Kendini Çok Ciddiye Alanlar Bu Yazıyı Okumasın!

Kulpu Kırık İnsanlar Derneği: Üyelik Ücretsizdir!

Geçen gün aynada kendime şöyle bir baktım. İtiraf edeyim, bakış “Kim bu şahıs?” bakışıydı. İçimden bir ses dedi ki: "Sende kulp değil, komple demlik yamuk." Ve işte o an büyük gerçeği fark ettim. Hepimiz biraz kulpu kırık çaydanlıklarız bu hayatta. Kimseyi kandırmayalım. İnsan dediğin paketinden yüzde yüz sağlam çıkmıyor. Yolda, okulda, işte, markette, her yerde minik defolarımızla dolaşıyoruz. Kimimizin adım atarken sağ ayağı sola çalışıyor. Kimimiz ATM’de para yatırırken önce kartı ters sokuyor. Kimimiz de akşam yemeğinde “Ben diyetteyim” deyip son dilim baklavayı mideye indirirken yakalanıyor. Ben bu konuda şunu kabul ettim: Kusurlarımızla varız. Hayatı zaten bu kusurlar renklendiriyor.

Şimdi biraz çevrenize bakın. Ofiste “Zoom linkini açamadım” diye toplantıya 15 dakika geç katılan o arkadaş yok mu? Veya markette sıraya girip, sıra kendisine geldiğinde cüzdanı unutmuş olduğunu fark eden kahraman? İşte o insanlar benim kahramanlarım. Çünkü hayatın cilvesine karşı dimdik durabiliyorlar. “Evet, hata yaptım, oh olsun!” diye gülüp geçiyorlar.

Bir de hayatı kusursuz yaşamaya çalışan tipler var… Sabah 6’da yoga yapıp, 6.30’da organik yulaf lapasını hazırlayıp, öğlene kadar 20 e-mail cevaplayanlar. Tamam da kardeşim, biraz yamuk yap ya. İnsan mısın, algoritma mısın belli değil! Onlarla kahve içmek bile stres. "Bu kahve çekirdeği hangi yıla ait?" "Ben genelde yedi saat uykudan fazla almam çünkü fazla uyku odaklanmayı düşürüyor." Pardon da ben iki saatte bir şarjı biten telefon gibiyim, ne yapacağız şimdi?

O yüzden açık söylüyorum: Kulpu kırık insanları severim. Kendi doğum gününü unutanları, kapıyı açarken içeri girmeyi unutanları, asansöre binip yanlış kata çıkanları... Onların yanında rahat edersin. Çünkü senin de kulpunun kırık olduğunu bilirler.

Bakın, kulpu kırık insanlar hayata şöyle bakar:

Yanlış metrobüse binmişsen, inince bir simit alırsın.

İşe çorapların biri siyah biri lacivert gitmişsen, günü renkli yaşarsın.

Patronun ismini yanlış yazmışsan, yeni bir lakap doğar.

Benim şahsi rekorum: 3 saat boyunca evde arabanın anahtarını arayıp sonra anahtarı akşamdan arabada unuttuğumu fark edip orada bulmam ve o üç saatte kendim dışında evdeki herkesi suçlamam. Bir de arkadaşım var, “Sana az önce ne dedim?” sorusuna cevaben “Ben mi?” diyen... İşte o arkadaş, Kulpu Kırık İnsanlar Derneği'nin onursal başkanıdır. Bu derneğe üye olmanın şartı yok. Zaten otomatik üyeyiz. Çünkü mükemmel olmaya çalışan insanın hali harap. Sabah sağlıklı smoothie içip akşam 12’de çiğköfte dürüme abanıyor, kimseyi kandıramaz.

Hayat, birbirimizin çatlak bardaklarından su içebilmeyi öğrenmek sanatıysa; biz bu işin ustasıyız.

Birbirimizin hatalarını hoşgörüyle karşılayalım.

Gerekirse beraber dalga geçelim. Çünkü kulpu kırık olmak, bazen hayatta en sağlam duruş biçimidir.

Şimdi izninizle, elektrikli süpürgenin fişini prize takmadan 10 dakika çalıştırmışım. Kulpu kırıklar derneği toplantısına biraz geç kalacağım...

Onur Ayan