalet bekleyemeyiz. Onlara “kız gibi koş”, “kız gibi savaş”, “kız gibi hayal et” diyebilmeyi öğrenmeliyiz.Benim kızım büyüyor. Her geçen gün biraz daha bağımsız, biraz daha cesur oluyor. Ama biliyorum ki, onun cesareti sadece kendi hayatını değil, bir toplumun geleceğini de şekillendirebilir. Çünkü bir kız çocuğu, içinde dünyayı iyileştirecek kadar büyük bir sevgi taşır.

Bugün, Dünya Kız Çocukları Günü’nde… Eğer gerçekten kutlamak istiyorsak, sadece çiçek göndermeyelim, sadece mesaj paylaşmayalım. Bir kız çocuğunun elinden tutalım. Birinin okula gitmesine destek olalım. Birinin “yapabilirim” demesine sebep olalım. Çünkü o zaman, belki bir gün, hiçbir kız çocuğu “neden ben değilim?” diye sormak zorunda kalmaz. Ve o gün geldiğinde, işte o zaman gerçekten kutlayabiliriz: Dünya Kız Çocukları Günü’nü.