Köşe Yazıları

Binaları Soğutmak İçin Antik Mimariden Neler Öğrenebiliriz ?

Uluslararası Enerji Ajansı’nın soğutmayı iyileştirmek için acil politika eylemine ihtiyaç olduğunu vurgulayan raporuna göre küresel ölçekte önümüzdeki yıllarda soğutma talebindeki artıştan kaynaklanan bir “soğuk krizi” ile karşı karşıya kalacağını gösteriyor.

 

Binaları Soğutmak İçin Antik Mimariden Neler Öğrenebiliriz ?… Serin kalmak için klimaların ve elektrikli fanların kullanılması hali hazırda dünya çapında binalarda kullanılan toplam elektriğin yaklaşık beşte birini veya tüm küresel elektrik tüketiminin yüzde 10’unu oluşturuyor. Klimalardan kaynaklı olan küresel enerji talebinin 2050 yılına kadar üç katına çıkması bekleniyor. Beranerinde, bu miktar ABD. AB ve Japonya’nın toplam elektrik kapasitesine eşdeğer yeni elektrik kapasitesi gerektiriyor. Binalardaki küresel klima stoğu 1.6 milyardan 2050’ye kadar 5.6 milyara çıkacak. Bu da önümüzdeki 30 yıl boyunca her saniye 10 yeni klima satışı anlamına geliyor.

Soğutma ekipmanlarının performansları sürekli olarak iyileşmesine ve elektrik üretiminin daha az karbon yoğun hale gelmesine rağmen alan soğutmasından kaynaklanan dolaylı CO2 emisyonları hızla artıyor. Beraberinde, 1990’dan 2022’de neredeyse üçe katlanarak 1 Gt CO2‘nin biraz üzerine çıktı.

Küresel ısınma kaynaklı olarak kentlerdeki yoğun sıcaklık artışına karşın oluşan soğutma ihtiyacına hali hazırdaki soğutma sistemleri dışında antik mimariden süre gelen çözümler de mevcut. İklim koşullarına bağlı olarak yaşam alanlarını serin veya sıcak tutmak için oldukları yere özgü malzemeler kullanımı yapanlar mevcut. Beraberinde, PVC boru kullanmadan ayrıntılı temiz su ve kanalizasyon sistemleri inşa eden birçok topluluk var.

Beton yerine sıkıştırılmış toprak

Sudan sonra, gezegende en çok kullanılan madde betondur. Devamında, dünyanın endüstriyel su tüketiminin neredeyse 10’unu kullanır. Aynı zamanda 2.8 milyar tona varan karbondioksit salımıyla en büyük üçüncü sera gazı yayıcısıdır. Sıkıştırılmış toprak termal kütleye sahiptir. Yaklaşık 12 saat boyunca ısıyı tutma ihtimali var. Orta Doğu ve Güneydoğu Asya antik mimarisinde yaygın olarak kullanımı olan sıkıştırılmış toprak atık. Enerji ve yapı malzemelerinin nakliye maliyetini azaltıyor.

Rüzgâr kuleleri

Binalarda çapraz havalandırma ve pasif soğutma oluşturmak için kullanılan geleneksel bir mimari unsurdur. Rüzgâr yakalayıcılar, yerel hakim rüzgârların tek yönlü mü ? Çift yönlü mü ? Yoksa çok yönlü mü olduğuna, bunların rakımla nasıl değiştiğine, günlük sıcaklık döngüsüne, neme ve ne kadar tozun uzaklaştırılması gerektiğine bağlı olarak çeşitli tasarımlara sahiptir. Dekoratif bir bacaya benzeyen rüzgâr kulelerinin iki veya üç açık kenarı vardır. Yer seviyesinin çok üzerinde esen rüzgârı yakalayıp evin içine yönlendirir. Rüzgâr kuleleri iç mekan sıcaklarını 8-12 santigrat derece arası azaltma ihtimali var. Bazı yapılarda rüzgâr yakalayıcıları su kemerleri ile birleşir. Böylece, rüzgârı yer altı su odalarına taşıyıp daha da serinletme işlevi üstlenir.

Jaali

Güneşi ve yağmuru en aza indirirken ışık ve havaya izin vermenin yanı sıra pasif havalandırma yoluyla soğutma sağlayan sistem binalardaki nemi artırmak için kurutucu iklimlerde de kullanımı olur. Pasif soğutma teknikleri ve bina zarfları (iç mekanı dış mekandan ayırmaya yardımcı olan). İç mekan sıcaklığını düşürür. Böylece, yüzde 70’e kadar enerji tasarrufu sağlayarak klima ihtiyacını azaltır. Genellikle kaligrafi, geometri veya doğal desenler kullanılarak oluşturulmuş bir süs desenli, delikli taş veya kafesli bir perde için kullanılan terimdir. Bu mimari dekorasyon biçimi Hint-İslam ve daha genel olarak Hint mimarisinde yaygındır. İslam mimarisinde “mashrabiya” ile yakından ilişkilidir.

…Binaları Soğutmak İçin Antik Mimariden Neler Öğrenebiliriz ?…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu