Gündemİlçe HaberleriTürkiye Gündemi

Kız Kulesi Pek Çok Alanda Ev Sahipliği Yaptı

Kız Kulesi, yaklaşık iki yıl süren restorasyon sonrasında yeni görünüme ulaştı. Kız Kulesi’ni, tarihi boyunca hakkında birçok efsane üretilen, birçok amaç için kullandılar. Beraberinde çekiciliğine beyazperde de kayıtsız kalmadı. Kız Kulesi, yabancı ve Türk olmak üzere birçok filmin çekim mekânı veya fonu oldu. Kule’de ilk set bundan tam 100 yıl önce Muhsin Ertuğrul tarafından kurulumu gerçekleşti. Kız Kulesi’ni küresel çapta şöhrete kavuşturan filmler mevcut. Bu filmler ise “Doğu Ekspresi’nde Cinayet” ve ‘007 James Bond’ serisinin 19’uncu filmi ‘Dünya Yetmez’ oldu.

 

 

Boğaziçi’nin incisi / gelini Kız Kulesi..

Kız Kulesi Pek Çok Alanda Ev Sahipliği Yaptı… 1998’de işe gitmek üzere evden çıkıp Üsküdar İskelesi’ne doğru yürürken Salacak’ta yoğun bir kalabalık olduğunu görünce o tarafa doğru yöneldim. Uluslar arası bir film için set kurdular. Çekimler Kız Kulesi’nde gerçekleşti. Beraberinde set görevlileri ahaliyi mümkün olduğunca sahilden uzaklaştırma çabası vardı. Gazeteci olduğumu, Kız Kulesi’ne gidip haber yapmak istediğimi söyledim söylemesine ama tınlamadılar bile… Bir balıkçı kayığı kiralayıp kuleye gitme girişimim de yarı yolda setin güvenlik görevlileri engelledi.

Sadece uzaktan fotoğraf çekmekle yetinebildim. ‘Dünya Yetmez’…

1999’da gösterime girdiğinde küresel çapta 390 milyon dolarlık hasılat elde eden ‘007 James Bond’ serisinin 19’uncu filmi olan ‘Dünya Yetmez’de başrolleri Pierce Brosnan, Sophie Marceau, Robert Carlyle ve Denise Richards paylaştı.

Film

Kız Kulesi Pek Çok Alanda Ev Sahipliği Yaptı

O gün yeterli bilgi alamasam da Kız Kulesi’nin ‘Dünya Yetmez’de nasıl yer aldığını ancak filmi izlediğimde öğrenebildim. Filmin finali, bir hayli uzun şekilde Kız Kulesi’nde geçiyordu. ‘Dünya Yetmez’, şüphesiz ‘Kız Kulesi’nin küresel çapta ünlenmesinde önemli bir paya sahip. Daha doğrusu, 1974’te gösterime giren bir başka uluslararası filmle elde ettiği ünü pekiştirdi.

“Doğu Ekspresi’nde Cinayet”…

Agatha Christie’nin aynı adlı romanından 1974’te sinemaya uyarlanan, Albert Finney, Lauren Bacall, Martin Balsam, Ingrid Bergman, Jacqueline Bisset ve Sean Connery’in başrollerini paylaştığı “Doğu Ekspresi’nde Cinayet”te de aralarında Ayasofya Camii ile Sultanahmet Camii’nin de yer aldığı İstanbul’un birçok turistik mekânıyla birlikte Kız kulesi’nin etkileyici görüntülerine yer verdi.

Kız Kulesi, Türk sinemasında da birçok filmle beyazperdeye yansıdı. Kız Kulesi’nde çekilen ilk film, 1923 yapımı ‘Kız Kulesi’nde Facia’dır.

Paul Autier ile Paul Cloquemin’in ‘Les Gardiens de Phare’ adlı oyunundan uyarlanan filmi Muhsin Ertuğrul yönetirken başrollerde Muhsin Ertuğrul, Aznif Mınakyan, Hakkı Necip, Neyyire Neyir, Ali Rıza ve Emin Belig Belli yer aldı.

Kuduz bir köpek tarafından ısırılan oğlunu, fenerden atmak suretiyle öldürmek zorunda kalan fener bekçisi bir babanın öyküsünü anlatan filmin yapımcısı ise Kemal Film’i idi. Kız Kulesi, bir diğer uluslararası yapım olan ‘Görevimiz Tehlike’ serisinin 3’üncü filminde de kullanılacaktı.

Kiz Kulesi

‘Esaretin Bedeli’ ile ‘Yeşil Yol’

‘Esaretin Bedeli’ ile ‘Yeşil Yol’un senaristi Frank Darabont, İstanbul ziyareti sırasında Kız Kulesi’ne hayran kaldı. ABD‘ye döndüğünde çekim hazırlıkları yapılan ‘Görevimiz Tehlike III’ün yapımcıları Tom Cruise ile Paula Wagner’a Kız Kulesi’nde mutlaka çekim yapmaları gerektiğini tavsiye etti. Cruise ile Wagner, tavsiyeye kulak asıp değerlendirmeye alacaklarını dile getirdi.

Ne var ki senaristler, hikâyenin hiçbir bölümünü İstanbul’a bağlayamadığı için Kız Kulesi’nin ‘Görevimiz Tehlike III’te yer alması mümkün olmadı.

