Gündemİlçe Haberleri

Mavi Vatan Meşalesi Ayvalık’ta Yakıldı

Mavi Vatan Meşalesi Ayvalık’ta Yakıldı. Balıkesir Ayvalık’ta “Doğu Akdeniz’de Yunan Yayılmacılığı ve Mavi Vatan” konulu bir konferans gerçekleşti. Konuşmacı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı katılım gösterdi.

 

Mavi Vatan Meşalesi Ayvalık’ta Yakıldı. Akdeniz Ülkeleri İşadamları Derneği tarafından düzenlenen, Milli Eğitim Bakanlığı’na ait Cunda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi bünyesindeki mavi salonda yapılan konferans, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Akdeniz Ülkeleri İşadamları Derneği Kurucu Genel Başkanı Semih Tufan Gülaltay katılım gösterdi. Ayrıca Ceza Hukuku ve Krimonoloji Derneği Başkanı Candaş Gürol’da konferansta yer aldı. Trakya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Engin Beksaç’ta katılım gösterdi. Türk DEGS Başkanı Emekli Tümamiral Cihat Yaycı’nın yaptıkları sunumlarla gerçekleşen konferansa katılım yoğun oldu.

 

Mavi Vatan Mesalesi Ayvalikta Yakildi 1 1

Prof. Dr. Beksaç: “Eolya, Türk coğrafyasıdır”

Trakya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Engin Beksaç il sunumu yaptı. Tarihi belgelerde “Eolya” olarak isimlendirilen Edremit Körfezi’nin, bilinenin aksine tarih boyunca Türklerin yaşadığı bir coğrafya olduğunu anlattı. Prof. Dr. Beksaç, Bizans İmparatorluğu döneminde “Büyük Anatolia” eyaletinin başkenti olması düşünülen bölgede Türk kökenli Trakların izlerini bulduğunu belirtti. Ancak bu bulguların bazılarının kabul görmemesi ve rekabet olduğunu ifade etti. Ayrıca, Ayvalık’taki yerel tarihçilerin dayandığı kaynağın sorgulanması gerektiğini söyledi ve kaynağın gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Prof. Dr. Engin Beksaç, tarihte Ayvalık’ın ekonomik anlamdaki önemli bir konuma sahip olduğunu iletti. Bu yüzden de günümüzde de bazı zihniyetlerin de ilgi merkezi olduğuna işaret etti.

 

Mavi Vatan Mesalesi Ayvalikta Yakildi 2 1

 

Semih Tufan Gülaltay: “Mavi Vatan Doktirinine sahip çıkmak her Türk’ün vazifesidir”

Akdeniz Ülkeleri İşadamları Derneği Kurucu Genel Başkanı Semih Tufan Gülaltay da etkinlik konuştu.  Türkiye’nin Akdeniz’deki ticari haklarını kazanabilmek, Akdeniz ülkeleriyle ticari ilişkileri geliştirebilmek adına kurdukları derneğin, Yunan işgaline karşı 29 Mayıs 1919’da ilk kurşunun atıldığı Ayvalık’ta böylesi bir konferansı düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ayvalık’ın önemli bir yer olduğuna vurgu yaptı. İHA’ya konuşan Gülaltay, “Ayvalık, çok kutsal bir topraktır. Barbaros Hayrettin Paşa’nın torunlarının Midilli’den göç edip yerleştiği topraklardır. Ayvalık’ın yerlilerinin kökenleri araştırılacak olursa, buranın yerlileri Barbaros’un ve leventlerinin torunları çıkar. Bugün Akdeniz’de Türkiye’nin hakları tamamıyla gasp olmuş durumda. 4 bin kilometre uzaklıktan buralara gelen Ruslar, Akdeniz’de hak talep ediyor. Toplumu bilgilendirmek istiyorsak, toplumda Akdeniz davasını, milli bir dava haline getirmek istiyorsak, bunu Anadolu’da Kuvva-i Milliye’nin Yarbay Ali Çetinkaya’nın ilk kurşunuyla ateşlendiği yerde, Ayvalık’ta başlamayı uygun gördük. Bu konferansı bu yüzden Ayvalık’ta düzenlemeyi uygun bulduk. Çünkü bize göre Ayvalık’ın da aralarında bulunduğu mavi vatan doktrinine sahip çıkmak, her Türk’ün vazifesidir” dedi.

