Balıkesir’de Eğitim-Sen 12. Olağan Genel Kurulu Yapıldı

“Emperyalist Devletler, İsrail Yönetimini Destekliyor”

Çalışma ve mali raporun okunmasının ardından kongre delegeleri konuşmalarını gerçekleştirdi. Genel merkez delegesi Kemal Yadırgı, dünyanın emperyalist devletler arasında yeni kamplaşma, bloklaşma ve savaşlara sahne olduğunu ifade etti. Yadırgı, Rusya’nın Ukrayna işgali ve İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının arkasında emperyalist devletlerin enerji kaynakları ve enerji yollarını ele geçirme planlarının bulunduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırganlığının ABD, Avrupa Birliği ve diğer emperyalist devletler tarafından seyredildiğini vurgulayarak, bu devletlerin faşist İsrail yönetimini desteklediğini ifade etti. Yadırgı, Türkiye’deki tek adam rejiminin içeriye yönelik hamasi söylemlere rağmen, bu saldırılara göz yumduğunu belirtti.

“Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Kariyer Basamaklarıyla Öğretmenler Arasında Ayrışma”

Sendika genel merkezinin, özellikle öğretmenlik meslek kanunu konusunda ekim ve kasım aylarında başlattığı mücadeleyi değerlendiren Yadırgı, öğretmenlik meslek kanununun yasalaşmasının ardından emekçileri mücadeleye çekecek bir politika üretemediğini ifade etti. Yadırgı, öğretmenlik meslek kanunu ve kariyer basamaklarıyla öğretmenlerin bölündüğünü ve ayrıştırıldığını belirterek, sermayenin emekçileri bölmek için izlediği politikanın şimdilik başarıya ulaştığını söyledi. Türkiye’deki işçi ve kamu emekçileri sendikalarının genel olarak emek örgütü olmaktan uzaklaştığını, özellikle kamu emekçileri alanında Eğitim Bir Sen ve Türk Eğitim Sen gibi sendikaların yandaş ve işbirlikçi bir çizgi izlediğini belirten Yadırgı, KESK’in ise emekçilerin ana gövdesinden koparak marjinalleştiğini ifade etti.

“Mücadele Zamanı: Emek Örgütü Olmak Şart”

Yadırgı, gelecek süreçte emekçilerin haklarını kazanabilmeleri için sendikanın gerçek bir emek örgütü olması gerektiğini vurguladı. Kongrede iki ayrı listenin ortaya çıkmasının sendikanın işleyişi ve tüzüğündeki problemlerden kaynaklandığını ifade eden Yadırgı, uzun yıllardır nispi temsil sistemini savunduklarını, bu sistemin tüm grupların gücü oranında şube ve merkez yönetimine katılma imkanı tanıdığını belirtti. Yadırgı, “Sendikanın, sadece eğitim emekçilerinin değil, bütün işçi sınıfı ve emekçilerin birlik ve mücadelesini geliştiren, iş yerlerinden başlayarak emekçilerin söz, yetki, karar sahibi olduğu bir emek örgütü olabilmesi için mücadele etmek şart” dedi.

“Sınıf Sendikacılığı: Gerçek Bir Emek Örgütü Oluşumu”

Eleştirilere cevap veren Gürbüz Şahin, “Olağanüstü kongreyle göreve geldiğimiz günden bu yana, il ve ilçelerdeki tüm iş yerlerine ulaşmaya çabaladık. İş yerlerindeki emekçilerin görüş ve önerilerini dikkate alarak çalışmalarımızı sürdürdük. Günlük istifaların yaşandığı bir dönemde, önceki yönetimin sendikayı bölen tutumuna son vererek bu iki yıllık süreçte yüzlerce yeni üye kazandık” şeklinde konuştu. Balıkesir’de işçi sendikalarını bir araya getirerek Sendikalar Birliği’ni oluşturduklarını ifade eden Şahin, “Üyelerimizin sorunlarına çözüm bulmaya çalıştık. Bugün sendikamızın karar vermesi gereken önemli bir soru var: Toplumsal muhalefet sendikacılığı mı yapacağız, yoksa gerçek bir sınıf ve emek örgütü olma hedefiyle sınıf sendikacılığı mı yapacağız? Biz, iş yerlerinden başlayarak emekçilerle birlikte karar alan ve uygulayan bir emek örgütü olmak için mücadele edeceğiz” dedi.

Konuşmaların ardından seçim sürecine geçildi ve Emek ve Dayanışma grubunun oluşturduğu liste, Gürbüz Şahin’in başkanlığında seçimleri kazandı.