Prof. Dr. Fatih SATILKöşe Yazıları

Alper Gezeravcı’nın Uzay İstasyonunda Yaptığı CRISPR Deneyi

Alper Gezeravcı’nın Uzay İstasyonunda Yaptığı CRISPR Deneyi; Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü tarafından belirlenen bu deneyin tam adı "Mikro Yer Çekimi Altında Bitkilerde CRISPR Gen Düzenleme Verimliliğinin Araştırılması".

Alper Gezeravcı’nın Uzay İstasyonunda Yaptığı CRISPR Deneyi,

Cumhuriyet’in 100’üncü yılında gerçekleştirilecek uzay yolculuğunda, uzay yolcusu Alper Gezeravcı, üniversite ve araştırma kurumları tarafından hazırlanan 13 farklı deney gerçekleştirildi. Bu deneylerden birinde uzay ortamında bitkilere genetik müdahale yapılarak bu müdahalenin verime etkisini gözlemlemek. Yani bu deney aslında uzayda tarım çalışmalarına yön verecek önemli bir deney.

Alper Gezeravcı’nın Uzay İstasyonunda Yaptığı Crispr Deneyi
Alper Gezeravcı’nın Uzay İstasyonunda Yaptığı Crispr Deneyi

Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü tarafından belirlenen bu deneyin tam adı “Mikro Yer Çekimi Altında Bitkilerde CRISPR Gen Düzenleme Verimliliğinin Araştırılması”.

CRISPR’i basitçe tanımlamak istersek; bilim insanlarının canlıların DNA’larında hedefli ve hassas değişiklikler yapmasına imkân sağlayan bir gen düzenleme yöntemi olarak tanımlayabiliriz. Bu çalışma ile gelecekte gıda kaynağı olabilecek bitkilerle uzay ortamında yapay bir ekosistem oluşturulması ve bu ekosistem içinde oksijen kaynağı sağlaması amaçlanmaktadır. Bu nedenle geleceğin Mars kolonilerinin konuşulduğu günümüzde özellikle uzun süreli uzay görevlerinde hem astronotları destekleyecek bir ekosistem oluşturabilmek hem de oluşturulacak ekosistemde bu bitkilerin sağlığı için çalışma büyük önem taşıyor.

İlgili Makaleler

CRISPR yönteminin sağlık açısında da bir değeri var. Bu yöntemin tıp ve sağlık alanında yeni ilaç geliştirme çalışmalarında, hastalıklı genlerin belirlemesinde ve tedavide kullanılabileceği de düşünülüyor.

Ayrıca küresel iklim değişiklikleri ve artan insan nüfusu nedeniyle yiyecek talebinin yükselmesi sorununa karşı da CRISPR teknolojisinden yararlanılabileceği düşünülüyor.

  • Örneğin bitki DNA’sında değişiklikler yapılarak ürün verimi artırılabilir; kuraklık ve hastalıklara dayanıklı, besin değeri daha yüksek tarım ürünleri üretilebilir.
  • Bu yöntemde yeni genler eklenmediği için genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerine kıyasla genetik materyalde daha basit düzenlemelerle değişiklik yapılabiliyor.
  • Netice itibariyle Milli Uzay Programımız ilk Türk astronotuyla “boyut” atlamış oldu.
  • Türkiye, gelecek dönemde programdaki hedefleri uygulamaya devam edecek.
  • Bu kapsamda ikinci uzay yolcusu olarak seçilen Tuva Cihangir Atasever’in nisan ayında uzaya gönderilmesini merakla bekliyoruz.

Köşe Prof. Dr. Fatih Satıl

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu