Köşe YazılarıFahri Sağlık

Umutsuzluk yok

Umutsuzluk yok

 

Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakarak yeni bir yıla giriyoruz. Yeni yıl başlangıcı, geçen bir yılın muhasebesinin yapılmasının yanı sıra, yaşanan tecrübeler ışığında yeni bir yol haritasının çizildiği önemli zaman dilimidir.

Önemli olan eksikliklerimizin olması değil, eksikliklerimizin farkında olmamız ve onları tamamlamaya dair çalışma azim ve kararlılığımızdır. Peki, kaç kişi bunu yapabiliyor? Ya da yapmak için çaba sarf ediyor? Geçmişteki hatalarımızdan aldığımız derslerin, gelecekteki kazançlarımızın temelini oluşturması için bunu yapmak mecburiyetindeyiz.

Yeni yıl, yeni hayalleri ve umutları da beraberinde getirir. Ancak yaşamımızda çoğu kez geçmişe takılıp kalırız. Özeleştiri yapmaktan hep kaçınırız. Önemli olan insanın öz eleştiri yapacak gücü ve cesareti göstermesi. Her yılbaşında olduğu gibi bu yıl da birileri yine hatalarından ders almayarak yaşadıkları olumsuzlukları tekrarlamaya devam edecek, hep bir yerlerde ve bir şeylerle kendilerini ‘haklı’ çıkarmaya çalışacaktır.

Oysa herkes eteğindeki taşları dökmesi gerekir. Eğer siz bunu yapamazsanız hayat bir şekilde bir gün -beklide hiç hazır olmadığınız bir anda- taşlarınızı önünüze koyar. Eksikliklerinizi başkalarıyla paylaşmanız gerekmiyor. Kendinize itiraf etmeniz yeterli. Bu bile çok önemli bir gelişim. Gelişmek için değişmek şart. Değişim olmadan gelişim olmuyor.

 

 Ocak ayı sihirli bir değnek değil

Ocak ayı, genellikle değişim ayı olarak kabul edilir. Sanki sihirli bir değnek değecek ve her şey aralık ayından farklı olacakmış gibi beklentiler içerisine girilir. Oysa burada üzerinde durulması gereken en temel husus, gerçekleştirilemeyen hedeflerin, yapılamayan değişikliklerin nedenlerini iyi tahlil edebilmektir.

Birçok kişi eksikliklerini gidermek, kendisini değiştirip geliştirmek yerine başkalarının eksikliklerini bulmak, birilerini aşağıya çekmek için uğraşıp durur.   Bu bağlamda Cengiz Numanoğlu’nun “Ne bir savcı kalırdı ne bir yargıç ne yasa; şu insanoğlu önce kendini yargılasa” sözlerinde ifade ettiği gibi kendimizi yargılamayı başarabilirsek, başkalarını yargılamaya ihtiyaç duymayız.

Yeni yıl yeni umutlar…

Victor Hugo’nun Sefiller isimli eserinde söylediği çok güzel bir söz var. Diyor ki: “Yaşantımız, hayallerimizin ete kemiğe bürünmüş halidir.” İnsan ne düşünüyor ne hayal ediyorsa onu yaşar. İnsan, umut ve hayal eder; ancak bazen umutları ve hayalleri gerçekleşmez. Mutlu olmak için çıktığı yolda mutsuzluklar yaşamasına engel olamaz. Amacımız mutlu, güzel bir hayat yaşamaksa; hayal kırıklığına uğramamak için gerçekleştirilebilecek hayaller kurmalıyız. Umutların da isteklerin de sınırı yoktur. Gerçek olan şudur ki, elde edilebilecekler tamamen kişiye bağlıdır. İstiyorum der, yan gelip yatarsak isteklerimizi de hayallerimizi de gerçekleştiremeyiz.

Yüce dinimiz ve milli kültürümüz umut kavramıyla iç içedir. Ana tema olumlu bir umut duygusunun gerçekleştirilmesidir. Yüce Rabbimiz bizden, umut vadisinde hiçbir şey yapmadan oturup beklememizi istemiyor. Aksine umutlarımızın gerçekleşmesi için yapmamız gereken ne varsa yapmamızı talep ediyor. Müslümanın imanı ile umudu aynı yönde birbirlerine paralel olarak yol alırlar. Herhangi birinin bu çizgiden sapması diğerinin de olumsuz olarak etkilenmesine ve sekteye uğramasına sebep olur. Umudunu kaybeden, gücünü de kaybeder.

İnanarak istemek, isteğimizin gerçekleşmesi için çalışmak başarıyı getirir. İsteyecek, inanacak, çalışacak ve başaracağız. “Yokuşta akmayan ter, inişte gözyaşı olur.” Özlü sözünü her zaman hatırlamalı ve hayallerimizin peşinden yılmadan pes etmeden gitmeliyiz.

2023’ten umut varız. Umutsuzluk yok! Gün gelir; gül de açar, bülbül de öter. Dost meclislerinde yaptığım gözlemler sonucu yeni yılda insanlarımızın umutlarının ortak paydalarını hatırlatmak istiyorum. Ortak umutların ilki Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılını şanına layık bir şekilde kutlayabilmektir. Sonra sırasıyla, dünya barışının sağlanması, dünyanın beşten büyük olduğunun kavranması, terör belasından kurtulma, sağlıklı günler, enflasyon canavarının dişlerinin sökülmesi, hayat pahalılığının durdurulması, enerjide dışa bağımlılığın sona ermesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması, özgürlüklerin istismar edilmemesi, dinimizi doru anlama ve istismar konusu yapmama, çokça üretim, hakça paylaşım ve benzeri temel konularımızın çözümlenmesi.

Bu duygu ve düşüncelerle 2023 yılının barışın, sevgi, saygı ve hoşgörünün tüm dünyada egemen olduğu, umutlarımızın gerçekleştiği bir yıl olması dileği ile hepinizin yeni yılını kutlar, ilimize, ülkemize, İslam âlemine ve bütün insanlığa sağlık, huzur, mutluluk ve hayırlar getirmesini dilerim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu