Ekonomiye Yeni Hikâye İstiyorum
EKONOMİYE YENİ HİKÂYE İSTİYORUM
Seçim sürecinde fazlasıyla gerilen, yüzsüzleşen ve düzey kaybeden iç ve dış siyasi ortam orta halli bir süreçte seyrediyor. Başkanlık sisteminin doğumu 16 Nisan 2017’de gerçekleşti. İş dünyasını yakından ilgilendiren ekonomik beklentilerde gündemde.
Kısa vadede halk oylaması sonrasında dövizin düşmesi TL’nin değer kazanması ile umutlandığımız ekonomik süreçte, uzun vadeli plan için yeni bir hikaye istiyorum. İş dünyası, para piyasaları riskleri değerlendirirken önünü görebilen ve görmek isteyen Türkiye’de büyük ve küçük işletmeler ilerlemek için adım bekliyor. Yeni hikayemizde hedef 2023’ü gerçekçi adımlarla atmalıyız.
Bir süredir olumsuz işaretler veren iktisadi ortam seçime gidilen süreçte belirsizlik çizgisinde yürüyordu. Hem siyasi gerginlik hem de olumsuz çizgi sinyali veren algılarla, ekonomik koşullar, sorun kümelerini oluşturuyordu. Halk oylaması sona erdi. Siyasi gerilimi kontrol altına almanın zamanı geldi. Siyasi gerginliklerin ısrarla yürütülüyor olması ekonomi dünyasında gözlemlerime göre ciddi bir belirsizlik yaratıyor. Aksi halde risk algıları, daha da beslenecek ve koca bir dev olacaktır. Yaz geliyor iklim gibi siyasi iklimi de ekonomik süreci de yönetmek ve yumuşatmak önemli.
Ekonomimizin, piyasaların dikkatle izlediği kısa dönemli meseleleri olduğunu duyuyoruz. Finansal fiyatlardaki anlık hareketler sorun yumağı olabiliyor. Sağlam temelse ekonominin büyümesi, bunun için yatırım yapılması, işsizliğin azaltılması, enflasyonun dizginlenmesi, dış dengenin düzeltilmesi, mevcut açığın finansmanı için uygun maliyetli imkânlar yaratılması. Bu açıdan baktığımızda süreci uzun vadeli plana yaymak çok önemli. Uzun vadeli programla hükumetin 2023 hedefine doğru sağlam ilerlenmeli. Yatırımcı gözüyle düşünerek gerçeklerden ayrılmadan ancak; siyasi ve ekonomik olarak piyasalarda ki hareketliliği önümüzde bir terazi varmışçasına dengede görmekte fayda var. Terazide pozitif açıyla Türkiye’nin ekonomisinin ağır geldiği ve ağırlığını Dünya piyasalarında konuşulduğu bir süreci Türk işletmecilerinin de hak ettiğini düşünüyorum. Şuan kısa vadede umutlu bir ivme gözüküyor. Döviz kuru düştü, TL değer kazandı, faizlerde gerileme eğilimi belirdi. Uzun vadeli planlara yönelme vakti…Balıkesir hazır mı? Bu konuda da ileriki günlerde yine ekonomiye dair köşelerim olacak. Muhabbet ve bereketle kalın.
