İYİ PARTİ ‘ÖNCE NEŞE SONRA DEMOKRASİYİ GETİRECEĞİZ’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Balıkesir körfezde halka seslendi. Merkez Şehit Hamdibey Meydanında halka seslenen Akşener Balıkesir’deki çiftçilere yönelik yaptığı konuşmasında iktidara yüklendi.

Akşener, ‘Balıkesir hayvancılık zeytin tarım bölgesi. Arkadaş 300 milyon dolar Tunus’a kredi açtı. Sonra döndü zeytinyağı almaya. Böyle olur mu? Yatır buraya parayı bu bölgeye bak neler çıkıyor? Padişah ya ulufe dağıtıyor. ‘dedi.

MAZOT PARASI YÜKSEK NEDEN?

‘Gelelim çiftçiye. Balıkesir hayvancılık zeytin tarım bölgesi. Arkadaş 300 milyon dolar Tunus’a kredi açtı. Sonra döndü zeytinyağı almaya. Böyle olur mu? Yatır buraya paraı bak neler çıkıyor? Padişah ya ulufe dağıtıyor. Bir baktık bizimki Eeey Amerika! Derken Türkiye de şeker fabrikaları satışa çıkmış. Hepsi kar ediyor sana ne? Amerika’ya söz verdi. Nişasta bazlı şekeri yükseltti 30’a ama İyi Partililer tavır koydu yüzde 5’e indirildi. Bakalım Kargil ile ne yapacaklar. Çiftçiyi bitirdi. Amerikan çiftçisi 1 liraya mazot kullanıyor benim çiftçim 4-5 liraya kullanıyorsa sormak isterim.’ diyerek çiftçi sorunlarına dikkat çekti.

‘BAŞARACAĞIZ GÖRECEKLER’

Hem Cumhurbaşkanlığını hemde iktidarı alacağız diyen Meral Akşener ‘Başaracağız, başaracağız, başaracağız’ dedi. Zamanında söyleyemeyenlere Ne Mutlu Türküm Diyene! Sözleriyle konuşmasını tamamladı ve yağmur nedeni ile yapılacak törenin ertelenmesine tepki gösterdi. Ne sandılar Seyit Onbaşı mezarında Onbaşının ruhunu mu incitecektik? Siyaset mi yapacaktık? Dedi. MHP’den ayrılarak İyi Partiye geçen Burhaniye meclis üyelerine rozetlerini takan Akşener, İsmail Ok’un kendisinin Balıkesir’e gelmesi için yaptığı baskıyı da ‘İsmail Ok’un katkısı da büyük Başıma silah dayadı’ diyerek gülümsemeyle anlattı. Partililerinin alkışını toplayan Akşener buradaki konuşması sonrasında Seyit Onbaşı’nın mezarını ziyaret etti.

‘HANİ HERŞEY KONTROL ALTINDAYDI’

‘2010 referandumu oldu. Mehmet Ali Şahin meclis başkanıydı. Üst düzey kim varsa konuştum. Yapmayın bedelini ödeyeceksiniz’ dedim. O zamanlar hoca efendiydi. Bana dediler ki ‘herşey kontrol altında’ Gördük kontrol altında. 15 Temmuz 2016’da hainler kereste gibi biryerlerde saklandılar. Kadınlar insanlar devleti meydandan topladılar. Saydım 8 grup kandırmış,Merkel,,Apo, Esad, Işid kandırmış, Soçide en son Trump kandırdı. Bu kandırılmaların hesabını vermek yerine çıkıyorlar Allahım beni affet halkım beni affet. Millet olarak biz affetmiyoruz. Hiçbir bedel ödemeden elini yıkayıp çıkmanı biz affetmiyoruz’ ifadelerini kullandı.

MÜHĞRLÜ VE MÜHÜRSÜZ OYLAR MI?

Valiler suçlu, komutanlar, emniyet müdürleri suçlu niçin hendek kazdırmışlar. Ruh gibi gelip gidersen ruh gibi gelip gidersin. Akladı pakladı benim aklıma bir şey geldi. İstanbul’da bir şey var ne kadar Omo, Ace, Persil varsa Sayın Erdoğan’ı getirdi Haliç’e akladı pakladı bizde dedik ki sonuna kadar yanınızdayız. Şimdi soruyorum ütüyü yaptı mı? Bugün baktığımda ütü yapıyordu. Bakıyorum Millet hariç herkes suçsuz. Bir devlet adamı kandırılıyorsa, İstiklal Marşını güncelliyorsa, Çocuk istismarında benim sapığım derse, Kadınlara ve çocuklara açık istismarı yapanlara sarayda ağırlarsa pişmanlığa inanmıyoruz. Bir taraftan tavşana kaç tazıya tut deniyor’ ‘Suriyelilerin toprak bütünlüğünden söz edeceksen ÖSO’ya bırakacağını anlatıyor. Esad’ın yanında Rusya var. Dış politikayı yeniden yurtta barış dünyada barış ifadesine getirerek kuruluş ayarlarına döndüreceğiz’

Seçim yasası çıktı mühürsüz oyların mühürlü gibi kabul edileceği ortaya çıktı. Tavuk yumurtasında mühür var milletin oyunda mühür yok. Ama öğreteceğiz öğreteceğiz nasıl öğreteceğiz göreceksiniz. Açık oy gizli tasnif kanunun gizli kanununa benzeyen bir kanun ama sizin varlığınız oyunu bozar. En az 200bin sandık başı görevlileri sigara içmeye, yemek yemeğe küsmeyecek. DYP, Doğru Yoldan arkadalar aramızda varsa hatırlar açık oy gizli tasnif yapılırken bir grup köylü kadın sandıkların üzerine oturdu ve mecbur kalındı o sandıkların orada açılmasına.

YSK BENDE MERAK ETMEYİN

‘‘YSK da abidik kubidik alengirlik olursa o benim işim. Erdoğan ve arkadaşlarına diyorum. Kukla bilmezde etrafındaki kuklacılarına söylüyorum. Nurettin Topçu’nun yüksek ahlakını okuturum. Ben o gün okumuştum. Şimdi şahsım için bedeli ne olursa olsun 1946’da başlayan o günkü demokrasi mücadelesinin hürriyet misakında olduğu gibi ve bugün 1946nın gerisine götürmeye çalışanlara karşı aynı kararlılıkla o sandıkların üzerine oturmayan namerttir. Cesaret, neşe bulaşıcıdır. Ülke neşesini kaybetti önce neşe bulacağız sonrasında bu ülkeyi gencimiz kadımızı yaşlımızla daha iyiye daha adaletli bir Türkiye’ye Güçlü Parlamenter Sisteme döndüreceğiz.’’