Kule

Âşıklar Kulesi’ olarak kabul görmesinden dolayı da özellikle Türk filmlerinde aşk sahnelerinin fonu olarak sıkça kullanılan Kız Kulesi, tarihi boyunca savunma kalesi, sürgün istasyonu, hapishane, karantina odası, radyo istasyonu, vergi noktası, deniz feneri ve turizm amaçlı olarak kullandı.

Kizkulesi

İki yıl süren restorasyondan sonra ise günümüzde anıt müze olarak ziyaretçilere açtılar.

Yazılı Tarihinde Yazılanlar;
  • M.Ö 408
    Kyzikos’taki deniz zaferinden sonra Atinalı general Alkibiadis, muhtemelen Karadeniz’den gelen gemiler için Üsküdar’ın önündeki küçük bir kaya üzerine özel bir istasyon inşa ettirdi.
  • 1110
    Bizans İmparatoru I. Aleksios, kayaya taş duvarla korunan ahşap bir kule inşa ettirdi.
  • 1453
    İstanbul’un fethinden sonra Gabriele Trevisano tarafından yönetilen bir Bizans garnizonu bulunan kule, gözetleme kulesi olarak kullandılar.
  • 1509
    Büyük İstanbul depreminde yıkılınca yeniden inşa ettiler.
  • 1721
    Geçirdiği yangın sonrasında Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın talimatıyla taş yapıya dönüştürdüler.
  • 1731 – 1734
    Çevre surlarını onardılar.
  • 1763
    Daha dayanıklı taşlardan yeniden inşa ettiler.
  • 1829
    Kolera salgını sırasında karantina istasyonu olarak kullanmaya başladılar.
  • 1832
    Sultan II. Mahmud tarafından yeniden restore ettiler.
  • 1857

    Hattat Rakım Efendi, kaligrafileri çizdi.

  • 1920
    Fener, otomatik ışık sistemiyle değiştirdiler.
  • 1945
    Restorasyondan geçirdiler.
  • 1964
    Savunma Bakanlığı’nın hizmetine girdi.
  • 1982
    Denizcilik İşletmeleri’ne devri gerçekleşti.
  • 1998
    Restorasyondan geçti.
  • 2000
    Turizme açtılar.

 

Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi mimar Han Tümertekin’den oluşan ekip tarafından restore edilen Kız Kulesi’nde en belirgin özellik II. Mahmud dönemindeki orijinal haline sadık kalınarak yenilenmesi oldu.

Kuleeee

Kız Kulesi’nde yapılan çalışmalar şöyle;
  • Üstü kapalı olan avluyu açtılar. Seğirdimlerde dolaşma, tarihi yarımadayı izleme imkanı doğdu. Katlara daha iyi bir şekilde çıkılabiliyor. Üst seviyeden şehre rahatlıkla bakacaklar. Restorasyonun amacı, var olan tarihi bilgileri pekiştirmek ve bilinmeyenleri açığa çıkarmaktı. Bu süreçte de böyle bir tarihi deneyim kazandık. Özellikle doğu tarafında kapalı olan Fatih dönemi kapısı ortaya çıkardılar.
  • Kale kısmındaki çelik yapı, seyir kotu üzerindeki ağır betonarme yapı tamamen kaldırdılar. Yerine betonarmeye göre çok daha hafif bir yapı oluşturdular. Yapıyı hafiflettiler.
  • Tarihi beden duvarları, paslanmayan çelikten görünmeyen gergilerle güçlendirdiler. Beraberinde kale bölümünün özgün duvarları ortaya çıkardılar.
  • Balkon döşeme karkası üzerinde ahşap taşıyıcılarla duvar ve kubbe aslına uygun olarak oluşturdular. Duvarların ahşap kaplamalarını tamamladılar. Dahası dekoratif ögelerin imalatı yaptılar. Kubbe özgün malzemesi olan kurşun ile kaplanırken bakır alem ise konservasyon çalışmaları yapılarak altın varak ile kapladılar. Özgün aleme zarar vermeden, yanına yıldırımdan korunma amaçlı paratoner yaptılar.
  • Avluda bulunan ahşap seğirdim terasından merdivenlerle çıkılan kulede İstanbul’un seyredilmesine imkân tanıyan alanlar oluşturdular.
  • Olası bir deprem veya zemin hareketinde yapının zarar görmemesi için ada etrafına çelik-beton bütünleşik kazıklar da yaptılar. Yapı çevresi betonarme destek kirişleri ve donatılı saha betonarme döşemesiyle ada etrafındaki ana kayaca ankre kazıklardan destek alarak güçlendirdiler.
  • Kuleye giden temiz su hattı elden geçirdiler, enerji hatlarının yenilenmesini yaptılar. Eski durumda pis su arıtma ünitesi ya da kanalizasyona erişim bulunmadığı için bununla ilgili yer altı biyolojik arıtma sistemini de yaptılar.
  • Çevre düzenlemesi kapsamında ziyaretçilerin oturup dinlenebileceği, aynı zamanda dalgalara karşı set oluşturan ve aydınlatma cihazlarına sahip deniz ortamına dayanıklı prekast üniteler yerleştirdiler.

..Kız Kulesi Pek Çok Alanda Ev Sahipliği Yaptı …

Daha fazla haber için tıklayınız..

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu