Eğitim Sen: “İnsan Hakları İle İlgili Üniversite Ve Baro’dan Destek Alınmalı”
Eğitim Sen: “İnsan Hakları İle İlgili Üniversite Ve Baro’dan Destek Alınmalı”
Balıkesir Eğitim Sen Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler Yarış Ortaokulu sosyal medya kanallarından yapılacak olana İnsan hakları günü temalı söyleşinin Altıeylül İlçe Müftüsü ile yapılamasına yönelik değerlendirmede bulundu. Başkan Kilciler konu ile ilgili, “ Altıeylül Yarış Ortaokulunda 10 Aralık İnsan Hakları Günü nedeniyle okulun sosyal medya kanallarından yapılacak söyleşi ile ilgili olarak çok sayıda öğretmen ve veliler rahatsızdır. “Gerçek olan tek yarış insanlık yarışıdır” konulu söyleşinin müftü tarafından yapılmasında öğrencilerin yüksek menfaati yoktur.”dedi.
“İLÇE MÜFTÜSÜ KENDİ GÖREVİNİ YAPMALI”
Balıkesir Eğitim Sen Şube Başkanı Halil İbrahim Kilciler müftülerin görev tanımlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu açıklamasında şöyle kaydetti:
“Diyanet İşleri Başkanlığı görev ve çalışma yönetmeliğinin 30.maddesinde açıkça belirtilen görevler müftünün görevleridir. Dinlerin insan haklarına yaklaşımı ise okullarımızdaki çok değerli din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerimize bırakılmalıdır. Yarış ortaokulunda da çok değerli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerimiz vardır. İlçe Müftüsü de kamudaki her görev kadar kutsal olan kendi görevini yapmalıdır.
“ÜNİVERSİTE VE BAROLARDAN DESTEK ALINMAL”
Ayrıca “insan hakları” eylem ve etkinlik çalışma alanı özel bir alandır. Bu alanın kendi içinde başlıkları, tarihsel gelişimi ve kazanımlar olarak uzmanlık bilgisine gereksinim vardır. Özel ve akademik çalışmalar gerektirir. Kurumsal çalışmalar içinde hukuksal ve siyasal boyutları itibariyle bir din adamının kamudaki görevinin dışındadır. Bu alanda çalışmaları olsa dahi kamuda üstlendiği görev nedeniyle algı kaymasına neden olacaktır. İlçe müftüsünün bu anlamdaki yetkinliği bir tartışma konusu haline gelmektedir. Görevi nedeniyle müftü konuyu ancak İslamiyet ya da din çerçevesinde ele alabilir ki; insan hakları mücadelesi özellikle batı da din kurumlarının ve kilisenin baskılarına karşı geliştirilen bir özgürlük ve eşitlik mücadelesidir. Burada yapılması gereken üniversitelerin, baroların desteğini almaktır.
OKUL YÖNETİMİNE ÇAĞRI
Basına yansıdığı kadarıyla kimi tarikat ve vakıf yurtlarında çocukların istismara uğramalarına seslerini toplumun bütün kesimlerinin duyabileceği şekilde yükseltmeyenler bugün çocuk haklarıyla ilgili cümle kurmaması gerekir. Biz Eğitim Sen’liler olarak anayasada belirtilen demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletinin gereği olarak laik ve bilimsel eğitimden vazgeçmeyeceğimizi bildirir, bu yanlışı yapan okul yönetimini bundan vazgeçmeye çağırırız.”Nursima Akyürek
