GündemKöşe Yazıları

EĞİRDİR’İN MERKEZİNDEKİ 800 YILLIK YAPILAR HIZIRBEY CAMİİ VE DÜNDARBEY MEDRESESİ TARİHE MEYDAN OKUYOR

Eğirdir’in merkezi adeta tarih kokuyor. Eğirdir’e girer girmez önce sizi muhteşem bir plaj olan Altınkum karşılıyor. Sonrasında ise merkezde, yaklaşık 800 yıllık “Hızırbey” bir diğer adı ile Ulu Camii ve hemen karşısında bulunan Dündarbey Medresesi Eğirdir’e gelenleri ihtişamı ile selamlıyor.

Halk arasında Ulu Camii de denen Hızırbey Camii’sinin, 14.yüzyıl başında, Eğirdir’de hüküm süren Hamidoğlu Hızır Bey tarafından onarım ve tamir görerek yaptırıldığı ve bu yüzden de Hızırbey Camii adını aldığı söyleniyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğünün tespitlerine göre Batı Akdeniz’in en eski camisi Hızırbey, kündekari sanatının en iyi örneklerini barındırıyormuş. Kündekâri sanatı, geometrik biçimlerde kesilmiş küçük ahşap parçaların büyük bir yüzey oluşturmak için birbirleriyle geçmeli olarak birleştirilmesi tekniğiymiş. 12. yüzyıldan sonra Fatımi ve Memlûk sanatlarında uygulanmış ama en zengin örnekleri Anadolu Selçuklularıyla Osmanlılarda görülüyormuş. En çok kullanıldığı yerler kapı kanatları, pencere kapakları, vaaz kürsüleri ve özellikle minber aynalıkları, yani yanlardaki üçgen biçimli bölümlermiş. Bu örnekleri Hızırbey Camii’sinde bolca görmeniz mümkün. Kubbesi olmayan, içeriden dışarıya doğru taşan dikdörtgen planlı Hızırbey Camii, ahşap direkli ve tavanlı camiler grubunda bulunuyormuş. Camii de aynı anda 3000 kişi ibadet yapabiliyormuş. İslam sanatında ender görülen “Kemerli Minare” yapısıyla Hızırbey Camii işçiliği, duruşu ve detayları ile bizi hem çok şaşırttı hem de çok heyecanlandırdı. Birçok camii de alışıla gelmiş olan minare yapısı, burada bir kemer üzerine inşa edilerek oldukça zarif bir görüntü yakalanmış. Çok fazla örneği de olmayan bu mimari gerçekten de çok etkileyici gözüküyor.

Dündarbey Medresesi ise Hızırbey Camii’sinin hemen yanında sizleri görkemi ile karşılıyor. Medrese giriş kapısında ki işlemeler muhteşem. Açık bir avluya sahip olan medrese artık maalesef bir pasaj görünümünde. İçerisi teknolojiye yenik düşmüş bir çarşı haline gelmiş. İçerideki sütunların her birinde kuş motifleri var. Bir kısmı kırılmış, bir kısmı tamir edilmiş, bir kısmı da yeniden bire bir yapılmış. Bir iddiaya göre Dündar Bey Medresesi, Selçuklu Sultanı 2.Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında,1237 yılında Han olarak yapılmış.1301 yılında ise Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medreseye çevrilmiş. Giriş kapısı üzerinde ki kitabesinde de yapılışı ve hana çevrildiği şu şekilde belirtilmiş; “Büyük emir, ordu komutanı, koruyu, üstün gelişmiş hasib ve nesib emirlerinmeliki devlet ve dinin büyük koruyucusu, İslam’ın ve Müslümanların yücesi Hamidoğlu İlyas oğlu Dündar, Allah yardımını esirgemesin ve iktidarını güçlendirsin. Bu kutsal medresenin yapımını 701 yılında emretti. Allah mülkünü sürekli mamur kılsın.” Bir diğer iddiaya göre de, Eğirdir’in 3 km ilerisinde ki bir Selçuklu hanının kaplama taşları sökülmüş buraya taşınmış ve oradan getirilen taşlarla bu medrese yapılmış. Kitabede ki ifadeden de Gıyaseddin Keyhüsrev’in burada yaptığı hanın Dündar Bey tarafından medreseye dönüştürüldüğü anlaşılıyor. Ne var ki, bunların hangisinin doğru olduğunu ortaya koyacak bir belgeye rastlanmamış. 14.yüzyılda Adap Gezgini İbni Batuta 1330 yılında Eğirdir’e gelmiş ve bu medresede kalmış. Medrese bir süre hapishane olarak kullanılmış, onarım sırasında üst katı ihmal edilmiş ve medrese kötü onarım sonucu tek katlı olarak günümüze gelmiş.

Eğirdir’de gezilecek tarihi yapılar bunlarla sınırlı değil tabi ki daha merkezde gezip görebileceğiniz buram buram tarih kokan birçok mekan var. Bizim kısıtlı bir süremiz olduğu için diğer mekanları göremeden Eğirdir’den ayrıldık. Ama en kısa zamanda tekrar bu bölgeye bir ziyaret gerçekleştireceğiz. Eğirdir kültürü ile tarihi ile turizmi ile gerçekten de Anadolu’nun gizli kalmış doğallığını koruyan nadir kentlerinden biri. Eğer burayı görmediyseniz size tavsiyem ilk tatil planınızı vakit kaybetmeden buraya yapın ve başta Eğirdir olmak üzere göller bölgesini mutlaka ziyaret edin.

************************************
Bana her konuda fikir ve önerilerinizi yazabileceğinizi sakın unutmayın dostlar sevgi ile kalın.
İletişim için; onurayan@hotmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu