GündemGörüntülü HaberlerÖzel Haberler

BALIKESİR’DE BÜYÜK DEPREMİN SİNYALLERİ

TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Ali Özerk ve Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilci Yardımcısı Aysun Aykan, büyük depreme yönelik bilinmeyenleri MERHABA okurlarıyla paylaştılar. Balıkesir fayının tehlikeli bir şekilde beklediğini söyleyen Aykan ise depreme hazır olmanın önemine değindi.

Jeoloji Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilci Yardımcısı Jeolog Aysun Aykan Balıkesir-Gökçeyazı Fay Hattında yaşanan tehlikeyi anlattı. Merhaba Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Kamil Akyürek’in sorularını cevaplayan Aykan ve Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Ali Özerk, deprem tehlikesinin boyutlarını gözler önüne serdiler.
Kamil Akyürek: Marmara Denizi içerisinde olan deprem tüm Marmara’da hissedildi. Bununla birlikte bir korku da yaşandı. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz?

Aysun Aykan: Deprem bir doğa olayıdır. Doğal afete dönüşmesi ise insanların yanlış tercihleridir. Bu doğa olayının afete dönüşmesini engelleyecek bilimsel çalışmalarla birlikte bizler de gerekli tedbirleri aldığımız sürece depremden korkmamız gerekiyor. Bizler de biliyoruz ki Japonya’da 5,8,6 ve 6’nın üzerinde depremler meydana geliyor. Bu depremler Japonya’da can kaybı yaşatmıyor. Binalarda kalıcı hasarlar oluşturmuyor. Deprem korkulacak bir olay değil. Bilimsel çalışmalar nezdinde gerekli önlemleri almak gerekiyor. Marmara Denizinde en son 5.8 büyüklüğündeki bu deprem Kuzeydoğu fayının Kuzey Kolu üzerinde olmuştur ve Marmara Fayı üzerinde gerçekleşti. Bu bizim beklediğimiz 7’nin üzerindeki depremin bir habercisi değil. Fakat bir uyarıcı olarak algınabilir. Bu depremde bu bölgenin aktif olduğunu görüyoruz. Ulusal ve Uluslararası düzeyde yapılan araştırmalara göre 7’nin üzerinde ve hatta 7.6’nın üzerine çıkabilecek. Bir deprem olacağı bekleniyor.

K.A.: Balıkesir sanki İstanbul’daki uyarı depreminden hiç etkilenmedi. Balıkesir sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler sessiz mi kaldı?

Ali Özerk: Bu konuyu iki şekilde ele almak gerekiyor. Öncelikle yerel yapısı ve mimari yapısı göz önüne alınmalı. Sosyolojik olarak ele aldırsak; Türkiye ne kadar çağdaş olmaya çalışırsa çalışsın bir Ortadoğu ülkesiyiz. Bu nedenle kadercilik bizim toplumumuza işlenmiş. Herşey Allah’tan deriz. Vatandaş bazın da böyle ama devletler bazında böyle olamaz, olmamalı. En son 1999’da büyük bir yıkımla gerçekleşen deprem sonrası bir takım önlemler alınmaya çalışıldı. İşte İmar Mevzuatında bir takım değişiklikler oldu. Yeni bir, yapının denetim sistemi meydana geldi. Ama o süreçte bu pek iyi çalışmadı. Artık özellikle İstanbul gibi bir metropolde toplanma alanları belirlenmiş olduğu halde tekrar inşaata dönüştü. Dünyada oluşan “Acil Durum İmarı” diye bir form gelişmeye başladı. Ama Türkiye’de hala yok. Çünkü biz deprem sonrası yıkılan bölgelere yardım götürmekte çadırın dışında bir kent kurabilmekte eksik kalıyoruz. Bunların çalışmasını da yapmış değiliz. Dolayısıyla deprem gerçeği var buna hazırlıklı değiliz.

K. A.: Balıkesir’e özel bir fay hattı olduğu görülüyor. Bu da çok konuşulmuyor. 1 milyon 200 bin nüfusa sahip Balıkesir’de 793 bin konuta sahip bir Balıkesir’de depremden endişe edilmiyor mu?

A.A.: Marmara Denizi içerisinde olan deprem orta büyüklükteydi. 5 ile 7 arasındaki depremler orta büyüklükte 7 ile 8 arasındaki depremler ise büyük deprem. 8’in üzerindekilere ise çok büyük depremler diyoruz. Orta büyüklükteki bir depremde bile özellikle İstanbul’da 60-70 okul devre dışı kaldı. Binalarda hasar meydana geldi. Çok büyük panik yaşandı. Bu aslında önemli bir uyarı oldu. Bilim adamları bile büyük bir deprem olacağını söylüyorlar. Bu olan depremler, büyük depremin olma süresini azalttı. Artık insanlarımız bu bilince ulaşmalı.

A.Ö.: İmar barışının ilk çıktığı zaman Çevre ve Şehircilik Bakanı dedi ki; “ Mühendislere gitmenize gerek yok onlara para vermeyin” dedi. Bilimi ötekileştiriyorlar. Böyle bir anlayışa bu bilinç oluşur mu?

K.A.: Marmara’da olacak deprem Balıkesir’de nasıl hissedilir? Balıkesir’deki fay hattı nasıl etki gösterir.

A.A.: Balıkesir il ve ilçeleri sismik yönden özellikle Kuzey Anadolu Fayının güney kolu üzerinde Balıkesir ve ilçeleri konumlanmış bulunuyor. Özellikle Bandırma, Gönen, Manyas ilçeleri başta olmak üzere tüm Marmara geneli depremden etkilenecek. Tarihsel dönemlerde 1776 yılında Marmara Denizi içerisindeki deprem önemli tahribatlara yol açmış. Hatta b deprem İtalya’da Avrupa’da hissedilmiş. Bu konuda Uluslararası alanda bir araştırma yapılıyor. Büyük bir deprem bekleniyor. 2012 yılında MTA’nın yayınladığı diri fay haritası var. Balya-Balıkesir Fayı, Havran-Balıkesir Fayı haritada görülüyor. Edremit Fay zonu toplam 90 kilometre uzunluğundadır. Balıkesir Fayı; Gökçeyazı ve Kepsut segmenti olarak iki tane fay segmentine ayrılıyor. Ayrıca Manyas, Edincik fayının üreteceği depremden Balıkesir il ve ilçeleri etkilenecek. Balıkesir fayı üzerinde 6.5 hatta 7.2 büyüklüğüne çıkabilecek bir deprem bekleniyor. Buradaki çalışmalarda görülüyor ki Bununla ilgili olarak da bu fay her an kırılabilir. Çünkü kırılma zamanını çoktan geçmiş. Balıkesir Gökçeyazı fay hattı oldukça tehlikeli. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. İnsanlar bu tarihin uzak olması ve hiç gelmemesini istiyorlar. Ama her an olabilir. Bu nedenle bir an önce gerekli tedbirleri almamız gerekiyor.

A.Ö.: Ben Balıkesir’deki yapılardan eminim. 1999 Depremindeki denetim yasasından dolayı çok da fazla hasarlı bina olmadı. Her zaman Balıkesir’de gerek İnşaat Mühendisleri Odası olsun gerek Mimarlar Odası olsun denetimlerini sürdürmüşlerdir. Bildiğim kadarıyla çok az kaçak yapı var. Daha sonradan çıkan yapı denetim yasasıyla birlikte belediyelerinde yeniden şekillenmesiyle çok sıkı önlemler alındığını biliyorum. Kaçak binalar dışında Balıkesir’i yapısallık anlamında sağlam olarak görüyorum. Ben ilçlerde de çok fazla yıkım olacağını tahmin etmiyorum.

K.A.: Eklemek istedikleriniz var mı?

A.A.: Özellikle okullarda bilinçli nesiller yetiştirmek için deprem eğitimi verilmelidir. Çünkü ayda bir kez İlkokuldan itibaren deprem eğitimi verilmeli.

A.Ö.: Bütün dünyada ilkokul düzeyinde deprem dışında da temel eğitimler veriliyor. Biz bunun bir an önce ülkemizde de başlamasını isteriz. Hatta ailelere de eğitimler verilebilir. Bunu Kent Konseyleri, Sivil Toplum Kuruluşları, Yerel Yönetimler yapabilir. Zaten eğitimsiz bir toplum herşeye gebe. Sadece deprem değil depremden sonra yaşanılacak olayları da fark etmek gerekir. Bilinçlenmek gerekir.

K.A.: Kentsel Dönüşüm Stratejik Planları ne anlama geliyor?

A.Ö.: Kentsel Dönüşüm stratejik planını bilmiyorum ama kentsel dönüşümü söyleyebilirim. Şu ana kadar yanlış bilinen bir gerçek var. Kentsel dönüşüm adı çıktığından beri yapılanlar aslında kentsel dönüşüm değil. Parsel bazında yapılan yenileme diyebiliriz. Kentsel Dönüşüm bölge bazında, ada bazında olur. Seçilen bir mahalle, kent bazında olur. Biz daha böyle bir şey yapmadık. Stratejik Planlara da gelecek olursak bazı bölgeler seçilir ve orası tekrar planlanır. Tasarımlar yapılır. Kentsel dönüşüm budur.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu