Buğday Tanesi

Geçtiğimiz haftalarda 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında İstanbul AK Parti Milletvekili Avukat Serkan BAYRAM’ın hayatını konu edinen Buğday Tanesi Gala Seremonisi’ne davetliydim. Fişekhane’de gerçekleştirilen etkinlikte iş ve sanat dünyasından bir çok isim Serkan Bey’in özel davetlileri arasındaydı.

Yönetmenliğini Doğan Ümit KARACA’nın üstlendiği, senaryosunu Serkan BAYRAM’ın hayat hikayesinden Volkan KAPKIN’ın kaleme aldığı filmin oyuncaları arasında Ercan KESAL, Bülent İNAL, Mine ÇAYIROĞLU, Erkan BEKTAŞ ve Kutsi  yer alıyor.

Henüz küçücük bir bebekken talihsiz bir yangın sonucu elleri ve vücudunun belli bölümleri yanan Serkan BAYRAM’ın gerçek hayat hikayesini konu edinen Buğday Tanesi’ni boğazımda bir düğüm eşliğinde izledim. Oldukça başarılı bir hukuk öğrencisi olmasına rağmen sadece ellerinde yeti kaybı olduğu için hayalini kurduğu Hakimlik ve Savcılık Sınavını “toplum önünde kusur sayılacak engeli” olduğu gerekçesiyle kazanamayan Serkan BAYRAM’ın hayatı boyunca ellerindeki yeti kaybından kaynaklı karşılaştığı ötekileştirilme, reddedilme, yok sayılmaya karşı verdiği mücadele boğazımdaki düğümü biraz olsun yumuşatıyor. Milyonların sesi olacağı TBMM’ye İstanbul AK Parti Milletvekili olarak girişi ve seçildiği andan itibaren gönlüyle kendini halkına adayan bir siyasi lideri de film boyunca izlerken oldukça duygulandım. Devleti elleriyle ayaklarıyla gözleriyle değil kalbiyle yönetenlere ihtiyacımızın olduğu bu dönemde film izleyiciler için adeta bir umut kaynağı da oluyor. Yer yer sembolik anlatımların da hakim olduğu film üzerine saatlerce okumalar yapılsa yine az kalır.

“Türkiye Ermenileri Patriği” Sayın Maşalyan tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen filmin başarısı ülkemizin tanıtımı için de oldukça önem arz ediyor. Dünyanın en saygın ödüllerinden biri olarak kabul edilen Nobel Ödülleri’ne adaylar İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nin üyeleri , üniversite profesörleri, bilim insanları, daha önce ödülü de kazananların içinde olduğu kişiler tarafından aday gösteriliyor. 2023 Nobel Barış Ödülü’ne bu yıl İranlı kadın hakları savunucusu Nergis Muhammedi layık görülmüştü.

Altın Küre Film Festivali’ne de aday gösterilen film ülkemizi gururla temsil edeceği daha bir çok ödülün de adayı olacağa benziyor.

Ben ve milyonlarca özel gereksinimli birey ekranları başında filmi soluksuz izledi.  Sn Serkan BAYRAM’ın kendi ifadesiyle “Erzincan’ın bir dağ köyünde başlayan yolculuk dünyaya umut olmuş ve dünyayı sarmış, başa konmuş ve akın akın da devam ediyor” !

Uzun yıllardır beni ve çevremdekileri bu kadar etkileyen bir sinema yapıtı olmamıştı. Özel gereksinimli bireylerle yıllardır çalışan bir psikolog olarak Belediye Başkanı, Vali, Milletvekili, Cumhurbaşkanı olmak için hiçbir engelin olmadığını hatırlamak ve özel gereksinimli bireylerin de gönlüyle ülkesi için çalıştığı günleri görmek umuduyla !

Küçük Prens Ve Arkadaşları

Psikolog Çisem Özkan