GündemKöşe Yazıları

Yaşam Paylaşınca Daha Da Güzel

Yaşam Paylaşınca Daha Da Güzel

 

Seksenli yıllarda bireysel yaşam akımı başladıktan sonra, önceleri toplum olarak yadırgamıştık bu durumu hatta sebebi olarak tamamen dış mihrakları sorumlu tutup, “akrabalık bağlarımızı yok etmek istiyorlar” diye inanmış ya da inandırılmıştık, hatırlarsanız. Birçok nedenle, önce gençlerde başladı bu akım. Zaten öğrenim için ailelerinden ayrılan gençler, okulları bittikten sonra da genelde iş nedeniyle devam ettiler bireysel yaşantılarına. Kuş bir kere yuvadan uçmaya görsün geri dönmesi, dönse de kalıcı olması zor olur, bilirsiniz.

Gençlerle başlayan bu akım, ilerleyen zamanlarda yine birçok nedene bağlı olarak orta ve orta yaş üstü gurubun da hoşuna gitmeye başladı ve böylece kabullenmiş olduk bu yaşam şeklini hem de kısa bir süre içinde. Teknolojinin de hakkını yemeyelim bu arada, uzakları yakın etti yeni icatlarla. Hani bayramlarda gösterilen bir şeker reklamı vardı ya, yaşlı karı-koca çocuklarını, torunlarını bekliyordu özlem ve heyecan içinde. Sonra onlar gelmeyince de boyunlarını büküp birbirlerine bakıyorlardı. Elbette burada verilmek istenen alt mesaj önemliydi. Ardından teknoloji imdada yetişti ve görüntülü aramayla bu bekleyişi sona erdirdi. Bekleyenler de, sesini duydum, yüzünü gördüm ya, gelmese de olur demeye başladı. Ve buna da alıştık.

Hatta görüntülü arama ile ilgili sosyal medyada epey dönen komik bir video vardı. Bayramda, torun dedesini görüntülü arayarak “dedeciğim seni görüyorum ama buradan elini öpemiyorum kusura bakma ” diyordu. Dede de hazır cevap “ben de sana bayram harçlığı veriyorum ama gelmiyor, sen de kusura bakma” diye karşılık veriyordu. Yine de gelmenin, gitmenin getirdiği ekonomik yükü düşünecek olursak, sanırım bu sosyalleşme şekli anlayışla karşılanıyordur artık.

Günümüzde yaşam gailesi içinde herkes bir yerlere savruldu ve ne yazık ki yüz yüze görüşmelere zaman ayıramaz hale geldik. Lakin içimizde hep eski günlere bir özlem kaldı. Çocukluğumuza, birlikte yenen yemeklere, aile içi sohbetlere, bayram sabahı sevinçlerine, birlikte çıkılan tatillere ve daha birçok ortak sosyal paylaşımlara. Çünkü yaşam paylaşınca daha da güzelleşiyor öyle değil mi? Sanırım sorunumuz, aynı evi paylaşmak değil de bir sürü yaşam zorluğu içinde birbirimize tahammülümüzün kalmamış olması. Bir de zamanla farklılaşan yaşam tarzlarımız etken oluyor elbette. Hatta bazen insan kendi yükünü bile taşıyamayacak hale gelebiliyor. Ya meşguliyetler çok fazla ya da zaman planlı yönetilemiyor. Nedeni her ne ise, kendi için bile vakit ayıramayanlar boğulup gidiyor bu döngünün içinde. Hal böyle olunca bir başkasına da bu ruh hali içinde tahammül gösterilemiyor sanırım, en azından gözlemlemelerimin sonucunda tespitim bu yönde.

Yine de zaman zaman bir can, bir nefes arıyor insan, bireysel yaşamı seçenler için değil de zorunlu yalnız yaşayanlar için. Yalnızlık Allah’a mahsus denir ya çok doğru bu söylem. Mesela hastalandığımda daha çok hissediyorum ben yalnızlığımı, belki de yaş ile ilgili bir durumdur bilemiyorum. Bu zamana kadar her şeye yeten ben, bazen çaresiz kalıyorum “bir elin nesi var iki elin sesi var” misali. Sanırım bu hissiyata kapıldığım günlerden bir gündü “Dört duvar arasında sultanıyım kendi yaşamımım/ Sultanıyım da/ Gel gör ki bazen söz dinlemiyor ıssız yüreğim” demiştim bir şiirimde.

Günü daha da özel kılan anlamlı bir dokunuştur aslında paylaşımlar. Bir dostla içilen sabah kahvesi, birlikte hazırlanan akşam yemeği ya da dertleşmek bir çilingir sofrasında hatta hiç konuşmadan seyredilen bir film bile. Günümüzü ne kadar güzelleştirdiklerini, onlarsız geçen bir günün ardından daha iyi anlıyoruz. Bu arada bu paylaşımların kalitesinin de bozulmaması gerektiğini düşünüyorum, saygı-sevgi çerçevesinde ve tadında bırakmak lazım, sürekliliği için. Zira hoşa gitmeyen paylaşımlar da bunaltır ve zamanla yalnızlığa iter insanı, o zaman da “Ne kadar az insan, o kadar mutluluk” tercih edilir, yakınılarak. Her şeyin dengede olanı güzeldir ve mutlu eder insanı. Kaliteli paylaşımların hayatımızı renklendirmesi dileğimle…

Demet TOK

Şair/Yazar

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu