GündemKöşe Yazıları

NEBİLER VADİSİ VE SİZE SUNDUĞU DOĞA HARİKALARI

İzmir’in Dikili ilçesi Nebiler köyü sınırları içinde olağan üstü güzellikte, adını köyden alan içinde doğa harikası sürprizleri barındıran bir vadi yer alıyor. Öyle ki bu vadinin içinde 3 şelale ve 2 mağarası ile birlikte güzel bir yürüyüş parkuru da var. Kampçıların henüz keşfetmediği ama kamp yapmaya çok müsait olan bu bölgeye geçtiğimiz hafta sonu günü birlik ziyaret gerçekleştirdim.

Bir pazar günümüzü ayırıp eşim, yeni doğan oğlum ve dostlarımız ile yemyeşil bir doğanın içinde, yaşlı çınar ağaçlarının, irili ufaklı mağaraların, küçük şelalelerin, keyifli yürüyüş yollarının, ve yol boyunca etkileyici manzaraların olduğu bu bölgede doğayla buluşmak için yollara koyulduk. Balıkesir Ayvalık üzerinden gelirken Dikili’ye varmadan Nebiler Köyü yoluna girdiğiniz zaman tabelaları takip ederseniz sizi buraya getiriyor.

Tabelaları takip ettiğiniz zaman sizi şelaleye inmeden bir restoran karşılayacak. Maceraya başlamadan önce burada güzel bir kahvaltı yapıp doğanın keyfini çıkartabilirsiniz. Bu restoran şelalenin hemen yanında yukarıdan şelaleyi gören bir yerde. Yemeğinizi yedikten sonra 86 basamaktan oluşan ahşap merdivenden inmeye hazır olun. Bu basamakların sonunda Aşıklar Şelalesi muhteşem güzelliği ile sizi karşılayacak. Burada bol bol fotoğraf çektirip sonrasında kendinizi serin suya bırakmayı unutmayın. Yüzme keyfinizi bitirdikten sonra ayaklarınızı sudan çıkarmadan su kenarında ki piknik masalarına oturup közde Türk Kahvesi için ve doğayı dinleyin.

Biz tam da böyle yaptık. Aşıklar Şelalesinin asıl adı Nebiler şelalesi. Şelalenin suyunun döküldüğü noktada ki şiddet nedeniyle küçük bir gölet oluşmuş. Göletin çevresi su kaplumbağaları ve tatlı su balıklarının yaşam alanı olmuş. Bu göletin en derin kısmı 2 metreyi geçmiyor, rahatça yüzebiliyorsunuz. Yüzmeyi tercih etmeyenler için ufak bir uyarı yapmak isterim. Çevrenin kaygan olması nedeniyle fotoğraf çektirirken dikkatli olmanızı öneririm. Kendinizi bir anda şelalenin serin suyunda bulabilirsiniz.

Bu şelaleye Aşıklar Şelalesi denmesinin bir hikayesi var.Rivayete göre, peri padişahının kızı Sümeyra, civar köylerden Yörük Ali’ye gönlünü kaptırmış. Yörük Ali de tabi ki Sümeyra’ya. Ne var ki peri padişahı, kızını bir ölümlüye vermek istememiş ve bu aşka izin vermemiş. İki aşık çaresiz kalmışlar. Nebiler vadisindeki koca çınarın altında her gün gizlice buluşup, hasret gidermişler. O çınarın altında birbirilerine sarılır saatlerce ağlaşırlarmış. Bunu öğrenen peri padişahı bu aşka son vermek için askerleri ile birlikte aşıkların peşine düşmüş. Amacı Yörük Ali’yi öldürmekmiş.

Askerleri ile birlikte koca çınarın yanına geldiğinde tam onları yakalamak üzereyken koca çınar yarılıp aşıkları içine almış. Bu mucize karşısında peri padişahı insafa gelmiş. Sümeyra ile Yörük Ali bundan sonra aşklarının sonsuza kadar sürmesi ve bu aşka kimsenin bir daha engel olmaması için Allaha dua etmişler. Allah da onları kayalıklardan akan bir şelaleye çevirmiş. Böylece bu iki aşığın aşkları sonsuza kadar sürecekmiş. Kızını sonsuza kadar kaybeden peri padişahı ise şelalenin yukarısında ki mağaraya çekilip, hayatı boyunca orada gözyaşı dökmüş. Ağlama seslerini duyan çevre sakinleri de bu mağaraya “Ağlayan Mağara” adını vermişler.

Ağlayan Mağara demişken, şelaleye inen basamakları çıkıp sağ taraftan şelale kaynağına doğru yürüyüşe başladığınızda, yaklaşık 150 metre sonra işte bu az önce anlattığım Ağlayan Mağara’ya ulaşıyorsunuz. Ben bu mağaraya üniversite yıllarımda mağaracılık yaptığım dönemlerde gelmiştim. Mağara’nın iki girişi var. Biri sizi karşılayan yatay bir girişe sahip olan ve içinden şelalenin suyunun aktığı dere kenarında ki giriş. Diğeri ise yukarı kısımda iple inebileceğiniz dikey bir giriş. Dikey girişten ancak profesyonel malzemeleriniz ile iple bir iniş gerçekleştirip mağaranın içinde ki ufak gölete, botun üzerine inmeniz gerekiyor. Bizim malzemelerimiz olmadığı için yatay girişten kısa bir yürüyüş yaptık.

Eğer korkmazsanız sizde yatay girişten el feneri ve baretlerinizle o gölete kadar suyun içinden ilerleyebilir ya da mağaranın girişindeki harika manzara eşliğinde bol bol fotoğraf çektirebilirsiniz. Mağaranın içine girecekler mağara içinde ki yarasaları ve suda ki yengeçleri de lütfen hesaba katın. Mağaranın duvarlarında ki damlataş oluşumları, feneriniz ile aydınlatarak izlemenizi tavsiye ediyorum. Mağara üzerinden küçük damlalar halinde tıpkı bir insanın ağlaması gibi damlayan su tanecikleri etkileyici bir görünüme sahip. Bu mağara deniz seviyesinden 271 metre yükseklikte.

Mağara gezimizin ardından bu bölgede kısa bir mola verip kolay bir parkur olan yürüyüş rotamıza başlıyoruz. Bu parkur üzerinde ikiz mağaralar ve parkurun sonunda bizi Ece Çağlayanı bekliyor. Şelale kaynağını oluşturan sular uzun bir yoldan büyük bir şiddetle akıyor. Farklı türdeki ağaç ve bitkilerle sarılı yol bazı tehlikelere sahip. Bu yüzden ya yürüyüş ayakkabısı ya da mevsime göre kaygan olmayan sandalet ya da terlikle gelmenizi öneriyorum. Mağarayı geride bırakıp yaklaşık bir 200 metre daha yürüdüğünüzde bir yol ayrımı var. Vadinin tepesine çıkan yolu tercih ettiğinizde sizi İkiz mağaralar karşılayacak. Bu mağaralar vadinin yamacında yer alan iki oyuk aslında. Bu oyukların içinde dolaşırken vadiyi yukardan görme fırsatı yakalıyorsunuz. Manzara muhteşem.

Geldiğiniz yoldan yol ayrımına kadar yürüyüp Ece Çağlayanına gitmek için şimdi önünüzde gideceğiniz yaklaşık 1 kilometrelik bir dere yürüyüşü parkuru var. İşaretli yürüyüş parkurunu takip ettiğinizde buraya kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Dere boyunca devam eden parkur için orta seviyede bir kondisyonunuz olması yeterli. Zaman zaman dere geçişleri olan keyifli bir yolculuktan sonra Ece Çağlayanı’na vardığınızda ilk yapmanız gereken muhteşem doğa güzelliği ile kendinizi çağlayanın sularının döküldüğü ufak gölete bırakıp serinlemek. Biz burada yaklaşık 2 saat geçirdik ve bu güzelliğin tadını çıkardık.

Dilerseniz şelalenin üst kısmına çıkıp yürüyüşe devam edebilirsiniz. Bizim yanımızda çocuğumuz olduğu için biz devam etmedik. Yolun devamı biraz tehlikeli. Yolun devamında üçüncü şelale olan Sümeyra Şelalesi var.Buraya ulaşmak için bir 500 metre daha yürüyüş yapmanız gerekiyor. Ama bundan sonra yalnızsınız. Çünkü bu şelale parkurun dışında kendi imkanlarınız ile bulmanız gerekiyor. Bu yüzden daha profesyonel bir yürüyüş ve rehber gerekiyor.

Tüm Pazar günümüzü işte bu muhteşem yerde bazen yüzerek, bazen kısa yürüyüşler yaparak, bazen de mağara keşifleri ile geçirdik. Bu vadi gerçekten size her an harika sürprizler sunabiliyor. Size tavsiyem Balıkesir’e oldukça yakın olan bu vadiye bir gününüzü ayrın ve bu anlattıklarımın en azından bir kısmını yaşayın. Pişman olmayacaksınız…

************************************

Bana her konuda fikir ve önerilerinizi yazabileceğinizi sakın unutmayın dostlar sevgi ile kalın.
İletişim için; onurayan@hotmail.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu