MMO’DAN AÇIKLAMA “İKTİDARIN TAHAMMÜLÜ YOK ”
Balıkesir MMO Yürütme Kurulu Başkanı Bilal BARSBEY hükumete yüklendi yaptığı yazılı açıklama ile insan hakları ve laikliği savunduğumuz için meslek örgütlerimiz tehdit ediliyor dedi.
Açıklama şöyle; “İktidara geldiği günden bu yana kamu kurumu niteliğindeki emek ve meslek örgütlerine tahammülsüzlüğünü gizlemeyen AKP ve Cumhurbaşkanı, yıllardan beri çeşitli gerekçelerle kurumlarımızı hedef almayı bir alışkanlık haline getirmiştir. Daha önceki yıllarda özelleştirme uygulamalarına karşı çıktığımız, kentsel mirasları koruduğumuz, barışı savunduğumuz için kurumlarımızı hedef alan Cumhurbaşkanı, bu sefer de insan haklarını ve laikliği savunduğumuz için meslek örgütlerimizi tehdit etmektedir.”
“Tahammül yok”
“ Her şeyden önce şunun altını çizmek isteriz ki, Cumhurbaşkanı’nın meslek örgütlerini hedef alan açıklamaları, onun antidemokratik ve otoriter bakış açısının yansımasıdır. Kendisi dışında hiçbir görüş ve anlayışa tahammülü olmayan, kendi fikirlerini anayasadan ve hukuktan üstün gören bu anlayışın demokrasiyle bağdaşması mümkün değildir. Demokratik seçimler ile kazanamadığı kurumları, devletin tüm olanaklarını kullanarak işleyemez hale getirmek, gerekirse kayyumlar eliyle o makamları işgal etmek, AKP’nin yönetme biçimi haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı, baskı ve zor yoluyla sindiremediği meslek örgütlerini, “Yasal Düzenleme” adı ardında işlevsizleştirmek ve kontrol altına almak istemektedir.
“meslek örgütleri ile mücadele yürütüyorlar”
“Meslek örgütlerinin yönetimlerinin nasıl oluşacağı kendi yasalarında açık olarak düzenlenmiştir. Her üyemiz bu seçim süreçlerinde yer alarak birlik politikalarının ve yönetim kurullarının belirlenmesinde söz sahibi olmakta ve herkesin özgürce katıldığı demokratik seçimlerle de yönetim kurulları belirlenmektedir. Üyeler nezdinde hiçbir inandırıcılığı olmadığı için genel kurullar sürecinde başarılı olamayanlar, tepeden inme tuzak operasyonlarla ilerici meslek örgütlerine müdahale etmeye çalışmaktadırlar. Bizler biliyoruz ki, AKP’nin rahatsızlığının asıl nedeni kamu çıkarlarını koruma yolundaki inadımız ve gayretimizdir. Fabrikalarımızın, madenlerimizin, kıyılarımızın, ormanlarımızın, parklarımızın ve diğer doğal zenginliklerimizin yağmalanmasına, talan edilmesine karşı çıkmamızdır. Gerici, bilimden uzak bu tutucu uygulamalar karşısında ilericiliği, çağdaşlığı, laikliği savunmamızdır. Faşizan, baskıcı, ayrıştırıcı politikalara karşı eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği savunmamızdır. Sermayenin sınırsız sömürü isteğine karşı emeği ve alın terini savunmamızdır.”
“Mücadeleden Vazgeçmeyeceğiz”
“Nasıl saldırırlarsa saldırsınlar, savunduğumuz değerlerden asla geri adım atmayacağız. İftiralarla örgütlerimizin yıpratılmak istenmesine, ilerici ve toplumcu değerlerimizin ortadan kaldırılmak istenmesine izin vermeyeceğiz. AKP’nin demokrasiyi, hukuku ve kamusal varlığımızı çiğnemesine izin vermeyeceğiz. “Tek adam, tek parti” anlayışına karşı, halkın çıkarlarını korumaya, demokrasiyi, özgürlükleri, çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz. Bu arada bugün 3 fidanımızın aramızdan koparılışının 48. yılı. Onlar bize aydınlık bir yol açmak için kendilerini feda ettiler. Bu vesile ile onları da sevgi, saygı ve hasretle anıyoruz.”
