GündemHüseyin YıldırımKöşe Yazıları

Gençlik Nereye …….

“Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” demişlerdi.”Kehf, 10
“17 Haziran – 5 Temmuz arası vatanî görevimizi yapmak üzere Amasya 15. Piyâde Eğitim Tugayı’nda yaklaşık 6.500 kişi eğitim gördük. Bedelli er olarak gelen binlerce kişinin hemen hepsi üniversite mezunu ve ülkemizde hatırı sayılır meslek gruplarından kabul edilen kariyer sahibi kimselerdi. Ağırlıklı olarak 25-30 yaş aralığından oluşan Tugay, ülkemizin farklı illerinden gelen binlerce gencin halini görmek diğer bir ifâdeyle Türkiye’nin özeti mahiyetinde sayılabilecek bir gençliği yakından görmek için -en azından kendi adıma- büyük fırsat oldu. Zira bir Kur’an Kursu hocası olarak çevremdeki gençlerin profili az çok belli. Fakat ülkemizde üniversite mezunu ve kariyer sahibi nasıl bir gençlik profili olduğunu müşâhede etmek ise ayrı bir tecrübe oldum diyebilirim.
Sizlere ümit verici şeyler söylemeyi çok isterdim ama ne yazık ki karşılaştığım tablo hiç te iç açıcı değildi. Ne yazık ki; askerliği ezân-ı muhammedî susmasın, kıyamete kadar minarelerimizde inlesin inancıyla yapan ve “asker ocağı peygamber ocağı” diyen bir medeniyetin evlatlarından oluşan 6.500 kişilik Tugay’dan Cuma namazına gelen belki de 500 kişi yoktu. Gençlerin arasındaki konuşmalar ise öylesine ahlaksızca ve seviyesizceydi ki neredeyse muhabbetlerin tamamı bel altı konulardı. Konuşmaları arasında küfür etmiyor, küfürleri arasında cümle kuruyorlar denecek kadar ağızları bozuktu. Pek çoğu alkol kullanıyordu. Zinayı ise sıradan bir olay olarak görüyorlardı. Sigara kullanımına değinmeye gerek bile duymuyorum.
Kısacası, hemen hepsi üniversite mezunu ve kariyer sahibi olan gençliğin hayatında İslam yok denecek durumdaydı. Sadece adı müslüman fakat hayatında müslümanlığa dair hiçbir alamet kalmamış bir gençlik…
20 gün gibi kısa süre içersinde, hoca olmam hasebiyle, imkanlar el verdiği ölçüde pek çok genç kardeşimizle birebir iletişim kurmaya çalıştım. Merak ettikleri sorulara cevap verdim. Hatta akşamları yat ictimasından sonra diğer koğuşlardan davet ediyorlardı; geç saatlere kadar sohbet ediyor, soru cevap yapıyorduk.
Bunca konuşma arasında beni en çok etkileyen, içimi acıtan ve bir o kadar da sarsan ise bir kardeşimizin şu cümlesi oldu: “Hocam, hayatımda ilk defa bir hocayla bu kadar yakın, samimi oldum. Demek ki Diyanet’te sizin gibi hocalar da varmış.”
Evet, bu yazıyı okuyan abilerim/kardeşlerim! Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde hizmet etmeye çalışan bir kardeşiniz olarak, şunu çok net söyleyebilirim ki, biz bu gençlere ulaşamamışız. Halbuki bu gençler bizden yardım istiyor, ilgi istiyor.” Abdurrahman Yılmaz
Ülkemizde 13 Milyondan fazla genç var. Diyanet İşleri Başkanlığında, 120.000’in üzerinde çalışan ve Milli Egitim Bakanlığın da çalışan din eğitimi almış öğretmenler var. Şayet bu yukarıda “Abdurrahman Yılmaz” hocamız tarafindan belirtilen konular genelde de gerçek ise ülkemizde din eğitimi ve irşad konusunda çok düşünmeliyiz.
“ Biz sana onların haberlerini gerçek olarak anlatıyoruz: Şüphesiz onlar Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık.”Kehf, 13
Rabbimiz bizlere ve gençlerimize şuur ve tahkiki iman nasip eylesin. ..

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu