GündemKöşe YazılarıTürkiye Gündemi

Çilek

Çilek

 

Merhaba değerli okurlar. İki hafta önceki yazımda, çilek meyvesi hakkında genel bilgi vermeye çalışmıştım sizlere. Bu hafta da devam edeceğim sizleri bilgilendirmeye. -10 dereceye kadar özel bir önlem almadan yetiştirilebilen Çilek bitkisinde erkenci verim elde etmek için; fide dikim zamanlarının ayarlanması, fidelerin üzerlerinin alçak veya yüksek tünel ile örtülmesi gerekmektedir. Çilek bitkisi çok yıllık bir bitkidir demiştim daha önceki yazımda. Genellikle fideler dikildikten sonra 3 sene aynı yerde kalabilirler. Dikilen fidelerden ilk sene bitki başına 500 gram ile 1 kilogram arasında meyve alınabilirken, ikinci sene ise verim artar ve bitki başına 3 kilogram hatta iyi bir bakımla 4,5-5 kilograma kadar meyve alınabilir. Son senesinde ise fidenin verimi düşer ve bitki başına yine 1 kilogram civarında meyve alınır.

 

Çileğin kökünde hastalık yapan etmenlerin yanı sıra, çileğin yaprak hastalıkları ve meyve hastalıkları vardır demiştim. Ayrıca çileğin köklerinde nematot adını verdiğimiz mikroskobik solucanlar ile yine köklerinde, kök boğazında ve yapraklarında zarar yapan bazı kurtların yanında bazı böcekler de bulunur. Çilek bitkisinin hastalıklarına baktığımızda: kök çürüklükleri, yaprakta küf ve külleme hastalıkları, meyvede kurşuni küf hastalığı karşımıza önemli sorunlar olarak çıkmaktadır. Çilek bitkisinin zararlılarına baktığımızda ise köklerde nematotlar, yapraklarda kırmızı örümcekler, çiçekte thrips sorun çıkararak verimi düşürür.

Hastalıklara karşı baştan önlem almak için fidelerin sık dikilmesinden kaçınılmalıdır. Beraberinde, üretim sezonu içinde budama artıkları üretim alanından uzaklaştırılmalıdır. Hastalıklı kısımların ana bitkiden uzaklaştırılması da alınacak en önemli önlemler arasındadır. Uzman yönlendirmesi ile hareket ederek, ilaçlamada kullanılan suyun pH değeri uygun hale getirilmeli ve hastalıklar ortaya çıkmadan önce koruyucu ilaçlama yapılmalıdır. Nematot ve böceklerle mücadele etmek için meyvede ilaç kalıntısı bırakmayan organik ve biyoteknik yöntemler kullanılmalıdır. Böceklerle mücadelenin etkin ve yeterli olması, aynı zamanda bazı böceklerle taşınan virüslerin çilekte hastalık yapmalarına da engel olur.

Şimdi sizler birkaç cümle ile hastalık, zararlı, gübre, ilaç, su konularında kısa bilgiler vermek istiyorum.

Çileklerde kök çürüklüğü hastalığı–

 

Hastalık, bulaşık fide veya bulaşık tarlaya dezenfeksiyon uygulamadan dikim yapıldığında ortaya çıkar. Önce saçak kökler hızla siyahlaşıp çürür. Sonra zamanla ana kökler siyahlaşmaya ve bitkide solgunluk belirtisi gözükmeye başlar. Ardından, bitki verimden düşer. Dikimden önce toprak boşken damlama sulama ile toprağa dezenfeksiyon uygulamalı, hastalıklı bitkiler üretim alanından uzaklaştırılmalıdır.

Çileklerde nematotlar–

 

Çilek köklerinde hasara sebep olan bu canlılar, dikimde önce bir defa ve üretim sezonunda 25 günde bir üç defa olmak üzere topla 4 defa yapılacak olan toprak dezenfeksiyonu ile baskılanabilir.

Çileklerde kırmızı örümcekler–

 

Yaprak zararlısı olarak karşımıza çıkan bu zararlılar sıcak aylarda daha fazla üreme ve sayılarını artırma kabiliyetinde olan canlılardır. Yapraklarda bulunurlar ve bitki öz suyunu emerek beslenirler, bu da bitki veriminin düşmesine sebep olur. Kırmızı örümceklere karşı kullanılacak olan kimyasal ilaçlarda, erginlerini ve yumurtalarını öldüren farlı ilaçların karıştırılarak kullanılması gerekir. Veya organik çözüm olarak kullanabileceğiniz sıvı kükürt preparatları kırmızı örümceklerin hareketini kısıtlayıp, beslenme ve çoğalmalarını engellerler.

Çileklerde külleme–

 

Çilek yaprakları üzerine kül serpmiş gibi grimsi beyazımsı lekeler şeklinde görülür. Hastalığın yoğunluğuna yani müdahaleye geç kalınmasına bağlı olarak bitki başına verimi ciddi şekilde düşürür. Çilekte külleme hastalığına karşı kullanılan ilaçlar olduğu gibi külleme için organik olan çözümler de mevcuttur.

Çileklerde çiçek thripsi–

 

Adı üzerinde çiçeklerin içinde bulunan bu zararlı, günün sıcak saatlerinde kendini belli eder. Örneğin gün içinde saat 13.00-14.00 gibi bu böcekleri çiçeğin içinde koşuştururken rahatlıkla görebilirsiniz. Veya bu saatlerde çiçeği baş ve işaret parmağınızın arasına alarak hafifçe sıkın böcekleri göreceksiniz. İlacı da var, organik çözümü de var.

Gelelim Gübrelere: hayvan gübresini kullanırsanız, toprak altı hastalık-kök çürüklüğü gibi- ve toprak altı zararlıların sayısını -nematot, kurt gibi- artırır, bunlarla mücadele etmek için daha fazla para ve zaman harcarsınız. Hayvan gübresini kullanacaksanız gereğinden fazla kullanmayın. Dekara 2-2,5 ton yeterli. Gereğinden fazla Azotlu gübre kullanırsanız, hastalık ve zararlıların çilekte yapacakları zarar şiddetini artırırsınız. Bunun yanında, çiçek açmayı geciktirirsiniz. Daha fazla çiçek açsın diye gereğinden fazla Fosforlu gübre kullanırsanız. Çilek alması gereken Kalsiyumu yeteri kadar alamaz. Beraberinde, meyvesi çok daha dayanıksız olur.

Gübrelemede ve sulamalarda değil ama özellikle hastalık için yapacağınız ilaçlamalarda kullanacağınız suyun pH değerinin 6 seviyesinde olması gerekir. İlaçlamalarda kullanılan suların pH yüksekliğinden kaynaklı olarak, hastalık ilaçlarının etkisi önemli ölçüde azalır ve öldürmeye özelliklerini kaybederler. Genellikle çiftçiler de bu durum karşısında “ilaçları bozmuşlar” derler. Uzmanlardan alacağınız tüyo ve taktiklerle bu sizin için sorun olmaktan çıkabilir.

Çilek yetiştiriciliği getirisi iyi olduğu kadar hassas bir üretimdir de. Her zaman “besliyor” diye gelişi güzel gübre kullanımı veya “öldürüyor” diye gelişi güzel ilaç kullanımı yerinde ve yeterli olmayabiliyor. Hatta gereksiz ve yersiz olarak kullanılan ilaç ve gübreler çözümü daha masraflı olan sorunlar yaratabiliyor.

Siz siz olun tarımsal üretim yaparken tek bir şeyi aklınızdan çıkarmayın: “Çokla çok olmaz”

Kalın sağlıcakla…

Çilek

Daha fazla köşe yazıları için tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu