Pirus Zaferi Nedir?
Sosyal medyada en çok merak edilen tarihsel konular arasında Pirus Zaferi yer almaktadır. Peki Pirus Zaferi nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır?
MÖ 280 ve 279 yıllarında gerçekleşen Pirus zaferinin ne demek olduğu ve nasıl gerçekleştiği araştırılıyor. Peki Pirus zaferi nedir? İşte tüm detaylar
PİRUS ZAFERİ
Yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılan bir zaferdir. Ayrıca kazanılan zaferin, verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade etmektedir.
MÖ 280 ve MÖ 279 yıllarında Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus Roma’ya saldırır ve ne pahasına olursa olsun savaşı kazanmak için her şeyini feda etmektedir. En sonunda Pirus, savaşı kazanır. Ancak 50 filin desteklediği ordusunun tamamını kaybeder.
Savaşı kazanmıştır, ancak yanında koskoca ordudan artakalan üç beş sefilden fazlası kalmamıştır. Pirus’un bu zaferin ardından “Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme” dediği söylenmektedir.
Pirus Zaferi aslında yenilmeye mahkûm galibiyetleri anlatmak için kullanılır. Bu olaya atfen, benzer şekilde kazanılan savaşlara Pirus zaferi denilmektedir.
PİRUS ZAFERİNE ÖRNEKLER
Orijinal Pirus zaferidir. Ayrıca Romalılara karşı yaptığı pahalı savaşlarda geri çekilen bir Yunan kralı olan Pirus (Pyrrhus of Epirus) sayesinde gelmiştir. Pirus İtalya’yı ilk kez MÖ 280’de işgal etmiştir.
Roma Cumhuriyeti’nin vatanları üzerindeki artan hakimiyet söz konusu olmuştur. Yunanca konuşulan Tarentum şehri ile ittifak kurulmuştur. Bunun ardından yaklaşık 25.000 adam ve 20 savaş filinden oluşan bir kuvvetle, Roma lejyonerlerinin karşılaştığı ilk yer olan Heraklea’daki savaşta hemen ünlü bir zafer kazanmıştır.
Ertesi yıl, Asculum’daki hararetli bir çatışmada Romalıları ikinci kez mağlup etmiştir.
Pyrrhus son günlerde Büyük İskender gibi olmayı hayal ediyordu ve istilasının imparatorluğuna İtalya’da bir yer açacağını ummuştur. Ancak Romalıları hem Heraclea hem de Asculum’da bozguna uğratırken, birçok subay da dahil olmak üzere en seçkin savaşçılarının çoğunu kaybetmiştir. Pirus’un kayıplarını değiştirmenin hiçbir yolu yoktur.
Eski tarihçi Plutarkhos’a göre, savaşçı kralın “Romalılarla bir savaşta daha galip gelirsek, tamamen mahvolacağız.” dediği rivayet edilmektedir.
MÖ 275’te Beneventum Muharebesi’ndeki bir aksilikten sonra, isteksizce seferini iptal etmiştir. En sonunda Yunanistan’a geri dönmüştür.
Kral II. Charles’ın 1700’de bir varis olmadan ölmesinden sonra, İspanyol Tahtında yerini kimin alacağı konusunda İspanyol Veraset Savaşı patlak vermiştir. Mücadele, 1709 Malplaquet Muharebesi’nde kanlı bir zirveye ulaşmıştır. Ayrıca Marlborough Dükü komutasındaki 100.000 kadar Hollandalı, Avusturyalı, Prusyalı ve İngiliz savaşçıdan oluşan bir ittifak, 90.000 kişilik bir Fransız ordusuyla karşılaşmıştır.
Marlborough, Fransız kuvvetlerini ezmeye hevesliydi ve 11 Eylül’de büyük bir piyade ve süvari saldırısı başlatmıştır. Fransızlar kendilerini bir dizi sağlamlaştırmalar ve engeller labirentinde güçlendirmişlerdir. Bununla birlikte ittifakın nihayet hatlarını delip işlerine el koyması yedi saat sürmüştür. O zamana kadar, Marlborough’un hırpalanmış askerleri, avantaj elde edemeyecek kadar yorulmuştur. Fransızlar, güçlerinin çoğu hala dokunulmadan organize bir geri çekilme yapmıştır.
Malplaquet, 18. yüzyılın en ölümcül savaşı olarak tarihe geçecektir. Fransızlar yaklaşık 12.000 zayiat verirken, Marlborough 24.000 kişiyi kaybetmiştir. Bu da tüm ordusunun neredeyse dörtte birine tekabül etmektedir.
Fransız komutan Claude de Villars, Epirus’un Pyrrhus’una selam vererek Kral Louis XIV’e “Düşmanlarınıza böyle bir zafer daha vermesi Tanrı’yı memnun ederse, mahvolurlar” dediği söylenmektedir. Marlborough’nun kaldırılmasına yol açmanın yanı sıra, Malplaquet’deki kan banyosu, Fransız karşıtı ittifak içinde ayrılık tohumlarının atılmasına yardımcı olmuştur. 1712’de çökmeye başlamıştır.
Daha fazlası için tıklayınız.
Bu haber www.gazetemerhaba.com'a aittir.