Candaş Gürol: “Yunanlıların Türklere yaptıkları mezalim değil, soykırımdır ”

Avrupa’da Türklere karşı çok ciddi ve olumsuz bir önyargının var olduğuna işaret eden Ceza Hukuku ve Krimonoloji Derneği Başkanı Candaş Gürol ise “Biz bu algıya karşı savaşıyoruz. Türklere yönelik; barbar, soykırımcı, kadınlara-kızlara tecavüz eden, savaş suçu işleyen bir algıyı kırmaya çalışıyoruz. ‘Yunan mezalimi’ denilse bile, Türklere bu yapılıyor olan gerçek bir soykırımdır. Bunun gerçek anlamı bir ulusu tarih sahnesinden silmeye çalışmaktır. Bu yüzden de Yunanlıların o bölgede Türklere yaptıkları mezalim değil, bir soykırımdır. Anadolu’da ve balkanlarda iki türlü soykırım yaşanmıştır. Bunların dışında iki soykırım da, bu bölgelerdeki Müslüman tebaaya karşı Yunan soykırımıdır. Diğeri de gayri Müslim tebaaya karşı yapılan Yunan mezalimidir.” ifadelerini kullandı.

 

Mavi Vatan Mesalesi Ayvalikta Yakildi 3 1

 

“Ayvalık’ın bu güzel adasına Alibey yerine ‘Cunda’ diyenler Atatürkçü veya Cumhuriyetci olamaz”

“Neden Yunan Yayılmacılığı, neden Mavi Vatan” konusunu ele aldıklarını açıkladı. Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Ege Bölgesi’nin kendi çocukluğunda Batı Anadolu Bölgesi olarak anıldığını iletti. Yaycı, “Yunanistan NATO’da İstanbul ve Çanakkale Boğazları denilen her dökümanı Bosphorus ve Dardanelles denmediği için veto etmiştir. Ama biz; Bosphorus kupaları, Bosphorus restoranları, Bosphorus otelleri açarız. Ama siz, Yunanistan’da bir kez bile ‘Çanakkale Boğazı’ denildiğine rastladınız mı? Bir kere bile ‘İstanbul Boğazı’ denildiğine rastlayamazsınız.” dedi.

Mekanların ruhu mekan isimlerinin hafızası vardır

Cihat Yaycı, Konferansın düzenlendiği Cunda Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile okula bağlı Cunda Uygulama Oteli isimlerini de eleştirdi. Cihat Yaycı, “Okulun sınırları içinde bulunduğu bu adaya, ‘Ali Bey Adası’ denilmesini; düşmana ilk kurşunu atan Ali Çetinkaya’ya, milli mücadeleye, Cumhuriyete sahip çıkmak ve bunun bir mühür olduğuna inanıyorum. Bunun aksini düşünenler, bu güzel adaya ‘Cunda’ diyenler; Atatürkçü olamaz. Cumhuriyetçi olamaz” dedi.

Cihat Yaycı: “Türkiye olarak adalar (Ege Deniz’inde) meşru haklarımız bulunmaktadır”

Yunanlıların, Megali İdea hayaliyle Adalar Denizi (Ege) adaları ve Kıbrıs’tan vazgeçmeyen Yunanistan’ın hukuka aykırı iddialarını ve eylemlerini eleştirdi. Cihat Yaycı, Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarına vurgu yapıyor. Lozan ve Paris Antlaşmalarına göre Yunanistan’ın asker bulunduramayacağı 23 adayı ihlal ettiğini belirtiyor. Ayrıca bu durumun Türkiye tarafından askıya alındığını dile getiriyor. Ayrıca Yunanistan’ın karasularını genişletme ve Mavi Vatan’ı gasp etme çabalarına dikkat çekiyor. Mavi Vatan’ı korumak için güçlü dış politika ve savunma sanayiine sahip olmanın önemini vurguluyor. Yunanistan’ın Antlaşma hükümlerine uymadan müzakere masasına oturulmaması gerektiğini iletti.  Türk-Yunan sorunu yerine Yunan taleplerini ele almanın kayıp olacağını belirtiyor. Son olarak, Türk milletinin artık toprak veya su verme tahammülünün olmadığını ifade ediyor.

Ayrıca daha fazla haber için tıklayın…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu