GündemKöşe Yazıları

Neler Gördük Görüyor ve Göreceğiz

Çoğu zaman bakmak ve görmek arasındaki ince çizgiyi fark etmek belki de yaşamımızdaki anlamı değiştirecek. Küçük hikayeleri severim. Zaman zaman bir dergi, kitap yada gazetelere bir köşeye sıkıştırılmış gibi gördüğüm bu yazıların içinden onlarcası çıkıyor derim. İşte o öykülerden kimi zamanda hikayelerden bir örnek vereyim size…

Aynı kalp rahatsızlığıyla aynı kaderi paylaşan iki yaşlı adam aynı odayı da paylaşıyorlardı. Tek fark biri cam kenarında diğeri ise duvar dibinde yatıyordu. Cam kenarındaki yaşlı adam her gün camdan bakarak arkadaşına dışarısını anlatırdı. ”Bugün deniz sakin, yine de hafif rüzgar var sanırım ; çünkü uzaktaki teknenin yelkenleri rüzgarla doluyor. Park bu sabah sakin, iki salıncakdolu iki salıncak boş, dünkü sevgililer yine geldi, aynı yere oturup konuşmaya başladılar, el ele tutuştular, ne kadarda yakışıyorlar birbirlerine. Erguvan ağaçları ne kadar güzel açmış her yer mor bir renk almış, erik ağaçları da beyaz çiçekleriyle onlara eşlik ediyor .Denizin üzerindeki martılar bugünkü yemeklerini arıyorlar, ne güzel de dalıyorlar suya. ”Günler böyle geçip gidiyordu ta ki cam kenarındaki yaşlı adam kalp krizi geçirene kadar, işte o anda duvar kenarındaki adam düğmeye bassa kurtaracaktı arkadaşını ama şeytana uydu, bunca zamandır sadece dinleyebiliyordu, artık görebilirdi de, işte bunun için düğmeye basmadı ve hemşireyi çağırmadı. Aynı kaderi paylaştığı kişiyi ölüme gönderdi, ama o bunun haklı bir savunma olduğunu düşünüyordu.

Ertesi gün hastabakıcılar ölen yaşlı adamın götürmeye geldiklerinde kendisinin cam kenarına geçip geçemeyeceğini sordu hasta bakıcılar olumlu cevap verince yatağının yerini değiştirdiler, işte o günlerdir bakmak istediği manzarayı nihayet görecekti. Basını kaldırdı ve pencereden baktı.Gördüğü şey simsiyâh bir duvardı ve hasta bakıcıdan ögrendi ki ölen arkadaşı zaten kördü.

Günlük yaşadığımız her an dakika saatler bize neyi getirir yada bizden neleri götürür. Bugün mesela ? Hava sıcak ama dışarıda çizmeleri ayağında ince belli bir kadın kırmızı şalıyla rüzgar gibi esiyor şuanda. Bakkal Rüstem’in derdinden sesi duyuluyor. Abla bugün kaç ekmek göndereyim? Elindeki yeşil poşetin hışırtısı bile sokağın sessizliği ile eş gibi. Kadın eliyle 3’ü gösterdiyor…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu