Köşe Yazıları

Bugün Herkes Rebeze’de. ..

“Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar. Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele.”Tevbe, 34

“O gün bunlar cehennem ateşinde kızdırılacak da onların alınları, böğürleri ve sırtları bunlarla dağlanacak ve, “İşte bu, kendiniz için biriktirip sakladığınız şeylerdir. Haydi tadın bakalım, biriktirip sakladıklarınızı!” denilecek.”Tevbe,34

Hz. Ebû Zer, Mekke’de ilk bedevî müslüman diye bilinen  dördüncü veya beşinci kişi olarak İslâmiyet’i kabul ettiği söylenir. Kâbe’nin yanında Müslümanlığını ilân eden Ebû Zer müşrikler tarafından kıyasıya dövülür.  Ertesi gün yine aynı yerde müslüman olduğunu söyleyip dövülünce Hz. Peygamberimiz sav Ebu Zer’i kabilesini İslâmiyet’e davet etmek üzere geri gönderir ve çağrılmadıkça Mekke’ye gelmemesini ister. Hz. Ebû Zer emre aynen uyar. (İbn Sa‘d, IV, 222, 224)

İlgili Makaleler

 

Hz. Ebû Zer Uhud veya Hendek Gazvesi’nden sonra Medine’ye hicret eder. Ashâb-ı Suffe ile beraber Mescid-i Nebevî’de yatıp kalktığı için her an Hz. Peygamberimiz sav’in yanında bulunur. Bazen ashâb-ı Suffe akşam yemeklerinde zengin sahâbîlerin evlerine dağıtıldığı zaman bile Ebû Zer  hep Resûl-i Ekrem sav’in evine misafir olduğu rivayet edilmektedir.  (İbnü’l-Cevzî, Telbîs. 173)

 

Hz. Ebû Zer, Mekke fethinde ve Huneyn Gazvesi’nde kendi kabilesinin sancağını taşımıştır. Hz. Ömer ile birlikte Kudüs’ün fethi, Amr b. Âs ile Mısır’ın fethine (20/641) katılır. Mısır fethedildikten sonra orada bir müddet kalır. Hz. Osman döneminde Muâviye’nin idaresinde Ammûriye’ye kadar giden ordu ile Anadolu seferlerine ve Kıbrıs fethine katılır.

Suriye’de Muâviye’nin bazı harcamalarını ve müslümanların ihtiyaç fazlası mallarını Allah yolunda sarfetmeyip biriktirmelerini (kenz) eleştirir. Hz. Ebû Zerr’in bu görüşleri bilhassa fakir halk ile yönetime muhalif kimseler arasında ilgi görür  ve hem vali hem de zenginler aleyhine bir durumun başlamasına sebep olur. Suriye Valisi Muâviye ile araları açılınca Muâviye halkın onunla konuşmasını yasaklar ve  halife Hz. Osman’a şikayet eder.

Hz. Osman Ebû Zerr’i Medine’ye çağırır (30/650-51). Bir müddet sonra Rebeze’de yaşaması uygun görülür diğer bir ifadeyle sürgün edilir.  Medine’ye 3 mil mesafede Mekke yolu üzerindeki bir su kenarında bulunan Rebeze Gıfâr kabilesinin bazı mensuplarının zaman zaman çadır kurdukları bir yerdir. Hatta Ebu Zer Hz. Peygamberimiz sav zamanında zekât develerini burada otlatmıştır. Hz.  Ebû Zer ailesiyle birlikte Rebeze’ye hareket ettiği sırada Hz. Ali ile oğulları Hz. Hasan ve Hüseyin, Ammâr b. Yâsir ve Akīl b. Ebû Tâlib bir müddet birlikte yürüyerek onu uğurlamışlardır. (TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul, 1994, X, 266-269)

Hz. Ebu Zer Rebeze’de iki yıl kadar münzevi bir hayat sürer ve temmuz 653 tarihinde  Rebeze’de vefat eder. Cenaze namazını, bir kafile ile oradan geçmekte olan Abdullah b. Mes‘ûd’un kıldırdığı söylenir. Evinde Ebû Zerr’e yetecek kadar kefen bezi bulunmadığı, kafiledeki bir gencin onu kendisine ait bezlerle kefenleyip cenaze namazını kıldırdığı da nakledilir. Bir rivayete göre geride Hanımı, kızı ve bir hizmetçiden ibaret olan ailesine üç merkep, birkaç keçi  miras olarak kalır.

Rabbimiz bizlere ve tüm ümmete ve insanlık âlemine bugün içinde bulunduğumuz hâlden Şifa bularak kurtulmayı nasip eylesin. ..

 

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu