Bismillahirrahmanirrahim
“Semûd kavmi de peygamberleri yalanladı.” Şuarâ, 141
“Kardeşleri Sâlih onlara şu öğütte bulundu: “Artık Allah’tan korkup günahlardan sakınmaz mısınız?” Şuarâ, 142
Bismillahirrahmanirrahim
“Semûd kavmi de peygamberleri yalanladı.” Şuarâ, 141
“Kardeşleri Sâlih onlara şu öğütte bulundu: “Artık Allah’tan korkup günahlardan sakınmaz mısınız?” Şuarâ, 142
Bismillahirrahmanirrahim
“Tevrat’ta İsrâiloğulları’na, “Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş... Yaralamalarda da kısas vardır. Kim kısası bağışlarsa bu kendisi için bir kefâret olur. Ve her kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir” diye yazdık.”Maide,45
“Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında kısas size gerekli kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Ancak her kime, kardeşi tarafından bir şey bağışlanırsa artık ona hakkaniyetle uymalı ve diyeti ona güzellikle ödemelidir. Bu, rabbinizden bir hafifletme, bir rahmettir. Bundan sonra kim haddi aşarsa ona elem verici bir azap vardır” Bakara, 178
Bismillahirrahmanirrahim
“Allah’ın Resulünün çağrısına uymayarak seferden geri kalanlar yerlerinden ayrılmamış olmaktan dolayı sevinç duydular; canlarıyla mallarıyla Allah yolunda savaşmak istemediler, üstelik “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. De ki: “Cehennem ateşi çok daha sıcaktır” anlayabilselerdi!” Tevbe, 81
“Eyyam-ı Bahur” ifadesi, yaz mevsiminin en sıcak, bunaltıcı günlerini tanımlamak için kullanılır.
“Sizden biri arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, içinde ırmaklar akan ve kendisi için orada her çeşit meyvenin bulunduğu bir bahçesi olsun da bakıma muhtaç çoluk çocuğu varken kendine ihtiyarlık gelip çatsın, bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek yakıp kül etsin! Düşünesiniz diye Allah önünüze açık işaretler koyuyor.” (Bakara,266)
Ebû Mûsâ ra şöyle rivayet ediyor.
Bismillahirrahmanirrahim
“ Gözleri görmeyen için bir sakınca yoktur, topal için bir sakınca yoktur, hasta için de
bir sakınca yoktur. Sizin için de kendi evlerinizden, babalarınızın evlerinden,
“Allah’ın Resulünün çağrısına uymayarak seferden geri kalanlar yerlerinden ayrılmamış
olmaktan dolayı sevinç duydular; canlarıyla mallarıyla Allah yolunda savaşmak istemediler,
üstelik “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. De ki: “Cehennem ateşi çok daha sıcaktır”
“Bu Kur’an insanlara bir açıklama, takvâ sahipleri için de bir hidayet ve bir öğüttür"Ali İmrân, 138
“Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.” Ali imran, 139
“Andolsun, peygamber olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti:”Saffat, 171
İslam dünyasında büyük öneme sahip olan Muharrem Ayı, hicri yılın başlangıcı olmasının yanı sıra, barındırdığı maneviyatla da dikkat çeker. Özellikle Muharrem’in 10. günü, yani Âşura Günü, hem dini hem de tarihi açıdan İslam kültüründe özel bir yer tutar.
“Muharrem”, Kur’an-ı Kerim’de kıymet verilen dört haram aydan biridir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), bu ayı “Allah’ın ayı” olarak nitelendirmiş ve bu ayda oruç tutmanın faziletine dikkat çekmiştir.
Muharrem’in 10. günü olan Âşura, on peygambere on farklı ilahi ikramın verildiği mübarek bir gündür. Rivayetlere göre bu günde:
Bismillâhihirrahmanirrahim
“Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.” Tevbe, 36
Müslümanların ibadet hayatını, sosyal ve siyasî ilişkilerini düzenleyen, Hz. Peygamberimiz sav'in hicretini tarih ve takvim başlangıcı olarak esas alan, bir takvimdir. Hicri takvim Hz. Ömer ra zamanında Kameri ay yılı esas alınarak düzenlenmiştir. Hicretin gerçekleştiği yıl, hicri takvimin birinci yılı olmuş ve senenin ilk ayı olan Muharrem ayının ilk günü de yeni yılın başı sayılmıştır.
Bismillâhirrahmanirrahim
“De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım (ibadetim), hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir”. Enam, 162
“Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.”Hacc,36
“Derken, kullarımızdan birini buldular ki ona katımızdan bir rahmet vermiş ve ona nezdimizden bir ilim öğretmiştik.” Kehf,65
Hz. Hızır ve İlyas as’ın bahar ayında miladi 6 Mayıs, Rumi 23 Nisan’a rastlayan gün buluştuğuna inanılır. Hz. Allah cc’nün inayeti ile Hızır’ın dolaştığı yerler de yeşillikler çıkar ve kuru yerler yeşerir. Böyle bir kıssa dan hareketle zamanla bizim kültürümüz de Hızır ve İlyas as’ın buluşmasını yad etmek amacıyla özel anma ve dua günleri tertip edilegelmiştir.
Hızır, Arapça bir kelime olup, yeşillik manasına gelmektedir. İslam alimlerinin çoğunluğuna göre Kur’ân-ı Kerîm’de Kehf suresinde anlatılan kişinin Hızır as olduğu ve onun Peygamber olduğuna inanılmaktadır.Fakat bazı alimler ise Allah Dostu bir Veli olduğu görüşünü ileri sürmektedir. Hz. Peygamberimiz sav Hızır’a, Hızır denmesinin sebebini anlatırken şöyle buyurmuştur, Hızır “Kuru yerde oturduğunda altında otlar yeşerip dalgalanır” (Buhârî, “Enbiyâʾ”, 27; Tirmizî, “Tefsîr”, 19/1) Kur’ân-ı Kerîm’de Kehf suresinde Hz. Musa as ile Hızır as arasında geçen bir yolculuk anlatılır. Önce ayetleri okuyalım.
“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbîh eder. O’nu hamd ile tesbîh etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbîhini anlamazsınız. O, hilm sâhibidir, bağışlayıcıdır.” (İsrâ, 44)
Bu ayet ile bizlere haber verilen, tabiatta var olan her şey ve yaş bir yaprak dahî bizim idrâkimizin dışında zikir hâlindedir Peygamberimiz sav, insanları ağaç dikmeye ve çevreyi yeşillendirmeye teşvik etmiştir. Kendisi de ashâbına bu hususta bizzat örnek olmuştur. İbn-i Abbâs ra şöyle rivayet etmiştir,
Rasûl-i Ekrem sav, iki kabrin yanından geçerken onlar hakkında,
Bismillâhihirrahmanirrahim
Hz. Allah cc bu gecenin önemini anlatmak için beş ayetli surede üç defa ‘Leyletü’1-Kadr’ ifadesini zikretmiştir. ‘Şüphesiz, o Kur’an’ı Kadir Gecesinde indirdik. Bilir misin, Kadir Gecesi nedir? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gecede melekler ve Cebrail Rablerinin izniyle her iş için arka arkaya iner. O gece, tan yerinin aydınlanmasına kadar bir selâmettir.’ Kadir Suresi,1-5
Bismillâhihirrahmanirrahim
“‘Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça en yüce derece ye (iyiliğe) ulaşamazsınız.” Alî İmran, 92
Fitre terim olarak, Ramazan Bayramı’na yetişen ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mâlî bir ibadettir.
“Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka (zekât) al ve onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için sükûnettir (Onların kalplerini yatıştırır.) Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”Tevbe,103
Zekat, “temizlik, sâfiyet, artış, bereket” mânâlarını ifade eder insanı bazı kalbî hastalık ve kötülüklerden arındırır, malın temizlenip bereketlenmesini sağlar.
Nisap miktarı malı olan zekât vermekle yükümlüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr) değerinde para, hisse senedi gibi ve devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.
Bismillâhirrahmanirrahim
“Biz, Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müminler için şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır.” (İsrâ, 82)
“Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab’ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri hem de gönülleri Allah’ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitab, Allah’ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz.” (Zümer, 23)
Bismillâhirrahmanirrahim
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”Bakara,183
Peygamberimiz sav teravih namazını şöyle anlatıyor: “Allah Azze ve Celle size Ramazan’da oruç tutmayı farz kıldı, ben de teravih namazı kılmak ve Kur’ân okumak için gece uyanık kalmanızı sünnet kıldım. “Kim inanarak, ihlasla hareket edip sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutar, gecesinde de uyanık kalır, teravih namazı kılıp Kur’ân okursa annesinden doğduğu gün gibi günahlarından arınmış olur.” (Nesâi, Sıyam: 40; Müsned, 1:195.)
Bismillâhihirrahmanirrahim
“Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah’ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller vardır “Bakara,164
“Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.”Zümer, 5
Bismillâhihirrahmanirrahim
“Ha, Mim.”Duhan 1
“Apaçık Kitab’a andolsun;”Duhan,2
Bismillâhirrahmanirrahim
“Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Tabii ki bundan tiksindiniz! Allah’a itaatsizlikten de sakının. Allah tövbeleri çokça kabul etmektedir, rahmeti sonsuzdur.” Hucurat,12
Zan; genellikle “sanmak, tahmin etmek” mânasına gelmektedir .
Bismillâhirrahmanirrahim
“Yoksa onlar, Allah´ın lütfundan verdiği şeyler için insanlara hased mi ediyorlar? Oysa İbrahim soyuna Kitab´ı ve hikmeti verdik ve onlara büyük bir hükümranlık bahşettik.”Nisâ,54
Enes b. Mâlik ra’in bildirdiğine göre, Rasûlullah sav şöyle buyurmuştur:
Bismillâhirrahmanirrahim
“Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah´ın azabı şiddetlidir.” Enfal,25
Genel itibari ile fitne imtihan, iyi veya kötü şeylerle deneme, manevi çöküntü, dini, içtimai ve siyasi kargaşa gibi oldukça geniş kapsamlı anlamlarda kullanılır. Fitne kelimesi, Kur’an-ı Kerim’de daha çok imtihan, deneme ve sınama manalarıyla kullanılmıştır.
Bismillâhirrahmanirrahim
“Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” buyrulur.(Tevbe, 36)
Mübarek üç aylar başlıyor. 1 ocak Cuma günü mübarek recep ayına gireceğiz. İnşâallah. Yine 2 ocak Perşembe akşamı mübarek Regaip gecesini idrâk edeceğiz. İnşâallah…
Bismillâhirrahmanirrayim
“Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde ebedî olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve adn cennetlerinde güzel meskenler vaad etmiştir. Allah’ın rızâsı ise hepsinden büyüktür, işte büyük bahtiyarlık da odur.”Tevbe,72
“ İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlar bilmelidirler ki, biz güzel iş yapanların ecrini asla zâyi etmeyiz.”Kehf,30