Aşk ve Şehvet

Psikolog Çisem Özkan

Psikolog Çisem Özkan

Tüm Yazıları

AŞK VE ŞEHVET

Binlerce yıldır tüm disiplinlerden araştırmacılar aşkı ve aşkın doğasını araştırmıştır. Bilimsel çalışmalara olduğu kadar sanatın her alanına da ilham olmuştur aşk. Muğlak ve kişisel deneyimlere özgü olan aşk kavramını anlamak ve anlatmak hep zordur.

Bir insan aşık olduğunda beyninde neler olur ?

Araştırmacılar beyin çalışmalarında :

  1. Şehvet
  2. Romantik Aşk
  3. Uzun süreli bağlanma şeklinde duygu ve davranış değişikliklerine sebep olan üç farklı sistemin aktivasyonunu gözlemlemişlerdir.

Aşk, şehvet, romantizm beyindeki kimyasal tepkimeler dizisidir. Dopamin, oksitosin, testosteron, nöropinefrin ve östrojen gibi beyin kimyasallarının kombinasyonu tarafından tetiklenir.

Testosteron ve östrojen gibi seks hormonlarındaki değişiklikler şehveti ortaya çıkarır. Fiziksel tatmin için gerekli bir dürtüye sebep olan bu hormonlar salınım gösterirken beynin iki önemli kısmı aktif hale gelir: Susuzluk ve açlık gibi ilkel dürtülerimizi kontrol eden hipotalamus ve uyarılma merkezi olan amigdala. Birini gördüğümüzde hissettiğimiz “sahip olmak” dürtüsü dopaminin yoğun salgılanması sonucu ortaya çıkan testosteron üretimiyle doğrudan ilgilidir. “İlk görüşte aşk” zannedilen şey de bu kimyasal reaksiyondur. Bu yüzden ilk görüşte aşka hiçbir zaman inanmamak da sağlıklı bir bilişsel tepkidir !

Literatürde şehvet ve cinsel istek kavramları farklı başlıklarda ele alınmıştır. Helen S. Kaplan’a göre şehvet cinsel istekten daha güçlü nöral sistem tarafından uyarılan şiddetli bir cinsel enerjidir.

Bilimsel çalışmalar aşk ve şehvetin farklı süreçlerine odaklansa da ikisini ayırt etmek duyguların merkezinde olan birey için zordur. Sağlıklı karar verme süreçlerini direkt etkilediği için aşka düşen kişilerin şehvet olmadan aşk yaşanır mı ? soruları sıklıkla gündeme gelmiştir.

Cinsellik olmadan aşk yaşanır mı? Biri diğerine yol açar mı ? İkisi farklı şeyler mi sorularını sizler de düşünmeye devam ederken;

Robert J. Sternberg “Üçgen Aşk Kuramı” ile bu sorulara açıklık getirmiştir.

  • Yakınlık, şehvet ve bağlılık aşkın üç bileşenidir.
  • Bir ilişkide bu bileşenlerden sadece biri, ikisi ya da hepsi olabilir.
  • Hepsinin olduğu ilişkiler daha güçlü ve mutlu ilişkilerdir.

“Sternberg’e göre bu üç bileşenin kombinasyonlarından oluşan 7 ilişki türü vardır.

  1. Sadece yakınlık : Partnerler birbirini arzulamaz, iyi arkadaşlardır.
  2. Sadece şehvet : Sadece cinselliğin yaşandığı sığ ilişkiler.
  3. Sadece bağlılık : Statü, kariyer ya da çocuklar uğruna ayrılamayan çiftler.
  4. Yakınlık ve şehvet : Yaz aşkları gibi kısa sürelidir.
  5. Şehvet ve bağlılık : Uzun süreli cinsel yakınlık hissedilse de bağlılık ve iletişim zayıftır.
  6. Yakınlık ve bağlılık : Evliliklerin ilerleyen yıllarında görülür.
  7. Yakınlık, şehvet ve bağlılık: Üç temel aşk bileşeninin olduğu dengeli ve ideal ilişkidir. Ancak günümüzde bu tür ilişkilerin yaşanmasının nadir ve zaman içinde sürdürülmesinin de zor olduğu bir gerçektir.

TAT MİRASI: TAVACI REFİK

Çisem Özkan

aşk ilişkiler Şehvet Aşk ve Şehvet İlişki Türleri