Köşe YazılarıProf. Dr. Fatih SATIL

Geleneksel Tedavide Mizacın Önemi

Geleneksel Tıp, başlangıcı insanlık tarihi kadar eski, kadim bilgiler üzeri­ne kurulu bir ilimdir. Bu ilim binlerce yıl boyunca filozof hekimler tarafından geliştirilmiştir. Geleneksel tıpta ‘mizaç’ diye bir kavram vardır. Buna göre kişilerin olduğu gibi, gıdaların da mizacı var olduğuna inanılır.

 

Geleneksel Tedavide Mizacın Önemi… Geleneksel tıp hekimleri reçetelerini düzenlerken önerdikleri bitkinin hem hastanın mizacına uygun olması şartına dikkat ederler. Hem de aynı reçetede uygulanacak olan bitkilerin birbirleriyle mizacının uyumlu olmasına dikkat ederler. Bu sayede, bugün farmasötik etkileşme ya da ilaç geçimsizliği dediğimiz tedavi engelini bertaraf etmeye çalışırlar.

Tıpta klişe bir ifadedir bu: “Hastalık yoktur, hasta vardır”. Ama bu söylem uygulamada ne kadar dikkate alınıyor. Maalesef modern sağlık sistemi, insanı genel olarak bir “makine” gibi algılıyor. Oysa her insanın yapısı, bağışıklık sistemi, beslenmesi ve mizacı farklıdır.

Geleneksel Tedavide Mizacın Önemi

Bitkilerle tedavide; “O bitki ya da bitkisel ilaç, kişinin mizacına uygun mu değil mi?” sorusunun cevabı mutlaka aranmalı. Ayrıca bu bitki hastanın mizacına uygun olsa bile ne kadar dozda ve ne kadar süre ile kullanılacak olduğu da belirlenmeli.

Modern tıbbın kurucusu Hipokrat, doğadaki tüm maddelerin ve insan vü­cudunun dört temel unsurdan/elementten oluştuğunu bildirir: Toprak, su, ha­va ve ateş. Eski tabipler insanları mizaçlarına göre ayırmışlar ve ona göre tedavi şekilleri uygulamışlar. Temel mizaçlar; Toprak (Sevdavi Mizaç/Kuru-Soğuk), Su (Balgami mizaç/Nemli-Soğuk), Ateş (Safravi Mizaç/Kuru-Sıcak) ve Hava (Demevi Mizaç/Nemli-Sıcak). Bu dört hıltın (mad­demsi sıvı) bedende kendine has yerleri vardır. Sevda, dalakta. Safra, safra kesesinde. Kan, karaciğerde ve balgam tüm bedende (lenf) saklanır. İnsan bedeni 4 element ve onların taşıdığı sıcaklık, kuruluk, soğukluk ve nemlilik olmak üzere 4 nitelikten meydana gelir.

Buna göre insanların mizacı genel olarak dört kategoriye ayrılır:

1- Su grubu olanlar; bu gruptaki insanların bedenleri soğuk ve nemlidir.

2- Toprak grubu olanlar; bu gruptaki kimselerin bedenleri soğuk ve kurudur.

3- Ateş grubu olanlar; bu grupta olanların bedenleri sıcak ve kurudur.

4- Hava grubu olanlar; bu grupta olanların bedenleri sıcak ve nemlidir.

Geleneksel tedavi uygulayan uzaman hekimler, mizacın yanı sıra hastanın sıcak, soğuk, nemli veya kuru tabiatlı olmasına da bakarlar. Hastanın mizacına göre vücudun dengesini sağlamak üzere gerek yiyecek içeceklerini gerek yaşam şartlarını kullanacağı bitkisel ilaçlarını ve çaylarını mizaçlarına göre verir. Örneğin Su mizaçlılar; kuru sıcak yiyeceklerle beslenmelidir. Kuru incir, soğan, sarımsak, maydanoz, siyah zeytin, ayva, kırmızı mercimek, nohut gibi. Toprak mizaçlılar; nemli sıcak gıdalara önem vermelidir. Siyah kuru üzüm, ceviz, kiraz, incir, havuç, yeşil mercimek, kuzu eti, bal, bulgur, tereyağı gibi. Ateş mizaçlılar; kuru sıcak oldukları için bedenlerinin ihtiyacı nemli soğuk yiyeceklerdir. Nemli soğuk yiyeceklere birkaç örnek; Yoğurt, ayran, balık çeşitleri, kabak, domates, yeşil zeytin, elma, portakal, kuru kayısı verilebilir. Hava mizaçlılar; kuru soğuk mizaçlı gıdaları beslenmelerinde ön sıraya yerleştirmelilerdir. Limon, erik, kereviz, brokoli, dana eti, turp, keçi sütü, yulaf, mısır, ıspanak gibi.

Tabiat eczaneniz bitkiler, şifa vesileniz olması dileklerimle…

Daha fazla köşe yazısı için tıklayın…

..Geleneksel Tedavide Mizacın Önemi…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu