GündemTürkiye Gündemi

Çed Gerekli Değildir Kararına Açılan Dava Sonuçlandı

Çed Gerekli Değildir Kararına Açılan Dava Sonuçlandı

 

TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici Balıkesir İli, Karesi İlçesi, Kalaycılar Mahallesi, RN:200705031 No’lu maden sahasına ait gümüş, kurşun, çinko ocağı projesi için davalı Balıkesir Valiliği tarafından verilen 08.10.2020 tarih ve E-2020108 sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararına açılan davalarının sonuçlandığını açıkladı.

 

TMMOB Olarak Dava Açmışlardı
Balıkesir Valiliği tarafından verilen 08.10.2020 tarih ve E-2020108 sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir kararı ile ilgili açılan davalarının sonuçlandığını dile getiren TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici “Sadece karara dayanak olan proje tanıtım dosyası incelenerek ÇED gerekli değildir kararı verilmesinin Anayasamıza, Çevre Kanununa, ÇED Yönetmeliğine ve ülkemizin taraf olduğu ve yine Anayasamızın 90. Maddesine göre iç hukuk kuralları ile çatışması durumunda üstün normlar olarak kabul edilen başta AİHS olmak üzere, uluslararası antlaşma ve sözleşmelere aykırı olduğu, projenin maden mevzuatına aykırı olduğu, maden tekniği açısından da kabul edilemez tutarsızlıklar içermekte olup; projenin çok yakın mesafede kurulu yerleşim birimlerinde yürütülen tarım ve hayvancılığı telafisi imkânsız derecede olumsuz etkileyeceği, bölgede yaşayan insanların temiz içme suyu ve temiz havaya ulaşma haklarını çiğneyeceği, sağlıklarını geri dönülmez şekilde bozacağının açık olduğu, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının iptali istemi ile TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi olarak dava açılmış olup; Davalı İdare Balıkesir Valiliğinin “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararında hukuka uyarlık bulunmadığına Balıkesir 1.İdare Mahkemesi tarafından 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir” dedi.

 

Karar Hukuka Aykırı Bulundu

TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, MMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi olarak açtıkları davada “Karar veren Balıkesir 1. İdare Mahkemesi’nce, Mahkemenin 11/11/2021 tarih ve E:2020/982, K:2021/1051 sayılı “Davanın reddine” ilişkin kararının, Danıştay Altıncı Dairesi’nin 08/08/2022 tarih ve E:2022/310, K:2022/1180 sayılı kararı ile bozulması üzerine bozma kararına uyularak dava dosyası yeniden incelenerek; Türkiye Cumhuriyet Anayasası’nın 56′ ncı maddesinde “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” hükmü ile 2872 sayılı Çevre Kanunu’na dayanılarak 25.11.2014 Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmelik hükümlerini değerlendirilmiş ve Danıştay 6. Dairesi’nin bozma kararındaki gerekçe de dikkate alınarak, uyuşmazlığın tereddüte mahal vermeyecek şekilde çözümlenebilmesi için Danıştay bozma kararında yer verilen hususlar ile tarafların iddiaları, projenin yeri, nitelikleri ve proje tanıtım dosyasını hazırlayanların uzmanlık alanları ve bilirkişi raporları da dikkate alınarak, dava konusu “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararına konu faaliyetin çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin, alınacak önlemler sonucu ilgili mevzuat ve bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olmadığı ile birlikte Çevresel Etki Değerlendirme Raporu hazırlanmasının çevre ve insan sağlığı açısından doğanın korunması ve yaşam döngüsünün sürdürülebilirliği ile kamu yararı açısından gerekli olduğu dava konusu işleme dayanak proje tanıtım dosyasına konu maden ocağı projesinin toprakta, suda veya havada kalıcı özellik gösterip çevreyi kirletebileceği, dava konusu işleme dayanak proje tanıtım dosyasının bu konuda çevreyi korumak için yeterli önlemleri içermediği ve bilimsel ve teknik yönden yeterli olmadığı, diğer taraftan mevcut proje alanının orman alanı olması, topografyanın eğimli ve arazi jeolojik çalışmalarının yetersiz olması, mevcut proje ruhsatına yakın tarım alanlarının bulunması, bölgenin kayaç yapısının kırıklı ve çatlaklı yapıya sahip olduğundan yer üstü ve yer altı su kaynaklarının etkilenmesinin söz konusu olması, bölge halkının geçim kaynağı olarak tarım-hayvancılık ve orman envanter ürünlerinin olması hususları hep birlikte dikkate alındığında da; davaya konu projenin çevresel etkilerinin daha detaylı incelenmesi amacıyla “Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu” hazırlanmasının çevre ve insan sağlığı, doğanın korunması ve yaşam döngüsünün sürdürülebilirliği ile kamu yararı açısından gerekli olduğu anlaşıldığından, dava konusu “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararında hukuka uyarlık bulunmadığına 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir” şeklinde bir karar verildiğini açıkladı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu