Prof. Dr. Fatih SATIL

BİTKİLER KÜSER Mİ?

Şöyle bir hatıralarımızı yoklayalım. Evimizin salonundaki o güzelim bitkilere dokunmak istediğimiz de annelerimizden “dokunma küser” diye azar işitmeyenimiz yoktur herhalde.
Halk dilinde “küsmek” olarak adlandırılan bu fizyolojk olayın elbette bir bilimsel açıklaması vardır. Her bitkinin ışık, sıcaklık, su ve toprak gibi belirli ekolojik ihtiyaçları vardır. Bitkilerin gelişimleri için gerekli olan bu ihtiyaçları yeterince karşılanmadığı durumlarda gelişimlerinde yavaşlama ve duraksama görülür. İşte bitkiler böyle durumlara karşı sanki bir tepki gösterir gibi, yapraklarını sarartır ya da yapraklarını aşağıya doğru sarkıtır yani bir nevi küserler aslında.
Aynı şekilde özellikle büyüme noktaları olan uç tomurcuk bölgelerine dokunulduğunda ya da zarar gördüğünde de bazı bitkiler uzamaz, çiçek açmaz ve gelişimi durur. Demek ki bizim anlam veremediğimiz ve annelerimizin “dokunma bitki küser” demesinin hikmeti buymuş.
Bunlara ek olarak, evlerimizde süs bitkisi olarak yetiştirdiğimiz adı üzerinde “Küstüm otu” adını verdiğimiz Mimoza bitkisinin de çok ilginç bir özelliği vardır. Dokunulduğunda veya sarsıldığında, minik yaprakçıklarını üst üste kapatır ve yapraklarını aşağıya doğru sarkıtarak bir tepki verir. Bu hareket halk arasında küsmek olarak algılanmış ve bitkiye küstüm otu adı verilmiştir. Bilimsel olarak ta bitkilerde dokunma ya da sarsıntı uyartısı ile meydana gelen bu harekete “tigmonasti” ya da “sismonasti” adı verilir. Bu hareketin Küstüm otu için bir savunma mekanizması olduğu düşünülmektedir. Bu hareket sayesinde küstüm otu üzerindeki zararlı böcekler de kaçırılmış olur.
Bitkilerin sinir sistemleri ve bir beyni olmadığına göre…?
Bilindiği gibi, bitkilerin beyni ya da sinir sistemi yoktur. Buna rağmen, Küstüm otu örneğinde de olduğu gibi son derece bilinçli davranışlar görülebilir. Adeta görüyorlarmış ve hissediyorlarmış gibi bazı hareketler de bulunabilirler. Son yıllarda yapılan çalışmalarda; bitkilerin de tıpkı insanların sinir sistemi gibi sinyaller ve uyarılarla çalışan bir sisteme sahip olduklarına dair bazı keşifler yapılmıştır. Yapılan bu araştırmalarda, bitkilerin çevreden gelen çeşitli tehlikelere karşı kendilerini koruma mekanizmalarına sahip oldukları savunulmaktadır. Bitkiye ait herhangi bir yaprak, hastalığa yol açan bir mikroorganizma tarafından saldırıya uğradığında, bu tehlikenin sinyallerinin köklere iletildiği ve bitkideki koruma mekanizmasının harekete geçirilerek köklerde yararlı bakteriler içeren bir asit salgılamasının başlatıldığı belirlenmiştir.
Bilinçli yapıldığı görülen bitkilerdeki bu hareketlerin ardındaki aklın sahibi elbette bitkiler değildir. Ancak aklımızla birlikte vicdanımızın da sesini dinleyecek olursak sebeplerin arkasındaki bu gizli kudret elini görebiliriz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu