Fahri SağlıkKöşe Yazıları

Tevhid, Takva ve Teslimiyet Sınavımız

Sevdikleri için canı ve malını kurban etmeyi canına minnet sayan bir milletin ahfadıyız. İnancımıza göre kurban bir imtihandır. Yüce Rabbimize verdiğimiz söze sadık olup olmadığımızı belirleyen bir imtihan. Bütün ilahî dinlerde var olan kurban ibadeti insanlık tarihi kadar uzun bir geçmişe sahiptir. Allah’a yakın olma çabasını simgeleyen kurban, mükellefiyet bakımından bireysel bir ibadet olma görünümü arz etse de de tıpkı hac gibi, zekât gibi sosyal ve ekonomik yönleriyle toplumsal yönü ağır basan bir ibadettir. Kurban bir toplumun İslam toplumu olduğunu gösteren alametlerden (şeair) birisidir.

 

Tevhid, Takva ve Teslimiyet Sınavımız… Günümüzde küresel anlamda etkin olan modern ve post modern egzistansiyalist yaklaşımların etkileri ile kurban ibadetine karşı birtakım olumsuz bakış açılarının ortaya çıktığını görüyoruz. Bu bakış açılarının yerli ve milli olmadığını bilmemiz gerekir. Bunlar sağlıklı değerlendirmeler sonucu oluşturulmuş kanaatler de değildir. Tamamı kültür emperyalizmi sonucu beyinleri yıkanan, milli ve manevi değerlerinden tamamen koparılmış. Aykırı görüşleriyle çağdaş, modern, aydın fikir ve din adamı imajını sergileyerek şöhret olma sevdasına kapılmış, nefsinin, heva ve heveslerinin esiri olmuş tiplerdir.

İlgili Makaleler
Kurban yüce Allah’a yakınlaşma çabasıdır.

 

Kurban gibi, yüce Yaratıcının rızasını ve yakınlığını amaçlamayan ibadetler sadece yaratan ile yaratılan arasındaki bir ilişkiden ibaret değildir. Bu ibadetler fert ve toplum olarak Müslümanları birbirlerine yaklaştırıp kaynaştırma, aralarındaki sevgi bağlarını güçlendirme özelliklerine sahiptirler. İbadetler bir kulluk şuuru içerisinde yapılırsa fonksiyonlarını icra eder, ibadet olmaktan çıkarılıp adet haline getirilirlerse anlamlarını ve hikmetlerini büyük ölçüde kaybederler.

Dinimizde kurban ibadetinin görünen ve bilinenin çok ötesinde derin anlamlar taşıdığını biliyoruz. Bu anlamların en önemlileri, ilâhî rızayı kazanmak, yaratıcımıza daha yakın olmak, sevgili Peygamberimizin yolu ve izinde olduğumuzu göstermektir. Bunu bir bayram havası içerisinde yapmaya çalışmamız da ayrı bir öneme sahiptir. Bir kuşluk vaktinde kılınan bayram namazından sonra ibadet niyeti ile kesilen hayvan anlamındaki “udhiye” kelimesi yerine, Mâide suresindeki “kurbânen” kelimesini (Mâide, 5/27) hem ibadete, hem kesilen hayvana, hem de bayram gününe isim yapmamız üzerinde önemle düşünülüp değerlendirilmesi gereken bir husustur.

Kur’an-ı Kerim’de Âdem (a.s.)’ın iki oğlunun kıssasında kurbanın” tevhîd” ve “takva”, Hz. İbrahim ve İsmail kıssasında ise “teslimiyet” boyutu öne çıkarılarak anlatılır. Dolayısıyla kurban ibadeti tevhit, takva ve teslimiyetin sembolüdür. Bu kavramları anlamadan kurbanı anlamak hemen hemen imkânsızdır.

Kurban ibadetini anlama açısından en genel çerçevede üç boyutunun göz önünde bulundurulması gerekir.

Birincisi bireysel boyuttur.

 

Bu yönüyle kurban ibadeti iman bilincinin, Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmanın, rahmetine ve mağfiretine mazhar olmanın nişanesidir. Tevhidin şiarı, Allah yolunda fedakârlığın ifadesidir. Kurban ibadetiyle mümin, mülkün gerçek sahibinin Allah olduğunu ikrar eder, O’na hamt eder, şükreder, varlığın hakikatini idrak eder.

İkincisi sosyal boyuttur.

 

Dayanışma, yardımlaşma ve paylaşma ile toplumsal huzuru ve güveni pekiştirir. Toplumun farklı kesimleri arasında sevgi ve saygı duygularını güçlendirir. Muhtaçların umudunu artırır. Sosyal adaletin tesisine çok büyük katkı sağlar. Zekât, sadaka, infak ve kurban gibi ibadetler sayesinde toplumda zenginler ile fakirler arasında kin, nefret, haset ve düşmanlık duyguları asgari seviyeye iner.

Üçüncüsü ise evrensel boyuttur.

 

Kurban ibadeti tevhit inancına sahip insanları aynı duygu ve davranışta buluşturarak güçlü bir birlik zemini oluşturur. Ümmet bilincinin güçlenmesine ve Müslümanların birbirlerini anlayıp tanımalarına vesile olur. Çok sayıdaki kurum ve kuruluşların gerçekleştirdikleri kurban organizasyonlarıyla dünyanın dört bir yanındaki muhtaçlara yardım eli uzatılarak, vahdet bilinci evrensel bir kardeşlik hukuku ve ahlakına dönüştürülür. Bu açıdan kurban, kardeşlik köprülerinin kurulmasına öncülük eden küresel ölçekte işlevselliği olan bir ibadettir.

Bayrama gelince;

 

Her milletin kendisine özgü milli ve dini bayramları ve her bayramın o milletin kültür ve medeniyetinde ayrı bir yeri ve önemi vardır.

Yahudiler, yılın belli günlerinde yedi bayram kutlaması yaparlar. Mısır esaretinden kurtuluşun yıl dönümünde kutladıkları Pesah (hamursuz), Yahudi toplumu için bayramların en büyüğüdür. Hıristiyan bayramlarının en başında Noel bayramı gelmektedir. Başka dinlerde de benzer bayramlar vardır.

Müslümanlar için ramazan ve kurban olmak üzere iki dini bayram vardır. Peygamberimiz döneminde bu iki bayram dışında kutlan bir bayram yoktu. Müslümanların dini bayramları namazla başlar. O dönemde bayram namazları için kadın-erkek, genç-yaşlı sağlığı el veren herkes ‘musallâ’ adı verilen geniş bir alanda toplanır ve Hz. Peygamberin kıldırdığı bayram namazından sonra coşku ve sevinç içerisinde birbirleriyle bayramlaşırdı.

Hz. Peygamberin (s.a.v.), kurban bayramının arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dâhil olmak üzere kılınan farz namazlarından sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır.

Buna göre Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, kılınan her farz namazın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz aynı günlerde kaza edilirse teşrik tekbiri de getirilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri hâlinde ise tekbir getirilmez. Namaz eda veya kaza edilmedikçe tekbir getirilmez. Onun için Müslüman her zaman olduğu gibi özellikle kurban bayramı günlerinde namazlarını kılmalı. Teşrik tekbirini de getirmelidir.

Bayramınız mübarek olsun.

Fahri SAĞLIK

Emekli Müftü

Tevhid, Takva ve Teslimiyet Sınavımız…

Daha fazla köşe yazısı için tıklayınız…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu